cince pinyin olarak "yeni" anlamina gelen soz. ayni zamanda cince'nin telafuz tonlamasina gore degisen sozcuk anlami yuzunden su anlamlara da gelebilmektedir:
kalp, inanmak, kekre, safak, oz, cekirdek, basarili, memnun, yorucu, mektup, ...
kabustur, uyanilmak istenir. hele bir de arkadaslarinizla birlikte gidilmisse denize/havuza, insanin icinden o mayoyla bogmak gelir kocayi ama o kadar miniktir ki boyna bile dolanmaz.
ha bir de bambaska bir boyut: cemil ipekçi nin pembe mayo giymesi.
sozlugun sag yaninda gordugum reklam. devami ise:
"zum 1. mal verraten frauen wie man sie richtig anspricht & erobert."
sanirim ya bize birseyler anlatmaya calisiyor, ya da kufrediyor.
ayrica almanya'da olmamama ve bilgisayarimin da almanca olmamasina ragmen neden boyle bir reklam gordugumu de anlamis degilim. tabii bunlarin almanca oldugunu tahmin ederek yaziyorum.
once normal hoparlor ile donledigimde bir sey anlamadigim ancak kulakliklarla dinledigimde icimi titreten uc boyutlu ses teknolojisi.
kibrit kutusu, sac kurutma makinasi, berber makasi, fisildama gibi ornekleri var ve gercekten de stereo ve dolby surround ses sistemlerinden cok cok fazlasini alabileceginiz sistem. Cunku yalnizca sag sol degil, asagi yukari on arka,... yani 3 boyutlu ortamda gercek hayatta duyabileceginiz her yonden gelen sesi sanal ortamda da duyabiliyorsunuz. ustelik yalnizca bir stereo kulaklik ile.
elleri kollari olmadan da, dilenmeden, calmadan yasama tutunabilmeyi basarmis bir adam. ama yilmamakla/umutlu olmakla/olumlu dusunmekle ilgili oyle buyuk dersler veriyor ki, kollu bacakli, super saglikli olmaktan utandiriyor kendisini izleyenleri. duygu somurusu yaptigini soyleyemem. amaci kendine acindirmak degil. tersine, kendisine guldurup; "ben bu halimle neler yapiyorum, bir de aynaya bakin siz neler yapiyorsunuz" der gibi bir hali var.
bunun gibi bircok hikaye var cevremizde. bir gun goruyoruz; uzuluyoruz. ders aliyoruz kendimize. ertesi gun unutuyoruz. ta ki yeni bir tanesi yeni bir ders verene dek bize. http://www.youtube.com/watch?v=MslbhDZoniY
bir arkadasimin uzerimdeki deri ceketin domuz derisi oldugunu iddia etmesinden sonra * cekete atesten gomlek muamelesi gosterip dokunmaktan bile kacinmasi durumu.
tamam etini yemiyorsunuz, yagini kullanmiyorsunuz, derisinden giysi yapmak da mi gunah cidden?
(bkz: zekeriya hocam aydinlatin bizi)
shanghai'in en unlu futbol takimi olan bu mavi beyazlilar, cin liginin de en guclu takimlarindan biridir. ortaklari arasinda shanghai'in lider medya kurumu smeg bulunur. kadrosunda yabanci futbolcular bulunur. bu sirin gavurlari sokakta gormek mumkundur. shanghai yasamina ayak uydurmaya calisip bir yandan da sosyallesmeye calisirlar.
ekleme: sanirim sozlukte rakip takim shanghai inter, dalian shide, beijing guoan takimlarini tutan kisiler var. eksilenmisim. olsun, inadina shenhua, olumune shenhua!!!
su an itibariyle sayisi 4970'i bulan uktelerin hepsini bir cirpida ve bir gecede hic bkz. vermeden dogru duzgun doldurmaktir, uktenin sahibine ozel mesajla bunu haber vermektir.
sonra derin ve huzurlu bir uykuya dalip ertesi gun tum yazdiklarini geri silmektir.
(bkz: yazarlarin olasi son sozleri)
1963 yilinda Bruce Henderson adli *** eski bir misyoner tarafindan kurulan danismanlik sirketidir *. bu danismanlik sirketinin dunya capinda taninma nedeni bircok isletme yonetim okulunda ders olarak okutulan bazi teoremleri ortaya atmis olmalaridir. bunlardan dunyaca kabul gormus olani: "growth share matrix" adli pazar payi ile pazarin buyume oraninin iliskisinden dogan dorde ayrilmis bolgede kendi yerinizi kestirip stratejik planlarinizi ona gore yapmak"mis".
gerci ben bilmem beyim bilir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/30411/+
1 haziran 2008 tarihinden itibaren baslayan uygulamaya gore artik her turlu alisveris merkezinde kalinligi 0.025 milimetre olan naylon posetlerin kullanimi ve musteriye verilmesi tamamen yasaklandi. diger naylon posetlerin ise musterinin gereksinim duymasi durumunda 0.2 yuan (yaklasik 6.85 yuan 1 amerikan dolari ediyor) karsiliginda satilmasi kararlastirildi. bu uygulamaya aykiri hareket eden kisi ve kurumlara 5000-10000 yuan arasi ceza getirilmesi gundemde.
konuyla ilgili olarak, yeni getirilen bu uygulamayla gerek halka cevre bilincinin kazandirilmasi, gerekse naylon uretimindeki hammadde sikintisinin da giderilmesi amaclaniyor.
istatistiklere gore cin'de bir gunde 3 milyar naylon poset kullanilmakta ve bu posetlerin uretilebilmesi icin yilda 5 milyon ton ham petrol tuketilmekte.
youtube'de her vidyosu en cok izlenenler listesine giren japon, mini mini, sirin, koca yuvarlak gozlu kizcagiz. sanki cizgifilmlerden cikmis gibi bir yuzu var.
web kamerasiyla cektigi goruntulere bakinca neden bu kadar izlenmis olabilecegini anlamak olanaksiz, zira hicbir sey yapmiyor, sadece kameraya bakip belli belirsiz mimikler yapiyor. http://www.youtube.com/user/MRirian adresinden ulasilebilen kiza fazla takilmamanizi oneririm. belirsizlikler, anlamsizliklar silsilesi icinde yok yere sinir olabilirsiniz.
uktecinin notu: pasaklı kız evi,şahit olmuşluğğum var.
ukteyi veren: s g k (18.03.2008 02:16)
maalesef gormek, bilmek, koklamak, hissetmek istemedigimiz manzaralar. bircok tuvalette, bircok evde rastlanir, gormezden gelme cabalari sonucsuz kalir. ancak bu afetin sorumlularina distan baksaniz oyle bakimli, makyaji/giyimi/kusami yerinde, suslu, guzeller guzeli kizlarimizdir. yapmasi gereken bir poset, bir cop kutusu ve birkac cevik bilek hareketiyle harcanmis pedleri onun icine sokup agzini kapayip cope atmaktir. ancak bazi erkeklerin cisleriyle duvara imza atma takintisi, kizlarimizda kanlariyla damga vurmaya donusmustur.
duzeltme: takinti ve fantezi arasindaki fark birbirine karistirilabilir. (ki oyle hissettim bir an) takinti'dan kastim, aliskanlik; daha dogrusu ihmalkarliklarin birikip kotu/pasakli huylara donusmesi.
Turk Dil kurumu: k, K= "Türk alfabesinin on dördüncü sırasında yer alan ve "Ke" adı verilen bu harf, ses bilimi bakımından ince ünlülerle ön damak, kalın ünlülerle art damak, patlayıcı ünsüzlerinin ötümsüzünü gösterir."
tdk(te de ka), kdv(ka de ve), pkk(pe ka ka), dhkpc(de ha$* ka pe ce), mke(me ka e), tkp(te ka pe), akp (a ke* pe),...
Ne kadar dilimize sahip cikiyoruz? pkk'ye "pekeke" diyeni pkk yandasi sayiyor, "pekaka" demesini bekliyoruz. pekeke diyen gercekten de pkk yandasi olabilir, ancak dilini duzgun kullanmaya calisan bir insan da olamaz mi? demek istedigim, ulkesini zararlardan korumak icin cirpinan, okunuslara dahi ince anlamlar katan/cikarimsamalarda bulunan insan bir an olsun dusunemiyor ki bunlari yaparken dilini kotulestiriyor, yanlis kullanmaya zorluyor. (hem kendini hem baskalarini)
en basta kayitsiz okurun, sonra kayitli okurun, caylagin, en son yazarin gorebildigi en uzak ufuk noktasina, ulasilmaz olana ulasilabilmesinden sonra insanin icinde baska amac olmamasiyla sonuclanan; yasama amacini kaybetmis, gunesi sonmus moderatorun son secenegi.
(bkz: moderator olunce intihar etmek)
{ukteyi veren: larker (07.04.2008 18:55)}
ilk 45 dakikasini izleyip uyuyakaldigim, 10. dakikadan sonra ne amaca yapilmis bir film oldugu anlasilan (bence) tv icin cekilmis yapim. (ilk 45 dakikalik ayik kaldigim bolumde) filmde inanilmaz bir duzeyde kadercilik, hristiyan misyonerligi islenmekteydi. sonrasinda cagri'ya mi dondu, noldu, esime sormaliyiz. *
asil amaci besbelli olan bu basarili yapimda dogal olarak bircok mantik hatasi da yapilmistir. ornegin; filmde anlatilana gore dunyanin donus hizi yavaslamis. ve bu herhalde bir gunde olmus. niye yavasladi, bir gunde nasil yavaslar bilinmez. o kadar yavaslamis ki, saat geceyarisini gostermesine ragmen halen tepede gunes vardi. bir diger sac bas yoldurasi olay; bu yavaslamanin sonucunda dunyanin cesitli yerlerinde ufak doga felaketleri disinda buyuk capli bir olay olmamaktadir.
boyle filmleri izledikce turk yapimlarina cok da uzulmememiz gerektigini anliyorum.
(mykalkan tarafindan nazikce sunulan ukteye ayni nezaketle aciklamada bulundum.)
23 nisan etkinlikleri kapsaminda belcika'nin xx okulundan ulkemize gelen 13 yasindaki yetenekli dansci xx yy, dun sabah saatlerinde kollari kopmus, kulaklari kesilmis bir halde bulundu. birkac kendini bilmez aptal duygusal pippa'ya yapilanlarin etkisini uzerilerinden yeni atmisken yine densizce sokaklara dokulup bu kisisel hesaplasmayi protesto ederek turkiye'nin imajini zedeliyorlar.
olayin faili, ensesinde turkan soray gozleri dovmesi olan zz qq, xx yy'nin kendini bilincli olarak tahrik ettigini soyledi.
yasananlari kendi agzindan dinliyoruz;
"ben yine evde bizim karinin agzina iki tane caktim, kahveye gidiyorum, bir baktim bir grup ecnebi garip garip birseyler yapiyorlar muzuk esliginde (dans provasi). hepsi de tayt giymis, kaba etleri nah boyle cikmis yalanim varsa anam avradim olsun (buyuk olasilik). cagirdim birini, anlamiyo dedigimi. el kol hareketi yapti bana. 'lan' dedim, 'koparirim senin elini kolunu, turk'le alay mi ediyon!!!' sonra gozum donmus, hatirlamiyorum gerisini."
{bu sirada karakol binasinin disinda toplanmis bir grup "turkiye seninle gurur duyuyor" nidalari atmakta.}
diger haberimize geciyoruz. bundan yaklasik bir ay once gebze'de italyan sanatci pippa bacca'ya tecavuz edip sonrasinda bogarak olduren kisi, duvarlarin ustune ustune geldigini, sinir krizleri gecirdigini soyleyerek cezasinin affini talep etti. zaten agir tahrikten dolayi 2 yil olan ceza suresi 1 yila indirildi.