keklemeye adam arayan şakacı sözlük yazarlarına karşı alınabilecek güzel bir önlemdir.
(bkz: erdoğan istifa etti) gibi başlıklara dikkat edilmeli.yoksa içsesinizle karşı karşıya kalıp "ben aslında erdoğan bayraktar olarak algılamıştım lan" gibi bir düşünce beyninizin çeperlerine vura vura dibe doğru çökebilir.
kandırılmaya müsait ve öngörü meziyeti olmayan, ve sayı bakımından - haliyle - daha fazla olan zayıf insanların galip gelmesi olayıdır.
ne acaip bir ülkeyiz ki, sizi kandırabilen iktidar olabiliyor. size oynayan her zaman kazanıyor. kendinizi hiç mi kullanılmış hissetmiyorsunuz?
sizi farkeden bir takım liderler, üzerinize öyle bir psikoloji oluşturuyor ki resmen futbol takımı destekleyen biri gibi oy atıyorsunuz. "aman benim takımım yensin de, kahvede rezil olmiyim" gibi bir mantık.
velhasılıkelam, bize yine tebrik etmek düşer. en azından aziz nesinin bahsettiği oranın %60 lardan %47 lere düşmesi de bişeydir.
aşırı popülerleşen uygulamalara mesafeli olan kişileri derinden yaralayacak durumdur. ki mevcut hal bunu göstermekte.
ilk zamanlar bir iPhone uygulaması idi, daha sonra android'e bulaştı. ve şimdide facebook sahiplerinin elinde!
anti popülist kitlenin toplu şekilde whatsapp'ı bırakma ihtimali gün yüzüne çıkmış bulunmakta artık.
peki ne yapar Bu tim? hemen değinelim.
iphone u olanlar hedef listelerinin başındadır. görür görmez başlığını açıverirler: "iphone u olan kro"
listenin biraz alt kısmında gözlük takanlara saran tayfayı görebilirsiniz: " rayban takan türbanlı" şeklinde, aniden kategorize ederler. biraz daha aşağı kısımda kulaklık fetişisti olan tim üyeleri vardır ki bu aralar pek faal değiller : " utanmadan beats kulaklık takan hamile kadın" gibi.
hayal güçleri gerçekten enteresan. aristo bunları görseydi, sınıflandırma yaptığından utanırdı. çok daha iyiler çünkü!
doğrusu : "youtube da video izlerken alt kısımda çıkan reklamı kapatmak adına müdahale yaptığınız anda reklamın yukarı veya aşağı kayması sorunsalı" olacaktı. malumunuz , bu güzelim başlığı bir kaç karakter fazlası nedeniyle küçültmek durumunda kaldım. ve ortaya yukardaki gibi ne idüğü belirsiz ,sikkofield bi başlık çıktı.
zat-ı aliniz, anlayışlı ve zeki insanlar olduğunuzdan ne demek istediğimi zaten pıt diye anlamışsınızdır.
ve tanım: reklama tıklamanız adına yapılan çirkin bir oyundur.
çözüm yolu: reklamı kapatmak için acele etmeyin ve sitenin fake'ini boşa çıkartın.
muhabbet kuşunun muhabbetinin sıkıcı olması durumudur
insanı beklentiye sokan ismi nedeniyle ondan orjinal muhabbetler beklersiniz. lakin bik bik bik hep aynı şeyleri geveler. iki dedikodu, yok. iki karı kız muhabbeti, o da yok. senin neyin muhabbet kuşu, he?
bundan sonraki adın, normal kuş.
artık sende bütün kuşlar gibisin!
kimi kesimlerce Külliyen yanlış anlaşılan değerli, öngörü yeteneği über seviyede olan maya kehanetinin gerçekleşmesi durumudur.
marduk gezegeni çarpmayacak, yer yüzünde yarıklar oluşmayacak, gökten taş veya alev de yağmayacak. hayalinizdeki kıyamet, Hollywood'un da etkisi ile, böyle olabilir. lakin bu şekilde olması olası değil.
Bizim kıyametimiz doğal kaynaklarımızın son bulmasıdır. ve böyle bir durumu basit Kızılderili Atasözleri bile ön görebilmiştir (son nehir kuruduğunda, son ağaç kesildiğinde, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmedigini anlayacak).
peki bu eski mevzu niye şimdi canlandı? mayaların anlatmaya çalıştığı neydi?
2.sinden başlarsak: mayalar; bilinen takvimin 2012 yılının sonunda biteceğini veya bitmesi gerektiğini miras bıraktılar insanoğluna. Çünkü mevsimler değişiyor ve bir çözüm bulunması gerekiyor. Burada da birinci sorunun cevabı geliyor. Dünyanın farklı kıtaları, alışkın olmadığı mevsimsel olaylarla karşı karşıya. barajlarımız kuruma noktasına gelmiş ve kışın tam ortası yağışsız, adeta yaz gibi geçiyor.
"bu kış ne güzel geçiyor laaa, hiç üşümüyok" tarzı düşüncelere kapılmadan, altın değerindeki sularımızı dikkatli kullanalım sevgili arkadaşlar.
Çünkü başka dünya yok. henüz!
civar köyler arasında "yahyalar" olarak bilinirmiş. sebebi ise köydeki bütün erkeklerin isminin yahya olmasıymış.
Erkek çocuğu olmayan aileler, köyün üst kısmındaki yahya efendi türbesine çıkıp dua ederlermiş, erkek çocuk olduğunda da, saniyorum ki, borçluluk hissinden ötürü yahya ismini veriyorlarmış.
bayan ismi olarakta bir isim sivrilmiş. o da "satı".
bu söz genelde aşk şarkılarında geçer. ve bu aşık insanlar, kendi aşklarından başka bir şeyin farkında değildir görüldüğü gibi. yaşadığın, üzerinde seks yaptığın, oksijeniyle hayatta kaldığın bu gezegen, sence biraz saygıyı hak etmiyor mu?
bilimum facebook sayfasında karşılaşılan, kişiyi; anlamasa bile beğendirmekle mükellef kılan, çoğunlukla da ne anlatmak istediği gayet açık resimlerde-paylaşımlarda kullanılan itici mi itici söz öbeği.
paylaşan o kadar zeki, o kadar akıllı ki, biz onun gördüğü ince mizanseni hiçbir zaman yakalayamıyoruz zaten, o derece.
bitsin artık şu furya.
çok kötü gözüküyor abi bildiğin, bu nedir yani.
jedi olmaya aday, yeni ve yetenekli birçok arkadaşın önündeki büyük engeldir.
bu durumu farketmemi sağlayan şey ise, federasyona jedi'lık başvurusu yapıp eli boş dönen, çok çok yenetenekli hemde solak olan arkadaşım oldu. çocuk bildiğin üzgün, içi kan ağlıyor ve hevesi kurasağında kalmış durumda.
gel dedim, hele bir anlat derdini. sağ elinde tesbih, sol elinde light saber, efkardan ikisini aynı anda çekiyor-çeviriyor. dur oğlum sakin ol dedim bende haliyle. meğer çocuğu kapıdan geri çevirmişler, belgesinde eksikler varmış, midi chlorian seviyesi gözükmüyormuş. yahu dedim, ne kadar yanlış bir politikadır bu izlenen. dark side, belge melge sormadan adam alıyor, yetenekli ise affetmiyor, hemen bünyesine katıyor. bizimkiler hala belgeyle torpille jedi alıyorlar. danışmadaki elemanda jedi imiş dediğine göre, afedersin g.tü göbeği salmış bir tipmiş, kesin torpilli dedim bende.
vesselam bizim federasyonda iş yok, hastaneler de midi chlorian ölçümü yapmıyor. o değil, bende ölçtürmeyi planlıyordum. insan merak ediyor hangi seviyede olduğunu, geçen sehpanın üzerinden dolu çay bardağı devrildi, yere düşmeden bütün çayı bardakta toplayıp tekrar sehpaya koydum.
neyse hayırlısı diyelim, şad olsun ruhu yoda'nın. onun zamanında yoktu böyle adaletsizlikler.
adamlar ne derse desin, komik bi şekilde destekleyecek tezler üretebilyor bu arkadaşlar, mevzu tümüyle yanlış olsa bile. Hayır, dışarıdan çok komik gözüküyorsunuz, bilin istedim.
Üniversitedeyken evlenmekte nedir? ne demektir bu yani. Türk aile yapısını kökten değiştirme çabasının bir parçasıdır sadece. klasik bir kız babası lafı olan "önce okulu bitsin" artık çöpe mi atılacaktır?
adam o kadar pesten okuyor ki, detone olsa onu bile fark edemeyeceğiz neredeyse, pes doğrusu! biraz daha kendisini zorlasa, daha uygun bir ton bulsa, tizlerini ön plana çıkartsa daha iyi olabilir diye düşündüm.
radyoda mehmet erdem şarkısı anons edildiğinde kendimi Enstrümental müzik dinliyor gibi hissediyorum resmen la.
Aslı, mağazada eşinin içinde bulunduğu soyunma kabininin kapısını sıkı sıkı tutan erkektir.
Aşırı korumacı erkektir.
Efenim insanlar enteresan. Kabinin Başında beklemek bi şekilde kabul edilebilir dolu olduğunun anlaşılması açısından. Kaldı ki kapı içeriden de kilitlenebiliyor. Ama, kapı kolunu tek eliyle sımsıkı tutup etraftan geçen insanlara dik dik bakmak nedir sayın abicim? Bu gereksiz koruma görevini nasıl edindin kendine, hiç iyi gözükmüyorsun dışarıdan hiç!