sophie
831 (burmalı kadayıf)
üçüncü nesil yazar 4 takipçi 97.91 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    conjunctive

    1.
  1. codify

    1.
  2. bear s den

    1.
  3. Andrew Davie, Kev Jones ve Joey Haynes'in olusturdugu Londrali muzik grubu. Son zamanlarda hayatimi guzellestiren unsurlardan biri.
    0 ...
  4. vieux port

    1.
  5. fransızcada eski liman anlamına gelen, marsilyanın merkezindeki liman. kuruluşu milattan önce 600'lü yıllara dayanmaktadır. Avrupa'nın en işlek limanlarından biri olup, sabah-öğle-akşam her daim -ama özellikle gün batımında- şahane bir görüntüsü vardır.
    3 ...
  6. yapılandırmacılık

    1.
  7. bilgiyi temelden kurmaya dayanan öğrenme kuramıdır, yaklaşımıdır. bilişsel yapılandırmacılıkta piaget, sosyo-kültürel yapılandırmacılıkta vygotsky otoritedir.
    2 ...
  8. colombia university

    1.
  9. manhattan da bulunan özel amerikan üniversitesi. sıralamada dünyanın en iyi sekizinci üniversitesi olarak yer bulmuştur. önceki ismi king's college dır.
    0 ...
  10. babbling

    1.
  11. dilb. bebelerin 4-5 aylıkkken çıkardığı sözcüğümsü sesler.
    0 ...
  12. agr

    1.
  13. action research

    1.
  14. geleneksel araştırmalardan farklı olup, amacı bir soruna çözüm bulmak olan araştırma türü.
    0 ...
  15. accent reduction

    1.
  16. ikinci dil ya da yabancı dil öğrencilerinin yabancı aksanlarının giderilmesi amacıyla uygulanan program.
    0 ...
  17. emerson cod

    1.
  18. pushing daisies adlı dizide esas oğlan ned in iş ortağı paragöz özel dedektif. örgü örmeyi sever.
    1 ...
  19. kapalı çarşıda kaybolan çocuk

    1.
  20. bulunması uzun zaman alabilecek çocuktur. "e elini tutsana annenin be evladım" sözlerini hakeden haşarı velettir.
    1 ...
  21. glamorize

    1.
  22. ing. göz alıcı hale getirmek.
    0 ...
  23. takeaway

    1.
  24. ing. paket servisi olan restoran.
    0 ...
  25. dam square

    1.
  26. amsterdam ın en kalabalık meydanı, şehrin kalbi.
    0 ...
  27. leidse straat

    1.
  28. amsterdam da ünlü bir alışveriş caddesi.
    1 ...
  29. saburhane

    1.
  30. muğla nın doğu kısmında yer alan, asar dağının güney eteklerinde kurulu mahalle.
    1 ...
  31. ucaga binerken olecegini hissetmek

    1.
  32. "ne olursa olsun ayağım yere bassın kardeşim" düşünce ve hissiyatına sahip, yükseklikten korkan insan evladının gösterdiği davranıştır. uçağa her binişten önce kendini gösterir, uçak havalanmaya başladığı anda artar bir de hava boşluğuna girilmişse ve uçak zangır zangır titriyorsa doruğa ulaşır. etraftaki yolculara bakılıp onların kader arkadaşı olup olmayacağı üzerinde kafa yorulurken bir bakılır ki uçak alçalmaya başlamış. tekerleklerin yere değmesiyle gönül huzur bulur, küçük bir kayığın içinde okyanusta kalmış bir adamın karayı görmesi misali sevinilir, sevinilir, sevinilir.
    2 ...
  33. pangilizce

    1.
  34. a poison tree

    1.
  35. bir william blake şiiri. alegoriktir. bastırılmaya çalışan öfkenin, nefretin bünye üzerindeki etkilerini anlatmıştır şair.

    ı was angry with my friend:
    I told my wrath, my wrath did end.
    I was angry with my foe;
    I told it not, my wrath did grow.
    And I water'd it in fears,
    Night & morning with my tears;
    And I sunned it with my smiles
    And with soft deceitful wiles.

    And it grew both day and night,
    Till it bore an apple bright;
    And my foe beheld it shine,
    And he knew that it was mine,

    And into my garden stole
    When the night had veil'd the pole:
    In the morning glad I see
    My foe outstretch'd beneath the tree .
    1 ...
  36. holiday speeches

    1.
  37. yaldızlı, şatafatlı sözler.
    0 ...
  38. hills like white elephants

    3.
  39. başlığını hikayedeki esas kızın karşıdaki kel tepelere bakarak onları sık sık beyaz fillere benzetmesinden alan eser. beyaz fil, bir sembol olarak, istenmeyen hediye anlamına gelir. kızın karnındaki bebek de istenmeyen bir hediyedir. hemingway ın ustalığını konuşturduğu bir öyküdür hills like white elephants.
    1 ...
  40. dry money

    1.
  41. disposition of providence

    1.
  42. rhyme royal

    1.
  43. yedi mısralı ve on heceli beyit.
    1 ...
  44. greek gift

    1.
  45. ing. kötü maksatla verilen hediye.
    1 ...
  46. greek calends

    1.
  47. ing. çıkmaz ayın son çarşambası.
    0 ...
  48. congested

    1.
  49. matchless

    1.
  50. tam ogrenme

    1.
  51. başarıyı normal dağılım eğrisinden üçgen dağılıma götüren, okuldaki %20 lik başarı oranını %75, 90, 95lere çıkarmayı amaçlayan öğrenme süreci.
    0 ...
  52. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük