y-azarlar: 1. azarlayan, sözlüğü durmaksızın bir zümreyi aşşağılama aracı olarak gören yazarlardır.
2.azmış sözlük yazarlarıdır.
ya-zarlar : her ihtimali düşünen, sonucundada gelişigüzel yazan söyleyen, şansına entry sallayablen , gençliğinin enercisiyle topa gelişine vuran olası kimlik bunalımı potansiyelini henüz sönümlememiş gençlerimizdir.
yaz-arlar : ar duygusuyla sözlerinde üslup arayan, insanlara anlatmayı isterken ne haddini aşan ne kendindenn taşan, sözün amacına riayet eden olmuş yazarlardandır, azdırlar.
yaza-rlar : bundan bişi çıkartamadım, bunlar anlaşılamazlar zati.
yazar-lar : çoğunluğa ve bir guruba aid olmakla ben olmanın sınırını çizememişlerdir. toy bir şekilde bir kimlğin savunucusu rolünü genç yaşlarına rağmen üstlenirler.
sevdiğiniz insanı tanımak için ona soru soruyorsanız sevgi ayağa düşmüş demektir zaten.
sevmek zamanla konuşmadan, özümseyerek bilmektir karşındakini.
kaç kişiyle beraber olmuşmuş, takometremi taksın lan kız .mına. töbe estağfurullah.
neden erkekler kadın, kadınlarda erkek nickleri alıyor be sözlük dedirten isim. bu arada yaratıcılık sıfır demek zorundayım, lise ergeni provakatif bir yazar olmasını bekliyorum. hoşgelmiş ola diyelim.
bu gün baktım profiline ve sebvilen entrylerine, en son 2 yıl evvel yazmış, üzüldüm baya. sanırım buralarda durmayı pek kendine reva görmemiş, halbuki yazdıklarından hoş seda gelen dingin bir ruh ve güçlü bir kaleme sahip kardeşimizmiş, umuyorum bu yataneğini bir şekilde icra etmeye devam ediyordur.
kendiminkilerde dahil olmak üzere bir yığın hoplak zıplak yazının arasına bu tarz denge sağlayıcı tyazarlar gerekli ama ne yazıkki sayıları azalıyor durmadan.
ulen aşk bu değil. bu genç kız kafalama aracı. sizde aynı ayara gelmeyin gençler.
aşk azıcık yemeğe, eşşek gibi çalışmaya, napacaz bu çocukları nasıl okutucaz diye düşünmeye rağmen suratına baktığınızda burda olduğunuza şükretmenize en az bir kişinin vesile olması hadisesidir.
gerçek aşk zordur, o gül değil gülün tarlası onun tırnağına kurban olsun.
herkes kendi öküzlüğünü çözmeye çalışsaydı, yada en azından; kabullenip bu durumu, saban takıp ardına kendini bir tarlaya vuraydı daha güzel olmamıydı peki ?
hak verdim burda arkadaşa ama genede üslup çok direk saldırı, biraz genişlik gerek böyle çözülmezki bu işler. anasına yazık bu öküzle niye muhattap edersin tekrar kadını. varoş kızlarını sokacağına al o öküzü soksana itin götünede bizde en azından doğru tarlayı sürüyor brankoz diyelim, tabiatını hor görmeyelim.
not : bende de aynı öküzlükten olmasa başkasındakinide görmem hakaret alma bunu. sinirlenince söz düşer ağızdan yazmayı bilen bunun değer olduğunu bilir kendine yüklemez. ders al diyorum ama haddim değil kimseye ders vermek, ben yalnız sinirimi dillendiriyorum tıpkı senin gibi. sükutun kirlenmesse sorun olmuyor bu sesler.
sükutunu kirletme sözlerinle, yarın çoluğunu çocuğunu o sessizlikte seveceksin.
"x yapan laik", sözlüğe gönderilmiş olan feto32 bazlı gelişmiş AI lı mesaj bombardıman botlarının verdiği otomatik mesajlardan biridir. bu yapay zekalar güncel konuları zaman gazatesinden analiz eder, sözlük eşrafının ilgisini ve alakasını seçebilecek random ukteyi gönderir, ve en çok tepki toplayanına diğer AI larında entry yazmasıyla olayı büyütüp, dallandırıp budaklandırarak sözlüğü işlevsiz hale getirir. genelde girdikleri konular ateistlerle alakalı, atatürkle alakalı, laiklikle alakalıdır.
bunun hemen karşı kıyısındada başka AI lar şöle yapan dinci, böle eden türbanlı diyerek olayı büyütürler.
gerçektende benim bile içine düştüğüm bu olayların aslında insanların arasında bir sınır oluşturmak için kurgulaqnmış bir oyun olduğunu düşünmeye başladım.
yok laikler namaz kılanlara saygısızlık etmişmiş. lan laik ne lan . böle bir insan türümü var homunagoym. darbuka çalıyorlarmışta efenim gelmişler namaz kılanları dövmüşler. bravo çingene düğününe karışan bir gurup cami cematindende laik-müzlüman çatışması çıkardınız ya bravo.
kardeşler bi durun düşünün. lan bu tartışma ne işimize yarar. tamam haybeye laf öğütüyor kafa dinlendiriyoruz. kodumun memleketinde konumu yok, inci sözlükteki adamlar sizden akıllı bu konuda be. hiç değilse adamlar güdülerine testesteronlarına, sklerinin keyfine muhabbet yapıyolar.. g.t s.kerim .m patlatırım diyorlar ama kafa s.kmiyorlar.
lan ne istiyorsununz kardeşim ? bir tek sorununuz başörtüsü onuda çözemiyorsunuz basiretsizlikten. halka güven veremiyorsunuzki, siyasete bulaştırdınız, alet olarak kullandınız, dininizi gencecik kızların ar edep duygusunun simgesi kapanma aletlerini şimdi bokun içinden çıkılmıyor. laikliğin neden elzem olduğunu anlamadınız hala. çünkü ben ateistim kardeş, bir tane ateist, gayrıı müslim varsa o devlet laik olmak zorunda, bir tane çükündürük farklılık varsa orda demokrasi söz söyleme hakkı olmak zorunda. ama siz demokrasi diyince çoğunluğun azınlığı yönetmesini anlıyorsunuz. hayır efendim demokrasi azınlığın konuşma hakkıdır, ifade özgürlüğüdür.
şimdiden yaptıklarınıza bakarak, birde iranın durumuna bakarak, lan bu heriflerin amacı tek renk morcivert olsun, tek din islam olsun olmasın sakın diye düşünmekte haksızımıyız ?
( kodumun iran başbakanı iranda homoseksüel yok demiş -yani kaçan kaçtı ölenide öldürdük- gelsin kucama bir otursunda ben ona yardımcı olayım bu konuda, maksat çeşitleri artsın, omuna koduum )
tartışıp bir yere varabilecek olsanız ne ala, ama yok sizin kisi incicilerden daha elzem bir kuruntu değilki. yazık valla yazık. ciddi konuşamıyorsunuz bari adabında geyik döndürün, ortama s.çmayın, ağız tadımızı kaçırmayın. ülke zaten bombok olmuş, şurda bir rahat edelim.
o kadar kelime ( araya kiergaard'ıda yerleştirmiş, sorsan hakkında tez hazırlamıştır, tabi kütüphanede arka sayfasına bakarak) hepside fos ard arda rastgele, yekpare bir şekilde dizilmiş farklı nahiyeden dünyanın şimal ötesi bölgelerinden kelimelerle bir anzak ordusu kurmuş yürüyor zafere.
işi gücü, hangi hiyerarşik seviyede olursa olsun, call centré da zevzeklik etmeye yakın bir iş olduğunu düşündüğüm arkadaşın 2.5 dakkada aklından gelen son sanat eserini seyreylerken anlayamıyorum, bir insan bu kadar boş konulara niye kendini yorar eğer vakti zamanı bizden daha değerli idise.
kıçımsonik eğitim sisteminin artık maymunların bile ..kine takmayacağı insan seçme ve yerleştirme sınavınada gelişmiş göt kasları sayesinde kendi kaydına değer bir puan almış olduğu anlaşılan arkadaşımız, ottan boktan kendine değer biçengillerin kendini gösterme çabalarında olduğu gibi entellektüelitedende "bilgi sahiplenme yetisi" olarak bahsetmekten daha ileri gidememiş ve elinden geldiğince kendi hazinelerini parlaka parlak kelimelerini, s.kinin uzunluğuyla doğru orantılı olduğunu sandığı öss sınavı sonucunu bize göstererek değer kazanmaya çalışmıştır. buraya kadar acuze bir erkek hayvancağızın kendi kur alanı olarak seçtiği yerde gösteriler yapması olarak algıladığım bu garip haraketleri onun türü için normal karşılıyordum açıkçası. fakat arkadaşımız kendi başarısının (!) kendine yüklediği değerle yetinemediğinden olsa gerek bu acuziyetini gidermek adına kendinden bu konuda olllldukça aşşağıda olduğunu umduğu insanların karşısına çıkarak kırık egosunun bi yerlerini tamir etmeye çalışmış.( o eşşek kadar egoyu taşırken dikkatli olmalısın biliyosun dimi )çevreye bu kadar zevzeklik saçarak bu konuda ne elde edebileceğini genede pek anlayabilmiş değiliz, ama sonuçta gene onu bu densizlikleri yüzünden kale almak zorunda kaldık.
en sonudada güçsüz bir dimağın hayatı açıklamak konusunda kelime sıçmaktan öte bir yere varamayacağının bir belgesi gibi yazıp duran bu mahlukat, bu özelliğinin haliyeti ruhiyesi için de geçerli olduğunu, hayatın her türlü çeşitliliğine gelemeyecek varlığının dünyadan terki mahal etmek istediğini belirtiyor, 2 dakkada hayatın avamlığından tiksinmiş bilgeden, ergen gotik genç kız ayağına düşen arkadaşımız son dakikalarında intihardanda bahsetmiş olmanın verdiği aşkınlıkla kendinden geçerek toplumun ortak iyiliğine adanmış bir yetenek,bir sanatçıymışçasına bize bir ders vermek adına seslenerek, vitesi tekrar bilgeye takıp gazı köklüyor. tabiatıyla hodbin bir karakterin yapacağı şey bu, tarihe baktığımızda kendine çok değer vermiş, gizli megolomanyak karakterlerin kendilerinden kurtulmak için ölümü kullandıkları ve bununla topluma karşı bir ödevi yuerine getirdiklerini düşündüklerini sıkça görürüz. bunun küçük bir modelini yazıda tatbik eden kardeşimizinde, ben dedeiği şeyi geberip gitmeden sınırlandırıp, bize dahil olamamaktan muzdarip olduğunu görüyor ve ona sabır diliyoruz.
karanlık demiş arkadaşımız, karanlıktan dem vurmuş. gece karanlıktır, ve gecenin karanlığı bir tek sabahı bilmeyenleredir. o sabahki beleştir o varoşlarada yüksek duvarlı sitelerede aynı adaletle dağıtır ısısını ışığını. farketmek gerek.
önüne konanı tüketen gençliğin tabiatıyla düşeceği durumdur. şarkılar sadece avam, ortamda tüketilen aşka dairdir gibi düşünürler, zira diğerlerini seçecek, görecek tüketici becerisi ve istenci yokki, gelişmemişki. hal böyleyken internettende aynı çamuru alıp gene hamuruna katarlar.
o değil aşka dair şarkıya kurban olayım. son 5 yıldır şarkılar tek gecelik bir ilişkinin içeriğini dolduramayacak kadar yavan ve basirtsiz, hardcore sexe dair mnogoym. aşk şarkızı dediğin 70 lerde en son 80 lerde yazılmış, sonradan tektük arada çıkıyor artık. geri kalanı yatak yağlı güreşi spor bildirgesi tarzında aşk şarkıları, ajitasyonun testesteron veya östrojen aramolılarından hönkürmece gibi 2 farklı türde önümüze sunulan salak terkedilme şarkıları.
birde kadınların acınası beni terk ettin, sanki çokta s.kimdeydinvari ahmak şarkı klonları varki ruhumu acıtıyor. gülyüzlü aşkın dokunmaya kıyamadığı o güzelim lise aşkımı hatırlıyorum. o insanlıktan bir sayfa daha nasib aldığım kutsal kitabı. ağladığımı sızladığımı ve hatta haddimi bilmeyip, isyan ettiğimi. ama sonunda o merhamet etti yine bana.
2 saniye durup düşünemeyecek hayata transit insanların şarkı yazdığı zavallı dönem. mezbahadaki danalara, kümeslerdeki tavuklara bile dinlettikleri müzikler bizim dinlediklerimizden güzel.
bunu yazarken sertaptan unuturrsunu dinliyorum, bide bu kadın ayrı.
ayrıyeten nerde sevgilinin kokusundan bahsediliyor orda ayar oluyorum. ayağa indirmeyin lan şu kokuyu, kavramlaştırdınız güzelim iç güdüyü. o değil, onu kavramlaştırabilecek adam 100 yılda bir gelir biz sabrederiz bekleriz, sizde ar edep edininde susun.
1.44 mb evet. teknolojiydi o zaman yahu bunlar. birde sene 84 te görsel bilimteknik ansiklopedisi alırlardı. ansiklopedide bir gün cdlerden film izlenebilecek yazıyordu. ben daha videoyu yeni görmüşüm. 12 yıl sonra cdlerden porno izlediğimizde aklımdan gene geçti "teknoloji lan bu" .. ah ah nerden nerye. umarım bir gün tüm hayatımızı depolayacak kapasitede usb disk yaparlar. tabi matrixteki gibi karizmatik olmaz ama s.ktiret işlevsel olsunda. gerektiğinde hop kendimi bruce willsin gençliği gibi bir vücuda yükleyebilsem yeter.
yaşlanmışız lan disketten konuyu buraya çağrışa çağrışa getirdiğime göre tossuruklara geldik demektir. s.ktret hayat daimdir biz bitsekte aq.
zaten en iyisi format çekip sistemi yeniden kurmak değilmi len.
türkiyede var bir tane. zaman gazetsini basan büyük baskı makinasına zaman makinası dediklerini duydum. bilmiyorum ben kendimin yalancısıyım ( hedef saptırma... başarısız.. kahr )
platonik sevilen kişinin yaşadığı platonik siklememek tavrının bünyede vicdani harabiyet yaşatmasına sebeb olur. ama her ne olursa olsun karşı tarafın acısını azaltamassınız o yüzden rahat takılın, karşısına başkasıyla çıkıp frenç kiss yapın , anlamassa daş atın kovun. doğal hayatına dönmek zorunda netice itibarıyla nereye kadar platonik gidilebilinir ki. ( ben 10000 km gittiydim sibiryaya unutmak için mesela )
vay be "Star wars - returning to the highschool head " hesabı ha. bakalım erojen çağrışım yapmaktan kendini alamayan bünyelerde bu tarz ikilemlere düşürecek önermelerden ne elde edebiliriz yaklaşımı. burdan nereye varmaya çalıştığınızı bir bilsem.
neyse bazen kıza vurulmamak için ona vurmak gerekir. kalp kalpten üstündür, aşkta bile poker var bizans oyunu var, ben böyle dünyanın mesnedini bilmem neediym be sözlük.
alaska-freego ( hayırlısıysa olursa kurucam burayı bi kaç dekar buzul satın alıp. memleketi yalamak serbest olacak o kadar özgür bir ülke. isteyen türbanını cübbesini kapıp gelsin iglodan üniversite kutup ayısından dekan yapacam, demoklatik üniversite. kemalizm de olmayacak koy götüne rahmanist olacaz hep beraber. ülkede her renk ten en az bir insan olacak, bulunmayan renkler için birisi pastelle boyanacak, ülkeye gelmek için vize gerekli olmayacak ama çıkmak için parayla vize ve tekne satılacak. )