Ahmet şahbaz bize bu ülkede bir annenin çoçuğunun ölümünü hergün internetten izleyebileceğini ve asla bu ülkenin adaletine başını yaslayamayacağını öğretmiştir.
Son yayinlanan bölümdeki ağaçlıklı yolda aylin ve soner sahnesinde marifetler konuşmuş.Yönetmen, oyuncular tek tek konuşturmuş marifetlerini.Tek kelimeyle harikaydı.sahneyi gerçekmiş gibi bize yaşatan herkesin ellerine ,emeklerine sağlık....
genelde annemin dizine olan saçma durumdur.ne zaman işine gelmeyen bişey istesek dizi aniden kütlemeye başlar.daha cümlemizi bitirmeden 'aa dizim küt küt kütlüyo şurdan şuraya hareket edemem bak bak bak duyuyomusun sesi'diye lafı ağmımıza tıkıverir.
sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile seni sevmeli
sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile sana sarılmalı
dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı
dost dediğin ; fanatik olmalı;
Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmali; Sevinci çarpmalı
Üzüntüyü bölmeli... Geçmişi çıkarmalı
Yarını toplamalıi... Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı
işi bitince seni bir tarafa atmamalı.
mevlanın bu şiiri bence dostluğu tam anlamıyla açıklar.
çift kişilik bir yatak bazasını üzerinde yatakla kaldırmaktan ibarettir.vücut geliştirmek için ucuz ve sakıncasız bir spor yöntemidir.eldekiyle yetinme tekniğidir.
ben nihat doğan diyorum.düşünsenize o bile nihat doğan olarak o minyon beyniyle hayata katlanabiliyor ben neden soda olarak katlanamayayım .nezaman şu hayata katlanamasam aklıma hep nihat doğan gelir.o bile oksijeni hakediyorsa ben hayli hayli ediyorum der daha bir katlanırım hayata.
dün gece çok büyük umutlarla bir tim burton hayranı olarak izlemeye gittiğim alice in wonderland beni hayal kırıklığına uğrattı.kötü film mi?tabiiki hayır ama johhny deep,tim burton ve senelerin alice harikalar diyarı hikayesinden çok daha iyi bir şey bekliyordum ben.fantastik bir film olmuş ama olabileceği kadar değil hele filmin sonunda alice'in harikalar diyarında ki tüm işleri tatlıya bağladıktan sonra gercek hayata gelip ticarete atılması beni yerle bir etti.neymiş çin'e gidecekmiş.alice ne anlar ticaretten yahu.
tim burton'ın tüm sinema camiasına ayar çekiceği filmdir.gün itibariyle sinemalardadır.hikaye biraz değiştirilmiş bal kaymak kıvamına getirilmiştir alice ablamız 17 yaşında harikalar diyarına gidiyordur.neticede izledikten sonra dünya gözüyle yapımda emeği geçenlerin elini ayağını öpme hissi yaratacak filmdir.
pergel pozisyonuna geçiş evresidir.bacaklar kollar açılarak yatılır, kendi etrafında dönülür,ama sabah aynı yüz ifadesiyle sağa bakılır ve sessizce bir köşede sinir krizi geçirilir.
ilk okulda lozan antlaşması üzerine yazdığım şiir birinci olmuştu. uyduruk bir başarı mı? tabiiki hayır sadece şiiri annemin yazmış olması ve sesimin kötü olmasından dolayı şiiri başka bir öğrenciye okutmaları bu başarımı yeterince uyduruklaştırdı.