osmanlı'nın zaten güçsüzleşmeye başlamasıyla yıkılmasına da sebep olan sevr ve mondros antlaşmalarıdır ki bunları imzalayanlar da vahdettin ve damat ferid'tir. öncelikle bir hesap sorulması gerekiyorsa, bu ikisinden başlanıp abduhamid ve abdulmecid'e kadar gidilmelidir. lozan'a zafer kazanan bir millet olarak gidilmesine rağmen, çok az kazanımlarla masadan kalkmamıza da sebep olanlar yukarıda saydıklarımdır. zira osmanlı'nın bu denli borçlandırılıp ihtilaf devletleri tarafından paylaşılmaya başlanmasının sebeplerinin en başında yukarıdaki padişah bozuntularının ingiliz kraliyet armasına olan hayranlıklarını kendi el yazısı ile kaleme aldığı günlük ve notlarında çok rahat görebiliyoruz damat ferid'in.
bu münasebetle atatürk bağnaz cahil ve tarihden haberi olmayan bu kör güruhun dediği gibi lozan'da başarısız olmamış, zaten şimdilerde han olarak övülen çapsızların başarısızlıklarını başarıya dönüştürmüştür.
nispeten elindeki 500 bin kişilik bir orduya rağmen günümüz teknolojisi ile hemde, süleyman şah türbesi'ni bir avuç bonzaici ışid'liden koruyamayıp, türbeyi oradan kaçırarak, niğde'ye yerleştiren çakma dünya reisi erdoğan ile 20 bin kişilik, teknolojiden yoksun, ayağında çarıklarla yokluklar içindeki bir orduya hükmedip, ingilizler'i ve tasmalarını ellerinde bulundurdukları diğer milletlerin ordularını çanakkale'nin serin sularına gömmüş türkler'in atası, başkumandan gazi mustafa kemal atatürk'ü kıyaslayan dantelli kefenlilerin bunu anlamasını bekleyemeyiz. bilseler bile dahi bu gerçeği bu şekilde kabullenemezler. zira onların derdi davası türk'lük ve türkiye değildir.
memleketi sıkıntıya sokan güruh düşünsün onu. ben savaşmam. oy vermek için okullarda birbirini iten kendine halk diyenler düşünsün onu. benlik sıkıntı yok. profesyonel yüzücüyüm ben.
her kelamından pislik dökülen, bir yayın kanalında olduğundan ve bir topluma hitap ettiğinden habersiz alelade ve kaba kahvehane kültürü ağzı ile konuşan, maraş dondurmacısı kılıklı mısır püskülüdür kendileri efenim.
burada laiklik üzerinden demogoji yapacağınıza, gidin barzani kardeşinize söz geçirin. aksi takdirde topraklarımıza göz dikecek olan o itin de ona bu cesareti veren sizlerinde, tarihe savaşları ile geçmiş türk halkının gazap cehenneminden gözleriniz dehşet dolacak.
bir torununun gs adasını istemesi üzerine, bu çıkan torununun nereyi isteyeceği merak konusu olmuş torundur. türk topraklarını babalarının malı sanan andavallara söylenecek tek şey, çarşının boydan boya olmasıdır.
burada birkaç entry gördükten sonra daha da vahim bir hal alacağını düşündüğüm haldir. evet bu referandum bağımsızlıkla taçlanır, dünya da bunu tanırsa şayet, sadece diyarbakır değil, 10-12 ilimiz de ayrılık sinyalleri vermeye başlayacaktır. bu garanti. durumun ehemmiyetinin farkına varamamış bazı yazar arkadaşlarımızın anlayamadığı nokta ise şudur, bu illerde yaşayanların hiçbiri de çıkıp kürdistan kuruldu hadi bizde pılımızı pırtımızı toplayıp onlara katılalım, türkiye yi terk edelim demeyecek. aksine şu an bulundukları illerle beraber, toprakları ile beraber bunu gerçekleştirmeye çalışacaklardır. bu da çözülmenin ve dağılmanın başlangıcı olacaktır diye düşünüyorum.
kelimelerin kifayetsiz kaldığı, şu ihanet günlerinde daha da çok yokluğunu hissettiğimiz, 1000 yılın gelmiş geçmiş en büyük komutanı ve lideri. saygı ve minnetle anıyorum.
iran baskısı sebebi ile kuzey ırak diye adlandırılan topraklarda, bir kanton devlet oluşturmak ve kendi bekası, selameti açısından bölgede gözetleme kulesi görevini yerine getirmesi açısından, israil in ortadoğu toprakları için oluşturduğu en büyük ikinci proje. birincisini de siz bulun.
birisi de zırvalamış yukarıda; efendim işte ışid müslüman nasıl oluyor, milyonlarca müslümanı katletti ve yerinden etti diye! iyi de güzel kardeşim sen şimdi bunları yaptı diye ışid müslüman olarak görmüyorsun fakat aynı müslümanları abd bombalarken "dualarımız abd askerleri ile birlikte" diyen birini müslüman olarak kabul ediyor ve bu da yetmiyor adamı neredeyse peygamber ilan edeceksiniz! sizler nasıl bir çelişkiler yumağındasınız ben anlamıyorum hakikaten. yazık.
çok net hatırladığım zamanlar. heyy gidi yıllar bee neydi o günler! insanlar sadece ırmak, akarsu ve nehirlerin olduğu şehirlere seyahat edebiliyordu. kendi el yapması salları ile kürek çeke çeke o ırmak, akarsu ve nehirlerin ulaşabildiği şehirlere gidebiliyordu! yine bu akarsu, ırmak ve nehirlerin ulaşamadığı şehirlere ise hiç seyahat edilemiyordu. çok şükür akepe geldi de bu sorunumuz ortadan kalktı. ne diyorsunuz siz...
ayran tüketip, gördüklerinizi görmezden gelerek uyuyan bir şekilde kendinize müslüman olacağınıza, alkol tüketip alkolik arkadaşlarınızla dertleşip sohbet edin ve gördüğünüz haksızlıklar karşısında susmayın iyidir. çok fazla tüketilmezse beyin açar.
sandıkla gönderme derdindeyiz zaten. lakin sınırlarımızı zorlamayacak kimse de yalakası, iti, trolü. yok efendim referandumdan sonra asacağız, keseceğiz, hayır diyenleri şöyle yapacağız. adamın götünden kan alır türk milleti.
biz türk' lerin bir sebepten ötürü vatanını, topraklarını bırakacağını düşünen sofu başlığıdır. kendilerine tavsiyem; önce ingiliz ve dünyanın çok çeşitli ülkelerinden asker bulunan emperyalizm ordusunu ve sonra da onlara yardım ve yataklık yapan bu başlığı açanların dedelerini nasıl siktiğimizi iyice araştırmalarıdır.
neden kızdın evlat? siz atatürk'ü sevmek ve katlanmak zorunda değilsiniz ya, bizde tayyib'i sevmek ve katlanmak zorunda değiliz. fikir özgürlüğü diye bir şey var, ayrıca kızana buz da var. sen davar mısın?
çok uzun uzun yazabilirim, 90'ları da çok iyi hatırlarım. bu konu açısından saatlerse yorum yapabilir ve tartışabilirim. sebeplerini, getirilerini, hedeflerini ve hissedilen etkilerini uzun uzun yazabilirim. fakat gerek duymuyorum.
sanırım şu 3 harf bütün bunları cevaplayabilecek kapasiteye sahip diye düşünüyorum;