jack in aşkından sümüğü donarken karı uyudu kaldı yaa. çok sevse atlardı lan o da, bu kadar gamsızlık olur mu? ama kendisi kilonun yakıştığı en güzel karakterdir Kate Winslet, o da ayrı.
dinimizde cuma namazı cuma günü öğle vakti cemaatle kılınması farz olan bir namazdır, yer yoksa abdestini almış insan eve dönecek değil sokakta da kılar her yerde kılar. Haftada bir gün yirmi dakika camide toplanmaya üşenip iki hutbe dinleyip bir faydası olacağı yerde, böyle başlıklara uya uya duran beyinleri görünce şaşırmamak elde değil. utanma, cenaze namazımın da sokakta kılınmasını istemiyorum diye başlık aç dedirtir insana.
arada kimliğinin dışına çıkan çaresizce kendini oraya buraya çarpan sana ait olmayan bir ruh taşıyor gibi hissetmek içinde. hastalıklısın. gerçek değilsin gibi.
en büyük şaşkınlığıdır insanın. siz daha etrafınızı algılamaya çalışırken o geçip gidiyordur. gözlerinize bazen buğulu bir sis bırakır bu gidişlerde, bazen tanımlanamaz mutluluklar yansır o çukurlara, kalır öylece. hayal kırıklıklarını da katarsak illaki eksik olmaz, hiç pişman olmadan yaşadım demek çok zordur, kimileri için çok kolay. kırıktır bir yanınız bazen, bazen döküktür benliğiniz, tutunur tutunur yeniden denersiniz yürümeyi, bazen siz yürürken koşar içiniz, sevildikçe anlam yüklersiniz ona, ne güzel içtir o öyle, sevimli bir şey. gülüşleriniz size aittir çoğunlukla ama onun size yansıyan gülüşü bir başkadır. gidilmesi istenen yollarda dönüşün hayallerini yaşatır bazen. ne gidilebilen, ne yerinde kalınabilen bir çizgi gibidir. farkında olmadan kayar ayaklarınızın altından, bazen mutluluktan, bazen tanımını yapacak zaman bulamazsınız. anlamazsınız. anlayamazsınız. ama yine de gelir ve geçer hayat dediğin. sen istiyorsun diye durmaz yani öylece.