insanın kendini hayatta en aşağılanmış hissettiği durum. gururun yerle bir olur ve doğru olmamasını dilersin. ancak olan olmuştur. karaktersizligi yapan pişkin pişkin hayatına devam ederken sen kendi kendini yer bitirirsin. hayatin getirdiği en acı tecrübelerden... kimsenin başına gelmemesi dileğiyle. (günümüz dünyasinda ne kadar mümkünse artık)
la senza'nın yanında esamesi okunmayacak bir marka. fiyatları da üç aşağı beş yukarı aynı. ama maalesef birçok kaliteli firma gibi park bravo group türkiye pazarından çekilince bu dandiriboktan markalara bir sütyen için 300 lira veriliyor ve sonra da abartılarak kaliteli deniliyor. kalitesiz. sakın gidip te sütyenini almayın 1 yıl olmadan rengi soluyor. gidin penti alın 1 yıl sonra hiç değilse çöpe atar yenisini alırsınız.
“entelektüelin rolü herkes hakkındaki ifade bulamamış hakikati söylemek için ‘biraz öne veya biraz yana’ çıkmak değildir; entelektüelin rolü, daha çok iktidar biçimlerine karşı, bu biçimlerin hem nesnesi hem aracı olduğu yerde mücadele etmektir: ‘bilginin’, ‘hakikatin’, ‘bilincin’, ‘söylemin’ oluşturduğu düzende.”
m. foucault, entelektüelin siyasi işlevi, s. 31
21.yy’da en çok ihtiyacımız olan “entelektüel”lerin var olmasıymış meğerse.
tüketicidir. tüm çevresel olguları metalaştıran aynı bağlamda ihtiyacı doğrultusunda değişken tutum sergiler. stabil yaşam tarzı yoktur. tek prensipleri amaca ulaşana kadar her şeyi kendilerinde hak diğer tüm varlığı araç olarak görmeleridir. sosyal çevrede iyi manipülasyon yapanları mevcuttur lakin doğaları gereği fazla gizlenemezler. baskın benlikleri mutlaka bir noktada baş gösterir ki o andan itibaren yıkıcı tutumları kişi veya kişilerde ciddi zarara sebebiyet vermektedir. farkında olmasalarda belli bir süreden sonra dışlanma ile muhakkak yüzleşmektedirler.