bünyesinde hem ilk 500 hem de ilk 200.000'den adam barındırdığı için toplumun her katmanından adama rastlayabileceğiniz samimimsi ama arada arıza tiplere de yer veren eğitim yuvası.
2004 yapımı Catherine Breillat filminde geçen onlarca iğrenç aktiviteden sadece biridir. fransızların sanat yapma anlayışlarının ne kadar midesiz olabileceğini anlamak adına izlenmesi tavsiye edilir. izlerken yanınızda kimsenin olmamasında fayda var, hoş ben yaklaşık 40 kişiyle bir sinema salonunda izledim o ayrı.
yaklaşık bir senedir izin vermekte olduğum durum. bu tabii ki genel kanının aksine liseden mezun olalı bir sene olduğu manasına gelmemeli, tamı tamına 3 sene oldu okul biteli. konuya gelirsek, çeşitli sebepler dolayısıyla gerçekleştirilebilir bu olay, benimki biraz da tecrübe amaçlıydı. başlarda pek dikkate değecek farklılıklar yaşamadım ancak özellikle son bir aydır saçımın uzun olması toplumun her katmanında yüzüme vurulmaya başlandı. adres sorduğum insanların cevap vermeden önce birkaç saniye beni süzmeleri, dil derslerinde hocanın fiziksel özellikleri anlatırken kısa saçı erkeklerinki olarak niteledikten sonra beni kendi ifadesiyle eksepsiyon olarak göstermesi, akrabaların cık cık cık, istanbul'da çok bozuldu bu çocuk tavırları, tüm bunlar hep işin külfeti olarak alınabilir. yine de eğer kendinizi belirli bir yola girmiş hissediyorsanız ve genel manada aldığınız reaksiyonlar olumlu ise bu konuda yolunuzdan dönmemeniz tavsiye edilir.
uykusuz yaz'da bulunan memo tembelçizer imzalı, uzun zamandır mizah dergisi takip eden biri olarak en çok güldüren köşeler sıralamasında ilk beşe rahatlıkla sokabileceğim başyapıt.
pink floyd'un 20 yıl sonra çıkaracağı yeni albüm. 94'te çıkan son albümleri division bell'den sonra verdikleri uzun ara nihayet kapanıyor. ekim 2014'te piyasalara sürülmesi planlanan albümü david gilmour'un eşi twitter hesabından duyurmuş.
yemeklerinden yaklaşık 1 aydır acayip yaşam formlarının başgösterdiği üniversite. en son elemanın tekinin çorbasından hamam böceği çıkmış, hatta duyulan odur ki çocuk işin içinde bir gariplik olduğunu ağzındaki kıpırdanmalar sonrasında fark etmiş (ölümüne iğrenç, farkındayım). tamam eğitim, kampüs her şey şahane ama şu ufak(!) ayrıntılar da bütün bunları zehir edebiliyor. böyle bir yaşanmışlık insanın üniversite anılarının anında tepesine yerleşir ve ağızda bir fare fark edilmediği sürece de orada kalmaya devam eder, ki bu ayrıntılar insanlara laf ettiriyor, yaşanmasalar da edilmese keşke.
küçüklüğümden beri ilerde iş kurmamı sağlayıp inanılmaz paraya ve dolu dolu bir kariyere dönüşecek belli bir özelliğimin olmadığını yüzüme tokat gibi çarpan bir amınakodumun reklamı. ne bir getir götürmüşlüğüm var ne de rüzgarla seksüel ilişkim.. devlet memuru olmayı benden daha çok hak eden bir zihniyet var mı ki lan acaba.