namusu bacak arasında arayanlara tepki gösteren kişilerin çağdaşlığı nerede aradığının ifadesidir.
evet asıl kendileri çağdaşlığı bacak arasında aramaktadırlar.
ama bu sefer durum tam tersi. eğer bir kız çağdaş ise kesin 20 yaşından sonra bakire değildir. hatta kız bu konularda çok rahat olmalıdır, bacak arasını sorun yapmamalıdır, çağdaşlık budur!
eğer bir kız bunu sorun yapıyorsa kesin yobaz ve geri kafalıdır.
namus bacak arasında değildir savunmasını da en çok siz yaparsınız. neden? çünkü siz de çağdaşlığı orada aradığınızdan. en çok siz konuşursunuz bu konuyu.
yani çağdaşsanız ve çadaş bir kız istiyorsanız mutalaka bacak arası muhabbetini yaparsınız.
kısaca siz çağdaşlığı orada ararsınız farkında olmasanız da.
türkçeye dikkat edilen bir sitede "entry" gibi tamamen ingilizce bir ifadenin yer almasından rahatsız olup bu ifadeyi sonsuza kadar kaldırıp yerine tamamen türkçe bir ifade getirmektir.
sözlüğü "yapan" kişi olan zall var iken, sözlükte yazdıklarıyla hayal gücüyle kelime kapasitesiyle belli bir popülerliği yakalamış olup, popülerlikte zall'dan birkaç adım öne geçmektir.
hayatta günden güne daha fazla yalnızlaşan ve bunu da eskiden dostlukların, arkadaşlıkların daha farklı olmasına bağlayan, yalnızlığının hatasını kendisinde değil çevresindeki kişilerde arayan kişilerin merakıdır.
merak giderme aracı facebook'tur.
artık çevresinde samimi arkadaşı kalmayanlar, facebookta eski samimi olduğu kişileri aramaya girişir, bulduklarıyla toplantı yapar, toplantıları 1. geleneksel 2. geleneksel şeklinde sınıflandırır.
bir moral bulur, sevildiğini hisseder. çünkü artık normalde sevilmiyordur. halbuki facebook'tan bulduğu kişilerle de 1 ay vakit geçirse yine sevilmeyecektir.
o zaman da facebook'ta farklı bir eski grup aramaya girişilir.
neden sonuç ilişkisinden yola çıkılırsa ugg giyen kızla çıkan erkeğe de güvenilmeyeceği sonucunu veren durumdur.
çünkü ugg modaysa, ugg giyen kız modayı takip ediyor demektir, ugg giyen kızla çıkan da modayı takip eden kızla çıkıyor demektir. demek ki nedir? bu erkek modayı tekip etmediğin anda seni bırakabilir demektir, modayı takip edenin peşindedir, hem de hep moda olanın peşindedir aslında.
sözlük formatı gereği başlıklarda kesme işareti kullanılamamaktadır. o nedenle başlıklarda özel kelimelere gelip kesme işareti ile ayrılması gereken ekler doğrudan ayrı olarak yazılmaktadır.
örneğin: atatürk ün (doğrusu: atatürk'ün)
kesme işareti kullanılmadan, eklerin kelimeye bitişik yazılması durumunda ise sözlük yazarları başlığın altına akın edip, çok önemli birşey tespit etmişçesine, ekin ayrı yazılması gerektiğini vurgulamaktadırlar.
yok doğrusunu yazma imkanı olsa da keşke onu vurgulasalar.
yazılan yanlış, önerilen yine yanlış.
lütfen arkadaşlar yanlış olan birşeyi vurgulayıp durmayın artık!
herhangi bir tanrıya inanmayan kişilere yapılmış bir tavsiyedir.
çünkü tanrıya inanamama, kişinin bencilliğini içermektedir. ego kavramı ön planda olan bu kişilerde tanrıya inanamama nedeni temelde tanrının onları kontrol ediyor olmasıdır. bir türlü hazmedemezler yaratıcılarının kaderlerini belirlemesini, nimetlerini vermesini, istediğinde ellerinden almasını, bazen kötü olaylarla bazen iyi olaylarla karşılaştırmasını. halbuki onları yaratanın, onların üzerindeki hakkıdır bu.
kişide kibir ve ego tavan yapmıştır.
o zaman diyoruz ki siz de çocuk yapmayın. madem bağlı olmamak istiyorsunuz neden size bağlı bir insan yaratacaksınız ki? doğuracaksınız, adını siz koyacaksınız, giyimize siz karar vereceksiniz, istediğiniz okula göndereceksiniz, çoğu zaman mesleğine karar vereceksiniz, dışarı çıkmasına, eve giriş çıkış saatlerine, arkadaşlarıyla toplanmasına, şehir dışına tek başına tatile gitmesine vs. vs. birçok olayına siz karar vereceksiniz. ama unutmayalım ki çocuk da olsa onun da egoları var.
ama işin asıl tarafı: sorumlu olduğunuz kişinin bazı şeylerine karar vermek sizin en doğal hakkınızdır. çünkü çocuğunuzun her zaman doğru karar veremeyeceğini bilirsiniz, onun için iyi olanı ve kötü olanı ondan daha iyi ayırt edebilirsiniz. o size emanettir, ona sahip çıkmanız gerekir.
ancak yaratıcınız olarak tanrının buna benzer şekilde sizin üzerinizde kontrolü olmasını hazmedemiyorsanız çocuk da yapmayın. altı üstü karnını doyurdunuz diye, bikaç ilgi gösterdiniz diye tanırya vermediğiniz hakkı kendinizde göremezsiniz. görmemelisiniz. madem tanrı kontrolünde haksızdır, siz de çocuğunuzun kontrolünde haksızsınızdır.
ya da tanrıyı hazmedin ve çocuğunuzla özgürce ilgilenin.
kemalistlerin başörtlülüler hakkında konuşurken "benim de annemin başı kapalı" diyerek cümleye başlaması ve sonrasında başörtüsü yasağını savunması sonucu başörtülü kişilerin ağzından dökülen cümledir.
zira;
düşünmektedirler ki bir de bu kişilerin annelerinin başı açık olsaydı o zaman ne gibi eziyetler eder, ne gibi yasaklar getirirlerdi acaba. o zaman yasakların boyutu ne olurdu? benim annemin başı da kapalı diyerek saygı gösterdiklerini ima ediyorlar zira ama demek ki annelerinin başı açık olsaydı küfredeceklerdi.
taraftarların takım tutma konsunda "profesyonel" davranmasıdır.
tıpkı profesyonel futbolcular gibi.. profesyonel futbolcular, oynadıkları takımla ve taraftaryıla adeta içli dışlı olurlar fakat sonra hop daha çok para veren takıma zıplarlar. ezeli rekabetin filan önemi yoktur, çok para verdi mi verdi, o zaman hadi transfer olalım derler.
peki neden taraftar da profesyonel olmasın? amaç mutlu olmaksa, o sene hangi takım mutlu etmeye yakınsa taraftarı, o takım tutulur. bir takıma körü körüne bağlanma, başarısızlıkları savunacağız diye kendini kasma durumları ortadan kalkar. ha böylece belki klüpler de kendilerine çeki düzen verirler, taraftarı cepte görmezler.
sözlükler türkçenin kurallarına uyularak tanım yapılmasını sağlayan bir yer olsa da uygulamada türkçeyi bozucu etkileri vardır.
zira;
sözlükte büyük küçük harf ayrımı yoktur. özel isimlerin de baş harfleri küçük yazılır.
başlıklarda tırnak işareti kullanılmamaktadır. entry'lerde de özel isimlerin ekleri maalesef tırnak işareti kullanmadan, kelimeye ayrı olarak yazılmaktadır.
en büyük etki de türkçe olmayan entry kelimesinin kullanımının yaygınlaşmasıdır.
dün yayınlanan tv programlarında yorumcuların değindiği gibi chp referandum ve maddeleri belli iken harici olarak milletin kayısısı fındığı üzerine yoğunlaşmıştır. referandumu amacından saptırmıştır. referandumun malatyalının kayısısına bir faydası mı var da evet diyeceksiniz demiştir.
yorumcuların da dediği gibi malatyalıyı kayısıyla sınırlamış, sen kayısıdan başka birşey düşünme demek istemiş, halkı aslında aşağılamıştır.
yani artık uyumayan halk, malatya bile kendisinin ne kadar kayısıyla ne kadar ülke gündemiyle ilgili olduğunu göstermiştir.
chp'linin 70'lerden kalma siyasetinin ne kadar işe yaradığını göstermiştir.