iki gün öncesine kadar her gördüğü yerde kardeşim diye koşup sarılan şimdiye kadar ki hayatımda dost yerine koyabildiğim sınırlı insanlardan biri, beni anlamadan dinlemeden iletişimi kesti. ve ben bu duruma çok üzülüyorum öyle böyle değil, keşke gelip bi sorsaydı ne oluyo diye.
yanlış anladın beni. çok yanlış anladın. yada ben anlatamadım, haklısın. neler hissettiğini anlayabiliyorum. ben seni ne olarak görüyorum senin yaptığına bak diyorsun içinden ama kötü değil benim niyetim, bir heveste değil. ben köpek gibi seviyorum seni hem de hayatın boyunca kimsenin sevemeyeceği kadar seviyorum. birlikte uyumak, birlikte uyanmak, birlikte yaşayıp, yaşlanmak istiyorum. ama yüzüne söyleyemem bunu o kadar onursuz değilim. o kadar cesaretim yok. o gevelediğim iki kelimeyi söylemek için bile ne kadar zorlandım.
karşına çıkıp rahatsız edecek yüzüm yok, gurursuz piçler gibi peşinden koşacak gücüm de yok. o yüzden bekleyeceğim. ne için beklediğimi ben de bilmiyorum ama bekleyeceğim.
gece saat bir buçuk civarlarında dört arkadaş parkta eve doğru ilerlerken kenarda beliren köpeğin, köpeklerden çok korkan arkadaşa doğru havlayarak yaklaşması. akabinde cengaver arkadaşın yere eğilip taş alması ve köpeği kovalaması. bunlar olurken aynı zamanda hayvana küfürler etmesi.
balık etli, şirin, sevimli, evlenilecek kadın kategorisine dahil olan şarkıcı. böyle bir karım olsa da tüm gün fuck you diye bağırsa evin içinde dedirten. ayrıca (bkz: very big cat you) (bkz: lily sen dev bir kedisin)