bu sözün gerçekten inanılarak mı söylendiği yoksa inanılmadan sırf ilişkiyi sürdürmek için mi söylendiği bilinemez. ancak zaman içinde yaşananlar bu sözün inanılarak mı yoksa inanılmadan mı söylendiğini ortaya çıkarır.
geroge ritzerin orijinal adı modern sociological theory olan ve himmet hülür tarafından 2012de türkçeye çevrilerek deki yayınları tarafından yayınlanan 646 sayfalık kitabı. kitap, modern dönemdeki başlıca sosyoloji okullarını ve kuramcılarını kapsamaktadır. akademik ve öğretici bir anlatım tarzı olan ritzer, bu okullar ve kuramcılar hakkında temel bilgiler sunmakta, onlarla ilgili temel tartışmalara değinmektedir. sosyoloji alanında kuramsal metinleri okumak ve anlamak için asgari bir birikimi gereklidir. bu birikime sahip olunsa bile karmaşık, kapalı ve girift anlatım biçiminden dolayı bazı sosyoloji kuramı kitaplarının anlaşılmasında zorlukla karşılaşılmaktadır. asgari bir sosyoloji birikimine sahip olan herkes, son derece başarılı anlatım biçimi sayesinde ritzerin kitabını kolaylıkla anlamaktadır.
modern sosyoloji kuramları, himmet hülürün sağlam çevirisiyle türkçeye kazandırılmıştır. diğer sosyoloji kuramları kitaplarının hepsini okumuş biri olarak, himmet hocanın çevirilerinin, sosyoloji kuramları konusunda en düzgün ve mükemmel çeviriler arasında olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. çevirinin duru, akıcı ve anlaşılır dili, kitabı okumaya başlayanın hemen dikkatini çekmektedir.
modern sosyoloji kuramları, ritzerin muhteşem anlatımıyla sosyolojideki başlıca okullar hakkında temel bilgileri kapsayan dünya çapında kabul görmüş bir kitaptır. gerek sosyoloji öğrencilerinin gerekse sosyolojiyi sistemli bir biçimde öğrenmek isteyen herkes için muazzam bir başvuru kitabıdır. bir çırpıda baştan sona okunacak bir kitap olmasa bile kütüphanede bulundurup zamanı gelince ihtiyaç duyulan konular okunabilir. herhangi bir sosyoloji okulu veya kuramcısını okuyup da bilgilerini artırmak isteyen için kitapta yer alan uzun ve muazzam kaynakça yardımcı olmaktadır. ayrıca, kitabın sonunda yer alan konu ve yazar dizini de okuyucunun aradığını bulmasını sağlamaktadır.
george ritzer'in orijinal adı "classical sociological theory" olan ve himmet hülür tarafından 2013'de türkçeye çevrilerek deki yayınları tarafından yayınlanan 546 sayfalık kitabı. 16 bölümden oluşan kitabın ilk bölümü, sosyolojinin doğuşundan yirminci yüzyılın ilk yarısına kadar klasik dönemdeki gelişimi; ikinci bölümde yirminci yüzyılın ortalarından günümüze kadar gelişimi açıklanmaktadır. diğer 14 bölümde ise şu düşünürlere yer verilmektedir: a. de tocqueville; a. comte; h. spencer; k. marx; e. durkheim; m. weber; g. simmel; ilk dnem kadın sosyologlardan h. martineau, c. p. gilman, j. adams ve chicago kadınlar okulu, a. j. cooper ve i. wells-barnett, m. s. weber, b. p. webb; w. w. b. du bois; t. veblen; k. mannheim; g. h. mead; a. schutz; t. parsons.
kitap, sosyolojinin bir bilim olarak doğuşundan yirminci yüzyılın ortasına kadar sosyolojiye katkıda bulunan belli başlı sosyologları kapsamaktadır. ritzer, bu muhteşem kitabında betimleyici olduğu kadar tartışmacı bir akademik anlatım biçimi benimseyerek klasik sosyoloji kuramcılarını anlamamızı sağlamaktadır. klasik kuramcıların tümüne bir kitap içinde yer veren ve tümüyle klasik kuramlara yoğunlaşan başka bir eser türkçede bulunmamaktadır. tümüyle aynı döneme yoğunlaşan diğer tek eser belki de çevirisini yine himmet hülür ve arkadaşlarının yaptığı l. a. coser'ın "sosyolojik düşüncenin ustaları" adlı kitabıdır. ancak, coser, bu kitapta her bir sosyoloğun kuramının yanında sosyoloğun yaşam öyküsüne, içinde yaşadığı toplumsal ve entelektüel bağlama önemli bir yer vermektedir. ritzer'in kitabı ise tamamen klasik sosyologların kuramsal katkılarıyla ilgilidir.
klasik sosyoloji konusunda dünya çapında kabul edilen en önemli kaynaklardan biri olan ritzer'in bu eşsiz kitabı, himmet hülür'ün son derece yalın, açık ve anlaşılır nitelikteki mükemmel çevirisiyle türkçeye kazandırılmıştır. bu kitabın, sosyolojik konuları, kavramları ve kuramları sosyolojinin kendi tarihsel gelişim çizgisini takip ederek anlamak isteyen öğrencilere ve araştırmacılara katkısı çok büyüktür. klasik sosyologlar hakkındaki bilgilerini geliştirmek isteyen okurlara kitabın sonundaki geniş ve zengin kaynakça yol göstermektedir.
bireycilik, hazcılık, yüzeysellik ve maddiyatçılık, amerikan kültürünün diğer kültürlerden en önemli farkları arasında yer almıştır, ancak son zamanlarda amerikanın dünyaya egemen olması dolayısıyla bu özellikler tüm dünyadaki kültürde hakim olmuş ve amerikan kültürünün diğer kültürlerden farkını göstermekten uzaklaşmıştır. dünyadaki tüm kültürler üzerinde giderek artan amerikan hakimiyeti nedeniyle bireycilik, hazcılık, yüzeysellik ve maddiyatçılık sadece amerika birleşik devletleri'ndeki kültürde değil diğer kültürleri de bu doğrultuda dönüştüren faktörler haline gelmiştir.
amerikan kültürünün tüm dünyada yirminci yüzyılın ortasından çağlardan beri hakimdir. daha yakın zamanlara kadar avrupa kültürünün de dünyada önemli bir ağırlığı olmasına karşın amerikan kültürü onun üzerinde de hakimiyet sağlamıştır. avrupa'nın derin felsefi ve sanatsal kültürü, amerikan kültürünün etkisine girerek, ona benzeyerek amerikan kültüründen kaynaklanan bireyciliğe, yüzeyselliğe, hazcılığa ve maddiyatçılığa giderek daha fazla esir düşmüştür.
amerikan kültürünün diğer kültürler üzerinde niçin hakimiyet sağladığı sorusuyla ilgili farklı yaklaşımlar geliştirilmiştir. bu soruya kendi açımdan kısaca cevap vermem gerekirse şöyle söyleyebilirim; amerikan kültürü, diğer kültürler gibi tarihsel birikime ve geçmişten beri gelen ve kalıplaşan değerlere dayanmadığı için yaratıcılığa yol açmıştır. bireylerin davranışlarını frenleyen bariyerler çok fazla gelişmemiştir, bu durum da bireylerin kendi istek ve arzularını gerçekleştirmede diğer kültürlere göre daha yenilikçi ve yaratıcı olabilmeleri demektir. diğer kültürler üzerinde böyle bir avantajı vardır. özellikle maddi gücün geliştirilmesinde bu faktör temel rolü oynamaktadır. ayrıca amerikan kültürünün dünyada hakim olmasında teknolojideki gelişmeler çok belirleyici olmuştur.
amerikan kültürünün en temel özelliği bireycilik, güç, gösteriş ve hazcılığa dayalı olmasıdır. diğer kültürler tüm bu konularda dinlerin veya çeşitli toplumsal geleneklerin etkisinde kaldığı halde amerikan kültürü böyle bir bagajdan bağımsız gelişme gösterebilmiştir. bireycilik, bireylerin hiç bir sınır tanımadan istek ve arzularını sınırsızca gerçekleştirmeleri demek değildir. toplumda düzenin sağlanması için belirli hukuksal kurallara herkesin uyması gerekir, ama bu hukuksal kuralların dışında bireyin tüm hayatını etkisi altına alan değerler, inançlar ve sınırlar olabildiğince azdır.
amerikanın ekonomik alanda gelişme ve teknolojik alanda yenilik yapmasını beraberinde getiren bu kültür aynı zamanda dünyada diğer kültürler karşısında hakim olmanın enstrümanlarını da üretmiştir. bunun yanında amerikan kültürünün bu bireyci, hazcı özelliği çoğulcu bir toplumun oluşmasında da katkıda bulunmuştur. diğer kültürlerde belirli dinsel ve geleneksel tabular ve inançlar çoğulculuk karşısında bir sınırlayıcı olarak rol oynarken amerikan kültüründe bir kimsenin kendi içinde yaşadığı gurubun dışındaki diğer grupların yaşantılarını kökten dışlayıcı unsurlar olmamıştır.
bu saydıklarımız amerikan kültürünün temel özellikleri olmasına rağmen son yarım yüzyılda neredeyse dünyadaki diğer kültürlerin hepsinin ortak özellikleri haline gelmiştir. kapitalizmin, piyasa ekonomisinin özellikle neoliberalizmin tüm dünyada hakim olması amerikan kültüründe hakim olan zihniyetin de başka yerlerde hakim olmasını beraberinde getirmiştir.
george ritzer'in orijinal adı "sociological theory" olan ve himmet hülür tarafından 2012'de türkçeye çevrilerek deki yayınları tarafından yayınlanan 816 sayfalık kitabı. kitapta sosyolojinin başlangıcından günümüze kadar geçen dönemde sosyolojiye katkıda bulunan en önemli düşünürler ve akımlar bulunmaktadır. kitapta ritzer, bu düşünürler ve akımlar hakkında sistematik ve öğretici bilgiler ve tartışmalar sunmaktadır. gerek içeriği gerekse içerdiği konuları öğretici ve tartışmacı bir biçimde anlatımı açısından mükemmel bir niteliğe sahiptir. konular hakkında daha fazlasını öğrenmek isteyenler için kitabın sonunda 100 sayfadan fazla zengin bir kaynakça, isim dizini ve konu dizini bulunmaktadır. önde gelen sosyologları ve sosyoloji teorilerini tek bir kitap içinde bulabilmemiz ve ritzerin son derece akademik ancak yalın ve anlaşılır dili, bu kitabı eşsiz bir sosyoloji kaynağı haline getirmiştir.
sosyoloji kuramları, düzgün, anlaşılır ve enfes bir dille türkçeye kazandırılmıştır. böylesine son derece nitelikli bir çevirinin ortaya çıkmasında himmet hülür hocanın farkı açıkça görülmektedir. türkçede sosyoloji kuramlarıyla ilgili bazı çevirilerde gördüğümüz kapalı, ağdalı anlatıma pirim verilmemiş; metnin akademik ve öğretici yapısını bozan ve ortak bir anlamın oluşmasını engelleyen, nereye çekilirse oraya giden bir anlatımdan uzak durulmuştur. akademik ve kuramsal bir çeviride olması gereken anlatımdaki netlik ve kavram tercihleri açısından mükemmel bir metin ortaya çıkmıştır. ancak, sosyoloji kuramları adından da anlaşıldığı gibi kuramsal bir kitap olması dolayısıyla içerdiği konuları yeterince anlayabilmek için belirli bir düzeyde kuramsal ve kavramsal birikime ihtiyaç duyulmaktadır. sosyoloji kuramlarının türkçe çevirisinde akademik ve metnin ortak bir anlamının olmasını sağlayan bir dil tercih edilmiştir. birçok dile çevrilen ve tüm dünyada en önemli sosyoloji kaynaklarından biri kabul edilen bu seçkin eserin türkçede sağlam bir çevirisine ulaşılabilmesi, sosyoloji dersleri alan öğrenciler için olduğu kadar sosyolojiyi sistematik bir biçimde öğrenmek isteyen herkes için çok yararlı olmuştur.
facebookta önemli olan yaş değil paylaşımdır. facebook hesabımda 45 yaş üstü insanların sayısı ile 45 yaş altındakilerin sayısı aşağı yukarı eşit olmasına rağmen 45 yaş üstünün paylaşımları 45 yaş altının paylaşımlarından daha eğlenceli, daha hareketli.
