Yaptığı hatalı paketleme üzerine eleştiri yorumu yaptığım bunun sonucunda kötü yorum yaptım diye benim siparişimi iptal eden ardından dükkana çağırıp dükkandan kovan esnaflık namına bir boktan anlamayan boktan firma. Bunun gibi işletmelerin piyasadan silinmesi bunun için de bir daha sipariş verilmemesi gerek.
künefenin içine şerbet yerine limon suyu koyarak künefede yeni bir çağ başlatmış çanakkale'de bir tantunici. neyseki sahibi ulaşarak yaşanan aksaklık konusunda özür dilemiş ve çözüm önerisinde bulunmuştur.
(bkz: sahibi iyi de çalışanları kötü)
bugün itibariyle doğu yönünde fark ettiğim olaydır. sigara içmek için balkona çıktığımda doğu yönünde renk değiştirdiğini düşündüğüm bir yıldız gördüm. kardeşime de gösterdikten sonra renk değiştirdiği konusunda hem fikir olduk. videoya kaydetmeye çalıştığımda da bu apaçık olarak gözlemlenebilir bir hale geldi. çanakkalede olduğum için civardaki bir kaç arkadaşıma sordum onların da görebildiğinden emin oldum. ve çektiğim videoyu internette yüklemeye başladım. ben bunları yazarken video hala internete yükleniyor bittiği zaman buraya ekleyeceğim.
edit : videonun yüksek çözünürlüklüsü de gelecek bununla idare edin şuan.
edit 2: yıldızın spica yıldızı olduğu kesinleşti. götünden element uydurup ısrarla yıldız dememe rağmen başka nesneler olduğunu söyleyenlerin de amk. https://www.youtube.com/watch?v=h1FxgkJ0rj8
18:53'de verilen siparişi 20:33'de yanlış olarak getiren, paketçiyi kovduktan sonra özür dilemek için gönderilen siparişin de dağılmış ve her yere akmış bir şekilde olmasına aldırış etmeyen işletme. toplamda siparişi bana ulaştırmaları 135 dakika sürmüştür. sonuç olarak özür dilemek için gönderdikleri paket ne tavuk iskenderdir ne de yenilebilecek bir haldedir https://galeri.uludagsozluk.com/r/1026497/+
işletme sahibi biraz olsun durumu toparlamıştı ki Tavuk iskender söylememe rağmen tavuk dürüm çıktı. Özür dilemek içinse yine tavuk iskender dürüm olmayan hatta hiç bir şeye benzemeyen bir paket gönderdiler. Özürleri kabahatlerinden büyük. Kimse kusura bakmasın fakat işletmecilik böyle bir şey değil. Bu işi yapıyorsanız düzgün yapacaksınız. Her tarafta geç gelen siparişler hakkında şikayetler var.
herkesin ortak noktası olan apış arası kaşımaktır. hiç öyle "ay iğrenç" hallerine girmeyin. kadını erkeği hepimiz biliyoruz ki o an ki haz orgazmda yok. gelin bu konuda hem fikir olalım.
çanakkale'de bulunan pizza markası bipizza'nın yaptığı dolandırıcılıktır. yemeksepeti üzerinden kredi kartı ile verilen siparişlerde tutarlar 1 TL ve üzeri şekilde fazla yazılıyor. bu tutarı fark eden müşterilere de "bi yanlışlık olmuş" diyerek nakit olarak farkı veriyorlar. işlemin iptalini isteyip tekrar çekim yapılmasını istediğimde ise "bu pos cihazı işlem iptali yapmıyor" gibi cümleler söylüyorlar. kullandıkları pos cihazı vera delta ve her pos cihazında gün sonu almadan işlem iptali yapılabilmektedir. bunun adı nitelikli dolandırıcılıktır.
tanım : uçakla kıtalar arası yolculuk yapamayacak kadar fakir olanların yaşayabileceği tek jet lag.
hikaye : çocukken öğlen 2 gibi uyumuştum. sonra annem kalk bişeyler ye diyerek uyandırdı. güneş doğmak üzereydi saate baktım saat 6. Kahvaltıya oturdum bizimkiler kuru fasulye yiyor. anne biz niye kahvaltıda kuru fasulye yiyoruz dediğimde herkes gülmeye başladı. meğersem güneş doğmuyormuş batıyormuş. saatte sabah 6 değil akşam 6ymış. ömrümde yaşadığım tek jet lag bu.
ulan kafayı yicem. aylardır her gece aynı ses geliyor. 31 sesi desen değil adamın sevgilisi var. sevişme sesi, ete vurma sesi desen değil bu kadar uzun sürmez, çamaşır makinesi mi dedim o da değil her gün çalışmaz. her gece 3-4 saat şak şak sesi geliyor. napıyor, darbecilere alkış mı tutuyor, baskıcı yönetime mi alkış tutuyor bilemedim. gidip sorucam ayıp olacak diye korkuyorum. nedir bu arkadaşlar biri fikir versin. ne yapayım ?
ankara sincanda bulunan kazım karabekir ortaokulunun müdür yardımcısı olan şahıs. 1958 kırıkkale doğumlu bu amcama ebeveynleri neden böyle bir isim koydu bilinmez. belki de baba çocuğun kendinden olmadığından şüphelenip karısına bir mesaj vermeye çalıştı. kim bilir.
herkesin dubblaj diye video atmasının üzerine bunu yazmak zorunda olduğumu hissettim. ilerleyen zamanlarda da bu konu googlede araştırıldığında kendi entryimi başlarda görmek istediğimdendir bu çabam.
dubblaj diye atılan videolar playbacktir. dublaj görüntünün üzerine ses eklemektir. bu videolarda ise sesin üzerine görüntü eklenir yani playback dediğimiz olay yapılıyor.
Gayet mümkün olan bir önerme. içinde kalmış bastırılmış duygular için bir tepki ölçme aracı olarak halkı ilk galeyana getirme çabası olarak görülebilir. Kendisinin itirafından sonra başına gelmesinden korktuğu durumları başkasına yaşatıp, içindeki açığa çıkma isteğini köreltiyor da olabilir.
kısa bir süre önce yazmaya başladığım, başlangıcı ve sonu belli olmayan, sadece bir anın içinde bulunan kısa diyaloglardan oluşan bloglarımdan birinin adı.
-Neden peki ?
-Heh ben de aynısını ona sordum.
-Ne dedi ?
-Hiç bir şey Klasik şeyler. Sorun sende değil de bende falan.
-Sorun onda mıydı peki ?
-Ne bileyim abi. Ben sorun falan görmedim. Kendi bok yemesi işte.
-Sonra ne yaptı peki ?
-Sevgilisi olmuş onu haber verdi. Ne tepki vermemi bekliyorsa artık.
-Ne tepki vereceksin. Hayırlı olsun deyip gideceksin en fazla.
-Öyle yaptın zaten.
-iyi yapmışsın.
-
-Sonra ne yaptın.
-Sildim her yerden.
-Neden ?
-Nasıl neden ? Bir şey yapmam gerekiyordu. Napayım, öyle bekleyip mutlu fotoğraflarını mı göreyim ?
-Sen de haklısın.
-Sigara versene.
-Şşş baksana. Sevdiğini söyledin mi son kez ?
-Çakmağı da ver hadi çok konuşma. Ne oldu senin okul işi.
emir ercan ayar ismindeki itü kontrol mühendisliği öğrencisi bir arkadaşımız intel galileo kullanarak bir çam ağacı yapmış. twitter ile senkronize çalışan sistemde ağacın üzerindeki ışıklara dokunarak oyunu tamamlıyosunuz. iki kişinin oynayabileceği oyunda en çok puanı kazanana, çam ağacı çikolata hediye ediyor.
1- yanındaki çocuk için ; Adam ol yerini bil asılma sulanma sen benim için busun.
2- listesindeki yakışıklı erkekler için : yanımdaki sevgilim değil, bana asılıp egomu şişirip götümü kaldırabilirsiniz.
3- aile fertleri için : ya dayı ne alakası var kardeşim o benim hiç olur mu öyle şey.
bu sene başladığım bölüm. bu okuduğum 3. üniversite olduğu için kıyaslama içeren bir yazı olacak. daha önce ısparta süleyman demirel ve adana çukurova üniversitelerinde okudum. öncelikle söylemeliyim ki kampüsü çok yokuş. manzarası güzel olmasına rağmen (boğaz) kampüs içinde yürüyerek ulaşım çok zor ve binalar kampüs havasında değil cadde havasında inşa edilmiş. okduğum bu 3 üniversite arasında en güzel kampüs ünvanını çukurova kazanıyor. gelelim hocaların ilgisi ve eğitim seviyesi. bu konuda henüz çok detaylı bir araştırma yapamadım. zira intibak ve muafiyet işleri ile uğraşmaktan çok bi derse girmedim. ama gördüğüm kadarıyla şunu söyleyebilirim ki eğitimi çukurova ve süleyman demirelden çok daha iyi. o konuda hakkını verebilirim. çünkü önceki iki üniversitemde hiç bölüm hocası olmamasına rağmen okul bunu kabul edip dile getirmiyordu. burada en azından bölüm hocaları var ve hala eksik olduklarını kabul ediyorlar. bu onları diğerlerinden önde tutuyor bu konuda. şehir hayatına gelince, şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim, çanakkale gezip gördüğüm şehirler arasında en yaşanılası şehir. keşke bizim sektör istanbula bağımlı olmasa da burada kalıp, hayallerimi gerçekleştirebilsem. sektör bunu imkansız kılıyor. neyse ki emeklilik planlarımı buraya göre yapıyorum, üstelik kendi memleketim de tatil şehri ve onu hesaplarım arasına hiç sokmuyorum. sanırım çanakkalede ölücem.
çukurova üniversitesi adana meslek yüksek okulunda görev yapan, şarap üretimi bölümü hocalarından birisi. bölümü şarap üretimi olmasına rağmen radyo ve televizyon programcılığı bölümünün meslek etiği dersine girmekte, üstelik bugün bütünleme sınavı olmasına rağmen okula gelmeyerek rahatlıkta çığır açmaktadır. zengindir ve mercedes kullanır. rivayete göre de tıp merkezi vardır. anlaşılacağı üzere siki taşşağına denk (kadın olmasına rağmen) bir hocadır.
ingilizcede turkey denmesiyle başlayan sorunsal. bir çok kişinin merakına derman olacak bir açıklama yapma gereği hissettim.
ingilizler neden hindiye "turkey" der sorusunun cevabı aslında çok basit. Hindi avrupaya ilk 1500lü yıllarda geldi. ispanyollar bunları ilk kez getirip tüm avrupaya dağıtmaya başladığında hindiyi gören ingilizler bunu türkiye üzerinden getirilen hint tavuklarına benzetti. bu yüzden onlara "turkey" dedi. peki hiç fark ettinizmi "hindi" kelimeside bizde de hindistan kelimesine yakındır. işte bunun sebebi de ingilizlerin hindiye turkey demesiyle aynı sebep. bizde bu hindiyi hint tavuğuna benzettiğimiz içiz adına hindi demişiz. başka dillerde de sanırım böyle zincirleme yanılgılar vardır. neyse aydınlandıysanız dağılabilirsiniz.
henüz adı konulmamış tarz. güzel şarkı yapmasına rağmen pop mu, arabesk mi, fantezi mi, rock mı ne yapıyor çözemedim yıllardır. o yüzden bu ismi layık gördüm. bilen varsa belirtsin.
muğla,izmir,aydın,burdur,manisa,çanakkale,edirne,tekirdağ,kırklareli illerinin birleştirilip türkiye genelinde ki kuva-yi milliyeci halkın bir arada yaşamasını, daha sonra şartlar müsait olduğunda gerçek türkiye'nin kurulmasını sağlamak amacıyla kurulabilecek olası ülke. kurulması dahilinde refahın, gelirin ve zeka seviyesinin yüksek olması muthemeldir. hırsızlık, gasp gibi adli olayların da diğer ülkelere göre daha az olacağı tahmin edilmektedir. ayrıca gelir modelleri arasında ağırlıklı olarak turizm bulunmaktadır.
hırsızlarla, düzenbazlarla, rüşvet alan, çalan soyanlarla, kul hakkı yiyip, din iman karıştıranlarla değil." diye devam eden bugünün sözü olması mümkün, yerinde tespit içeren sade vatandaş sözü.
etliye sütlüye karışmayan, yazmaktan çok okumayı tercih eden, ama o kadar gereksiz entry ve başlığın yanında zekice yazılmış komik entryleri bulacağım diye göbeği çatlayan yazarlardır.
çukurova üniversitesinde çıkarılan henüz elime geçmemiş ancak facebookta arkadaşların paylaştığı fotoğraflardan haberdar olduğum beni umutlandıran güzel girişim. takdire şayan.