Sadece yazım hatasından dolayı birisinin fikir beyan etme özgürlüğünü elinden almak bence de haksızlıktır. Uyarmak neyse ama tamamen yazı yazamaz hale getirmek aşırı güç kullanımı gibidir. Lakin buranın bir sözlük olduğunu kendimize hatırlatırsak; kolay okunabilen ve anlaşılan bir yer olmak durumundadır. Konu ile ilgili ortak bir yol bulunmalıdır.
Evrenin halen genişlemekte olduğu resimlerle ispatlanmış haldedir fakat bu gelişim kendiliğinden mi oluyor yoksa tanrının kudreti ile mi oluyor bu herkesin kendi inancına göre değişir.
1865 yılında kuruldu
Merkez Ofis: Ludwigshafen , Almanya
Grup içindeki firma sayısı:14
Müşteri sayısı: 110,000
Ürün sayısı: 8,000
39'u üretim olmak üzere, 170 ülkede faaliyet
Toplam ciro: 58 Milyar Euro (2007)
1865 - 1901: BASF 'in kuruluşu ve boya çağı;
Friedrich Engelhorn, katranlı boyalar üretmek üzere Badische Anilin & Soda Fabrikasını kurdu.
1901 - 1925: Gübre çağı;
Haber - Bosch yöntemiyle gerçekleştirilen amonyak sentezi sentetik azotlu gübrelerin üretimine olanak sağladı.
1925- 1945: Yeni yüksek basınçlı sentez süreçleri;
BASF , I.G. Farbenindustrie AG ye katıldı. Yüksek basınç teknolojisindeki ilerlemeler, sentetik benzin ve kauçuk ile asetilen den yapılan ürünlerin imalatına olanak sağladı.
1945- 1953: Yeniden yapılanma ve yeni bir başlangıç;
2. Dünya Savaşı sırasında oluşan ağır yıkımın ardından yeniden yapılanma süreci uzun yıllar aldı. BASF , 1952 yılında bağımsız bir şirket olarak yeniden doğdu.
1953- 1965: Plastik çağının başlangıcı;
Ekonomik diriliş dönemi ile birlikte plastik çağı da başladı. BASF , polistiren , Styropor® , poliamid ve polietilen le zafer yürüyüşüne geçti.
1965- 2007: Ludwigshafen dan dünyaya;
BASF gelişmesini sürdürerek, Avrupa, Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Asya'daki üretim merkezleriyle küresel bir şirket niteliğini kazandı.
5 temel iş biriminden oluşuyor;
Plastikler
Performans ürünleri
Kimyasallar
Tarımsal ürünler ve Gıda
Petrol ve Gaz
gel gel ci otopark bekçileri bilumum restoran, cafe, bar, dinlenme tesisi vs gibi mekanlarda çalışan ve siz daha arabaya bindiğiniz anda nerden çıktığı belli olmayan, isteseniz de istemezseniz de size " gel gel " muamelesi çekmeye and içmiş, aralarında hipokrat yemini tadında bir yemin etmiş olduklarından şüphe duyduran, sizin 24 saat bagajınızda bir adet taşıdığınızı sanan, kendisi olmasa zaten sizin o alandan o aracı çıkaramayacağınız konusunda muhtemelen nutuk da çekebilecek şahsına münasır kişilerdir. Boş otoparkta dahi size " gel gel " yapmaya yeltenebilirler.
Bazen insanı çileden çıkarabildikleri hususu bir gerçek olsa da, bu işten ekmek paralarını kazandıklarını kendinize hatırlatıp sakin sakin teşekkür etmenizi gerektiren meslek gurubuna dahil insanlardır.
bim adlı mağazalar zincirine her uğradığınızda size üniversite yıllarınızı hatırlatacak nacizane ürünlerden biridir.
ilk alıp içmeye başladığınızda oluşabilecek en genel muhabbet;
-abi bunun tadı coca cola ya baya benziyor.
+hakkaten kanka, artık hep bundan mı alsak?
-tabi tabii, ne gerek var allahın amerikalısına onca para vermeye(!)
Zaten tasarruf amaçlı mecburen alıyorsunuzdur ve bunu isteyerek aldığınıza kendinizi inandırmaya çalışıp, psikolojik rahatlama oluşturmakta sakınca yoktur.
ucuza kaçayım derken, verdiğiniz paranın yarısını çöpe attığınızı fark etmenize sebep olan yemiş türü. mümkünse en pahalısını alınız. en azından inatçı kabuklara denk geldiğinizde satıcının yüzüne atıp "onca para verdim, sattığın mala bak" diyecek yüzünüz olsun. *
internet üzerindeki bilimum kumar oyununda bedava chip, yaprak, fıstık, para vs... Artık adını ne koyarsanız, kazanmak için en uygulanası yöntemdir. Hele ki resim de eklenebiliyor ise tadından yenmez. bayan profil ile topladığınız bedavaları daha sonra hakiki hesabınıza aktararak televole dünyasının nimetlerinden faydalanmanız işten bile değil. Özellikle yeni hesap açtırmış iseniz başlarda kaybedeceklerinizi telafi için uygulayabilirsiniz. Çekinmeye, gücenmeye de gerek yoktur. Her gördüğü bayana sarkıntılık edenler düşünsün, siz keyfinize bakın.
Hali hazırda dünyada markalaşmayı başarmış birçok Türk firması mevcuttur. Tekstil, beyaz eşya, endüstriyel makina sektöründeki firmalarımız bunlara örnektir. Firmalarımız göz önünde olan sektörlerin dışında oluğu için bizler trafından az bilinse dahi aslında marka olmuş bir çok firmaya sahibiz. Fakat pek tabi ki henüz yeterli seviyede değiliz.
Türk firmaları henüz çok genç oldukları için pazarda kendilerini kabullendirmeleri daha uzun yıllar alacaktır. Türk firmaları'nın ve Türkiye'nin araştırma-geliştirme konusuna olan duyarsızlığı bu zamana kadar ki zaman kaybının en büyük nedenlerindendir. Markalaşan firmalarımız genellikle belli bir noktadan sonra yabancı ortaklar ile birleştiği için de kendi marka özgürlüklerinden feragat etmek durumunda kalabilmektedirler. iletişim sektöründe Aycell ilk akla gelebilecek örneklerdendir. Yabancı ortaklık sonucu marka ismi kaybolmuş ve AveA olmuştur.
ilerleyen yıllarda güçlü sermaye, ar-ge ve yaratıcı fikirler ile markalaşan daha birçok firmamızı görmek mümkün olacaktır
Seks'in hangi türünden nefret ettiğine bakmak lazım. Tümünden mi yoksa belli kaliplardan mı nefret ediyor. Çiğ köfte yemiyor olabilir ama adana kebap yemediği ne malum? Futbol sevmiyordur da, at biniyordur. Bira Türk işi değil, ben aslan sütü olmadan yaşayamam diyordur belki de.
Amerikadaki "Dolar Tree" mağazalarından esinlenerek (çalınarak,çakılarak,klonlanarak,ben yaptım oldu lanarak...) türetilmiş olan pazarlma fikrine binayen açılan mağzalar-dükkanlar topluluğudur. iyidir, hoştur, ama ürünleri boştur.
Hem yakışmıyor, hem de küfür dağarcıklar çok düşük. yaratıcılıktan uzaklar. Olmayan uzuvları ile ilgili ettikleri laflar ise karşısındakini sinirlendirmekten çok gülme haline sokuyor.
Gerçi nadiren yartıcı küfürler de duyulmak ile birlikte bunlar sadece biz erkeklerin giriş seviyesi olabiliyor.
Fakat bayanlar trafikle, sanayi ile ve ticaret ile daha fazla haşır neşir olduklarında bu yetilerini de geliştiriceklerine olan inancım devam diyor. (Sanki çok lazımmış gibi)