bu sene ingiltere de yayınlanan times gazetesinin hazırlamış olduğu liste... dünyanın en iyi 200 üniversitesi listesinde türkiye den iki üniversite de listeye girdi. bilkent üniversitesi 55.4 puanla 112. sırada iken, odtü 47.7 puanla 183. sırada yerini almış.(ve bu sonuç da bilkent ve odtü arasındaki bilimselliği, öğretimi vs noktasındaki tartışmaya bir bakıma açıklık kazandırmıştır.) ilk beş sırada tabiki amerikan üniversitelerinin yer aldığı listede harvard birinci sırada.
bıçaksız lazer demektir. lasik de * bıçakla kesilen korneadaki o inci tabaka intralase de bilgisayar destekli kaldırılır. ameliyatınız tamamı lazer ile gerçekleşir.
gelelim asıl meseleye ... ben ameliyat olmuş bir birey olarak kendime bu entry bir borç biliyorum efendim...
aslında müthiş bir şey senelerce gözlük vs lens kullanan bir canlıysanız eğer hayatınızın kurtuluşudur. sabahları kalktığınızda gözlük yada lens aramadan görebilmek gözünüze toz kaçtığında solüsyonunuzun yanınızda olmadığı bir gecede duyduğunuz çaresizlik ve bunların hepsinin son bulucağı bir tedavi... doktorunuzu iyi seçtiğiz * ve ameliyat öncesi tetkiklerin ve hastanenin donanımı hakkında emin olduğunuz sürece beklemek aptallık çok açık.
merakı olan ama cesaret edemeyenlere evet ameliyat 4 5 dakika gibi kısacık bi sürede biticek hiç de birşey hissetmiceksiniz fakat ameliyat olduktan 1 saat sonra yani damlatılan uyuşturucu damlalar sonrasında inanılmaz bir ağrı olucak... o, ışınla kesme işleminin acısı sonradan çıkmıyor değil evet ama ne yapalım cefa çekmeden sefa olmuyor onada bir şekilde katlanıyorsunuz ben bilerek gitmenizde kesinlikle fayda olucağını düşünüyorum.
müthiş bir acı hissedersiniz bir sancı uzuun süren ve sonucunun göz yaşına bağlandığı... o anki duygularınıza vücudun bire bir verdiği bir tepkidir bu... nerde olduğunuz da önemli değildir ama bu acıyı tatmak için o duyguyu illaki yaşamak zorundasınızdır. özlem dir bu acının, sızının asıl kaynağı öyle bir yakar ki içinizi öyle bir arayış uzaklıktır ki o asıl o an olmalıdır orda tamda o anda...ben ilk kez babamdan duymuştum bunu özlemden burun kemiklerinin sızlaması...seneler sonra oturmuştur şimdi babanın nedemek istedeği onun nasıl bir özlem olduğu... yazdıkça da anlatılmaz ki sızlamalı ancak öyle...
ayrılığı kabullenememenin başka bir aşamasıdır. ayrılmayı ve yeni bir ilişkiye başlamayı sıradan bir hale getiremediyseniz oldukça zordur bu evre.* şartlanma vardır. tek olmalıdır o olmalıdır vs. ama herşey planladığınız gibi gitmediğinde aradan geçmesi gereken süre geçtiğinde normal yaşamınıza geri döndüğünüzde yaşınızda kemale erdiyse karşınıza elbetteki alternatifler çıkıcaktır ama siz hala ordasınızdır bir bakışı kıpırtıyı bile suç sayarsınız olmamalıdır, dönüşünü beklemek gibi saçma sapan bir duyguya sahipsinizdir he sorulsa asla bitti hayatıma bakıcamlar sıralanır fakat bilinç altı hiiç ole demez. tabiki bu da ayrılık aşamasının bambaşka bir sürecidir buda geçicektir ama insanı aptal eden saçma sapan bir ruh halidir.aynı zamanda bu kişi çivi çiviyi söker hipotezinede karşıdır tam anlamıyla gitmelidir ondan sonra yeni sayfalara göz atılmalıdır bu o kişiye ihanet ediyormussunuz hissi verir. sosyal yaşamı biraz artırarak giderilebilir. elbetteki kalıcı değildir.
uykuyu, uyumayı çok sevmiyorsanız şayet direnirsiniz gözleriniz yuvalarında kaymaya başladığı ana kadar görüntü bulanıklaşır seçilmeyecek hal alır. hadi bu evde, pc başında film izlerken vs keyif halinde oldu sorun yoktur. fakat sınava çalışmak zorunda olduğunuz sabahlanılması şart olan bir gecede başınıza geliyorsa çok dramatik bir tablo oluşur. göz kapaklarınıza hakim olamazsınız parmaklarınızla yada olmadı acaba, kürdan işe yararmı diyerek savaşa başlarsınız göz kapaklarınızla.velhasılı uyku sevilmelidir. *
sinek vızıltısı gibidir. inanılmaz rahatsız eder. hiç dinlemeyelim kapatalım daha iyi dedirtir. müzik yüksek sesle güzeldir. bağırıcak bütün ritmi bedeninizde hiddediceksiniz. bir tek yemek yerken hoş olmaz işte o esnada zaten bedene bişiyin etki etmesi beklenmez, zaten işlev halindedir. fakat kötü olan kulaklar bir süre sonra kısık sesle konuşan birine karşı duyarlılığını kaybetmeye başlar. en kötüsüde dudak okumak gibi bir becereniz yoksa sınav esnasında olur. arkadaşınız kendini paralar ama her şey boştur...
(bkz: kavak yelleri)
bazı beyinler bunu doğrular ve böyle yaşar olcak işmidir?değildir evet.akıllı, mantıklı ,doru düzgün bir ahlak almış adamsanız değildir.yazık bu zihniyette olanların vay haline zira ilerde bir gün en yakın arkadaslarını sevgilileriyle yada karılarıyla,kocalarıyla bastıklarında, "evet çok normaldir çünki adı aşktır" mı? derler acaba. öyleyse helal olsun.
