abazalığı tavan yapmış genç nesilin feryadıdır. lakin feryat sonuçsuzdur çünkü eli ekmek tutmayana evlilik yoktur. e genç de zinaya bulaşır haliyle. bu işler hep böyledir aga..
yazarların kafayı yemesiyle gelişen olaydır. size ne lan milletin boyundan kilosundan? mal mısınız olum? entellektüel yazar çizgimden kaydırtmayın lan beni. adam olun olum!
serin, umursamaz, morfin almış gibi uyuz hareket ve tavırlar sergileyen erkektir. bu yüzden kızlara karşı çok doğaldır yavşak. rahattır yani. kimilerinin kızlara yaklaşırken heyecandan götü çıkarken bu yavşak, kızların oturduğu masaya gider, bi naber falan der ortama giriverir. kızlar tarafından da hoş karşılanır bu durum. yani severler bu yavşağı. halbuki daha okulun ilk günleridir. ve bu kişiye yavlşak diyorum çünkü bu yavşak daha erkeklerle adam akıllı tanışmadan hemen kızlara yönelmiştir. halbuki bu yavşağa işin başında biz erkekler yakınlaşmış kanki muhabbetleri kurmak istemişizdir ama bizi hiç takmamış gitmiş kızların bokunu yemiştir. aq yavşağı.bu samimiyet ne lan? ne bu sarılmalar canımlı cicimli konuışmalar falan. daha ben kızların ismini bile öğrenemedim aq. bunlar nerdeyse cinsel ilişkiye... neyse aq öle işte.. ******
yıllarca şirinleri görebilmek umudu ile uslu puslu bir çocukluk dönemi geçirmek zorunda kalmış bireyin, şirinleri gördüğü vakit yapmak isteyeceği şeydir.
fenerbahçe nin de galatasaray kadar olmasa da bir şansı vardır. roberto carlos ve emre belözoğlu nu kadro dışı bırakırsa daha da bir güçlü adayı olur şampiyonluğun. zira bu iki futbolcu ile fenerbahçe 9 kişi oynuyor.
çocuk tarafından gün içerisinde yapılacak olan ilk işi tayin eden annedir. çocuk bir durur nooluyo yaa edalarında kalkıp yüzünü yıkar. sonra paşa paşa gider ekmeği alır. *
güzel kız gördüğünde içi acıyan ve duygulanan erkektir. kızın fiziksel hiçbir güzelliği erkeğe seksüel bir haz vermez. erkek kıza sanki çok sevdiği, taptığı bir varlıkmış gibi bakar. tanıyıp tanımaması önemli değildir. kızı her gördüğünde hüzünlenir. hep yaşar bunu. sebebi, küçük yaşlarda kişiye verilmeyen anne sevgisidir.
mustafa denizli nin kendisini eleştirenlere vermiş olduğu ayardır. kargalar hakkında belgesel tadında bir açıklama yapan denizli, karga çeşitlerini tanımlamış ve hiçbirinden bir hayır gelmeyeceğini belirtmiştir. eleştirenleri kargalara benzeten denizli, aynı zamanda, 'bu eleştirileri yapanların bildiği kadar, benim unutmuşluğum var' diyerek ayarı döşemiştir resmen.
düşünmenin o kadar da iyi bir şey olmadığını idrak edebilmiş insan söylemidir.
insan, hayatını bir düzene koyacak kadar düşünmelidir. geçinmeyi, aile kurmayı, rahat yaşamayı, vatana millete hayırlı bir birey olmayı yani buna benzer şeyler düşünmelidir en fazla. otu boku her bişeyi düşünürsek eğer, bu dünya içinden çıkılmaz bir hale gelir. tabi ki insan bazen kendi küçük hayat çemberinden çıkıp, kendisini de bir alt küme haline getiren büyük çemberde gezmeli ona da kafa yormalıdır. ama bunda aşırıya kaçmak kendini, yaşamanı unutmak demektir. izlenilen haberler, en geniş çemberi anlatır çoğu zaman. nedir bu geniş çember? asker hükümete ne dedi? hükümetin kürt açılımı vs vs.. bunlar en büyük çemberin olaylarıdır. biz eğer kendimizi en büyük çembere odaklarsak, asıl bizim için önemli olan küçük yaşamımızı unutmuş oluruz. ailemizi unuturuz, çocuklarımızın eğitimini unuturuz, okuyorsak eğer kendi eğitimimizi unuturuz. yani kendi küçük hayatımızı pas geçeriz. ve büyük çember içindeki olayları düşünmek de bize pek birşey kazandırmaz. bilgi sahibi olmak tabi ki iyidir. güzel birşeydir. ama herşeyin fazlası zarardır. atalarımız söylemiştir bunu. yaratıcılığımızı, düşüncelerimizi kendi küçük dünyamıza odaklamalıyız. odaklamalıyız ki kendi dünyamızdan, sadece bizim olan o dünyadan en yüksek faydayı görebilelim.
nedir bu deney farelerinin çektiği lan? nerde bir bok var önce bu küçücük zavallı hayvanlarda deneniyor. bunların canı yok mu yav? yok efendim ısıtılmış bakteri içeren kapsül enjekte edildiğinde ölmemiş ,ısıtılmamış kapsül enjekte edildiğinde ölmüş, önce ısıtılmış kapsül verilmiş bi şey olmamış sonra tekrar ısıtılmamış kap... ne lan bu? ben bile anlatırken yoruldum. gariban fare nasıl dayanıyor ki bunlara? kesin o da kendi dilinde ana avrat sövüyordur kendisiyle oynayanlara ama ne yapsın farecik? onun tek suçu insana yakın tepkiler vermesiymiş hastalıklara. lan de get!!
bence öyle olan şey. hem sabri nin futbolu var adam bir adım öne çıkyor mükemmel futboluyla. vücut diyorsan vücut var, karizma diyorsan var işte kendi çapında, e geleceği de parlak, avrupaya gitmesi an meselesi. orta yaparken de çok çekici oluyor zaten. gözleri de renkli adamın. e daha ne olsun?