gece gece ağzınızın sulanmasını, midenizin asit salgılayarak size sorun çıkartmasını istemem fakat geçen hafta mersin'deyken uğradığım ve ''tantuni dedikleri şeyi kendi topraklarında kendi mekanında yiyebileceğim mekan neresi'' diye sorduğumda söz konusu bu yer tavsiye edildi. ama harbiden adamların tantunisini yedikten sonra diğer yediğim tantunilerin ardından rahmet okudum. abi herşeyi yerinde yedikten sonra artık o şeyi başka yerlerden yemek istemiyosun. bu da bunun bi dezavantajı galiba. ama mersin'e bir şekilde yolunuz düşerse böyle yerel tatlara şans vermeniz gerektiğini düşünüyorum.
araba sevdalısı orta yaşlı bir abinin youtube kanalı. formula1 videoları izlerken youtube beni benden fazla düşündüğü için söz konusu kanalı bana önerdi. sen olmasan n'aapardık bilemiyorum youtubecum? tam bir ponçiksin biliyosun de mi?
kanalda video en son 1 yıl önce çekilmiş. yani an itibariyle aktif olmasa da çekilen videoları dikkate değer. pilotluk ve uçuşla ilgili videolarını da özenerek çekmiş. emek var yani kanalında. entryi görüyosun aynı içerikli videolarınla sahalara dönmen gerektiğini bilmen gerek be reyiz.
youtube'da video izlerken üç harfli bir film reklamı dikkatimi çekti tıkladım, senaristi mustafa miraç kaya imiş. abi böyle üç harfli filmlerden ne kadar korksam da dikkatimi çekiyo kendimi alıkoyamıyorum. tek başına asla izlemem yanımda mutlaka birisi olacak. yoksa izleyemem geceleri bağırarak uyanıyorum resmen. fazla etkisinde kalıyorum. bu abi de bu filmin senaristi ve oyuncusuymuş. valla helal olsun nasıl böyle cesur olabiliyolar. ben korkuyom abi. kendisi zaten astrologmuş da. yani ucundan kıyısından bu işlere merakı var. söz konusu abinin yazarlığının yanı sıra korku filmi alanında yoğunlaşmış. filmlerinin teaserlarına bi baktım da tek başına izleneyek cesarette olduğum filmler değil. ama böyle filmlerin fanatikleri var. onları memmun edecek seviyede. saygılar abi.
ankara'da yaşıyorum ve yıllık izne ayrılacağım bu hafta. şöyle arabamla ege taraflarına akayım diyorum. ankara, afyon, denizli, aydın muğla yapayım diyorum. bununla ilgili kısa araştırmalar yapıyorum. gideceğim güzergahlar üzerinde nereler var. nerelerde kalabilirim nerelerde yemek yiyebilirim diye. bikaç yer bi kaç şey keşfettim. youtube'da da birkaç şey sörçledim. gurme kanalları revaçta olduğu için üst sıralarda gurme kanalları çıktı. denizli gurme kanalında bişey dikkatimi çekti. kokoreç kebabı daha önce duymadım. kokoreç ekmek arasında yenir diye biliyodum ama bunlar da kebap şeklinde sunuyolar. denizli'den geçerken mutlaka uğramam gerekeneler listesine ekledim. bakalım ne gibi bi farklılığı kalacağım otellerden ziyade böyle yerel lezzetler vesilesiyle karnımı doyuracam. sokak lezzetleri ve yerel esnaf lokantalarında doyuracam karnımı. kalacağım otelde sadece kahvaltıyı yapıp öğle ve akşam yemeklerini bu şekilde yapayım diyorum.
genç kalemler geleceğe dair umutlarımın yeşermesi adına hep bir gerekçe olmuştur bana. yazan, kalemle dost olan insan kötü olamaz diye düşünüyorum. kalemden dökülen duygunun insanın kötü tarafını körelttiğine bir süre sonra da yok ettiğine inanıyorum. gökhan yavuzel de böyle bir genç kalem. şiir, ve deneme yazılarıyla kısacası kalemiyle dünyaya, yaşamına başkalarının yaşamlarına iz bırakmak isteyen bir arkadaş. urfalı heyecanı ve yazma aşkı yüzünden okunan bir kalem neferi. dedim ya başka insanların da hayatlarında iz bırakmaya çalışıyor diye. katiller hep yalnızdır kitabının imza töreninden elde ettiği gelirini tedavi ihtiyacı olan hasta bir kız çocuğuna bağışlıyor. dünyayı güzelleştirecek olan kalem ve o kaleme yürekleriyle can veren yürekler.
klinik ve istanbul kelimelerinden müteşekkil sağlık oluşumu. saç zaafiyeti olan, saç mevzuunda yetersizlik yaşayan kısacası kel olan arkadaşların derdine derman oldukları haberini bir kel arkadaştan aldıktan sonra dedim ki ''du bi bakıyım''
aradım bilgi alayım diye ''gel panpa görüşek senin sırma saçların bizim sırma saçımız'' minvalinde bişey söylediler. kellik de güzel diye kendimi avutuyorum. tam kel sayılmam aslında. alnım biraz açıldı. dedim ki bunun için ne yapıyonuz. dedi ki bi şampuanımız var. sürüyorsun, kıvırcık mıvırcık artık idar...
şaka lan şaka. böyle bişey demediler tabii. kellik şakaları yapmalarına müsaade etmedim. dedim tanesi ne kadar dedi ki kop gel olm yaparız sana bişeyler.dedim bana bi 300 tane kafi. açıkları kapatsın yeter. bu arada tıbbi işlemler denemeden önce bütün naturel işlemleri denedim. kompleks yaptığımdan değil be oğlum. inşaallah cebime akrep girmemiştir. umarım aramız clinista ile para yüzünden açılmaz.
gülmenin gülüşün insan hayatındaki pozitifliğine ve önemine inanan biri olarak gülüşün de estetikliğinin olduğunu düşünüyorum. Gülerken kendinizin ve karşınızdaki insanın hayatına renk kattığınız inkar edilemez bi gerçek. Düşünesene aq sapsarı, yamuk yumuk, çürük dişlerinin olduğunu. Gülmeye utanırsın. Gülmeyen adam güldüremezde. Valla dişlerimle ilgili bi tedavi süreci olduğunda bu durumu da dikkate alırım. altın oran hakkaten önemli.
Öğrencilerin, memurların en birinci sıkıntısı taşınacakları Zaman hele de ev bulamamışlarsa eşyaları Nasıl güvenli bir yerde muhafaza etme problemidir. Bunu düşünen bi kaç arkadaş eşyaları gayet nezih bir ortamda paketlere sararak makul bi ücret karşılığında ev eşyalarını depolama sorunu ortadan kaldırıyor. Valla helal olsun depodakievim ekibine. http://depodakievim.com
kustukları berkin elvan karikatüründen sonra sosyal medya hesaplarını kapatıp defolan or*spu çocuklarının toplandığı dergi için twitter'da bot hesaplarla yapılan tt'dir.