Gündeme "bekaretini satışa sundu" şeklinde bir haberle çıksaydı, medyamızın, iş adamlarımızın, sanatçılarımızın el üstünde tutacağı ve bir kaç günde lazım olan paranın toplanabileceği durumudur. Helal olsun Refiye Yılmaz kardeşim. Sen onurunla, gururunla ve namusunla ortaya çıktın. Dualarım seninle.
Bitiremediği, başaramadığı bir eylemi veya hissiyatı sonlandırmak adına kullanılan, bilinçsizce yapılan bir eylemdir. Virgül koysa kaldığı yerden devam etmesi gerekir. Ünlem koysa kime kızacak veya utanacak? Soru işareti dersen zaten hayatın kendisi alabildiğine soru işaretleri ile dolu... Nokta başarının ve öz güvenin sembolüdür, karizmatiktir. Üç nokta ise daha tamamlanmamıştır, anlatacak o kadar çok şey vardır. işte bu nedenle imdada sıralı noktalar yetişir; hem susuşun, hem bıkkınlığın hem de eksik kalan bir şeylerin var olduğunu karşıya iletme biçimidir.
Ve fakat bilinçlice yapılan bir eylem de değildir. Daha ziyade sözcüklerin gücünü ve sihrini görememiş, yazdığı metni noktalarla süsleme çabasına düşmüş bireyler tarafından kullanılır.
Kendini muta nikahı yaparak cennete gireceğini sanıyor olmasın? Üç günde bir yıkandığına göre terden baya bir kokacağı kesin olan bu kızın alıcısı da az olacaktır.
Yolda yürürken ellerinizin boşlukta şuursuzca sallandığını farkedip ceplerinize saklanılan andır.
Eve gelindiğinde anahtarı bulmak için ceplerinizi karıştırılan andır.
Yatakta ısınmak için yorganı başa çekilen andır.
Cep telefonuna gelen msajın GSM operatöründen veya reklam mesajı olduğunu anlaşılan andır.
antidepresan ilaclar da depsif bozuklugun turune gore cesitli etkileri vardir. anksiyete bozukluk ile major depresif bozukluk ayni ilacla tedavi edilemez. bu nedenle antideprasan etki yapan pekcok metot vardir.
uyumak, spor yapmak, resim yapmak, muzik dinlemek, seks yapmak, opusmek, balik beslemek, kitap okumak...vb.
sorularına cevap verecek akademik bir kariyerim yok..uzun uzun düşünüp yazmışsın. keşke biraz da araştırabilseydin. mantıklı ve bilimsel cevaplar istiyorsan araştırmalarına şu sorularla başlayabilirsin...
1. kavimler göçü ne zaman ne için ve nereye olmuştur? göçten önce kıtlık ve kuraklık neden yoktu?
2. özellikle orta asyada yapılan araştırmalarda mağaralarda ve tabletlerde bulunan, ki çölün ortasıdır, deniz, kayık gibi figürlerin anlamı nedir?
3. özellikle doğuanadolu'nun yüksek dağlarında bulunan deniz kabuğu ve balık fosillerinin o bölgede işi nedir?
4. tufana uğrayan tüm dünya mıdır, yoksa nuh kavmi midir? zira önceki elçilerin hepsi belli bir kavme gönderildiği yazmamakta mıdır?
evrimle ilgili saçmalıklarla boğuşmaya, konuyu dallandırmaya gerek yok.. sadece sivrisineklerin niçin genetik bir mutasyona uğramadığını araştırabilirsin..
bir de kafama hep şu takılıyor. biz teistler ve hatta islam inancını benimsemişlerin tanrının 99 sıfatından yaratıcı özelliğinin bittiğini, artık yaratmadığını düşünmemizi mi istiyorsunuz?