içtikten sonra pencereyi açıp odanın havalandırılması muhtemeldir, veya içerken pencerenin açılması da. sigarayı içerken siz fark etmeden içeriye giren sineğin gece yatarken kulağınızın dibinde vızıldaması paha biçilemezdir.
söylendikten yalnızca 1 saniye sonra ardından bir sürü soruyu getirecek sözdür. *
güzellikten etkilenmeyen canlı yeryüzünde var mıdır? bunu diyen insan birini sevdiğinde veya aşık olduğunda güzellikten etkilenmemiş midir? etkilendiyse var olan bir lanete mi bağlamıştır hissiyatını? bağladı diyelim, lanetli olan şeyle mutlu nasıl olabilir? hepsini geçelim, bankta oturan küçük bir kız çocuğunu hiç mi sevmemiştir? sevmişse neyini sevmiştir, güzelliğini ve masumluğunu. lanetli olduğunu bildiği halde neden sever, veya gülümser bu insan? bu felsefeyi edinen muhtemelen hiç sevmemiş, hiç gülmemiş, hiç mutlu olmamış insandır.
kişinin tam 3 senedir okuduğu okulun ağını açma talebinde bulunduğu, fakat facebookla ilgilenen kelaynak kuşlarının dikkate almaması sonucu oluşan sinir bozukluğudur. işin enteresan tarafı ise şehirdeki okulların yüzde sekseninin ağının bulunmasıdır. kullanıcı kendi kendine "kaç sene denemişler acaba açtırmak için" diye sorabilir, akabinde inat edebilir, azmedebilir, sövebilir. hatta sinirden hesabını bile dondurabilir.
ilk değil son olmayacaktır. deniz armanın ilk esprisi değildir bu, gazetecilik hayatına nicelerini eklemiştir zamanında. hem de gülerek, kaba tabirle yarılarak espri eşliğinde ciddi haberleri katlettiği olmuştur, daha da olacaktır.
yok yere sevdiğinizin, yok yere emek verdiğinizin önünüze sunulmuş son halidir. üstelik 2 gün önce herşey mükemmelken, karşı tarafın saçma bir bahanesi sizi güldürürken, içten içe kızdırır. annenizin 'biber sürerim ağzına' tehditinden bile daha komiktir, ama o biberden daha acı olduğu kesindir. en çok koyan da uzun bir ilişkiyse veya gerçekten çok sevmişseniz, harcadığınız zamanın ve fedakârlıklarınızın geri gelmeyeceğini bilmektir. dilenecek tek şey bir daha karşılaşmamak ve çabuk atlatmaktır. kişisel not: 6 ayda atlatılmıştır. tabi bu da kişinin kafada kurma yeteneğine bağlı olarak gelişen bir olaydır.
bursa'da mütemadiyen müslüm gürses veya orhan gencebay serisinin çaldığı, arkada nefessizlikten ve sıkışıklıktan bayılmak üzere olan müşterilerin, şoförün jilet çıkarıp icraata geçeceğini bekledikleri dolmuşlardır.