- nilgün!
- efendim gamzecim..
- askere biz de gitsek ne iyi olurdu di mi?
- nerden çıktı kız şimdi bu hı?
- ya! hiç duymadın mı! "çarşı izni" diye birşey varmış askerde..
- evet duydum da.. yani???
- nasıl bişeydir acaba?
- çarşı izni mi? ıı herhalde alışveriş yapman için seni çarşıya gönderiyorlardır...(alışveriş lafını duyunca kafada ampul yanar)
- istediğin gibi, delicesine alışveriş yapıyosun parasını da askeriye ödüyo... ne güzel di mi kız?
- aaa! manyak mısın? hakkaten çok güzel! neler alırız neler... şu yeni mayokiniler çıkmış ben ondan alırdım 50 tane hemen...
- şu erkekler de ne salak.. böyle bi güzellik yapmış adamlar, bi de utanmadan yıllardır sızlanıp dururlar askerlikten...
- hiç!
Bir kutunun içine resmimi puzzle yaptırıp bir parçasını saklamıştım , nişanlandığımız gün verebilmek için sonra da ayrıldık puzzle parçası da çöpe gitti
Bizler olmasak onlarında olmucağına kafaları daha ermeden , kendilerince bir üstünlük havasına giren kıçımın kenarı bile olamayan beyinleri anca yaptıkları işe çalışan boş insanlar grubunun egoları.
Hala pkklılara acıyan insanlardır, yanan pkklı gördüğünde napılır ;onlarda insan bir hayvana bile acıyorsak onlarada acınmalı diyen zihniyet , soruyorum onlar acıyor mu daha yeni bebeği olmuş şehitlerimize .
Hep öyle olmaz mı ilk sözlük açılımda heryerde onları görürüz ama işler ilerleyince bizi bırakırlar kendi halimize biaranda yok olurlar daha da büyük işlere koşarlar nerede şimdi onlar ?
Yapmak istedim ama yapamadıklarımdan birisi daha , gerçekleştirmeyi istediğim en büyük hayalim desem yeridir . Alıcan altına yarış motorunu tabi kaskını da basıcaksın gaza arabaların arasından rüzgarla dans ede ede kafanın estiği yere gidiceksin . O zevki ne son model araba verebilir ne de son model uçaklar , motor sürmek zor mu ya ?
”Seni seviyorum” sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek…
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana… Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek… Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak… Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi… Isırmazdım dilimin ucunu… Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda… Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize… Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki…
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDi YA YÜREĞiN…”