bu etkiler üzerine son derece önemli bilgileri, çalıştığım şirketteki veli usta dan edindim. kendisi şirkette beton kırıcılardan sorumlu ustabaşı olup, emekliliğine birkaç ay kalmış, son derece önemli, emektar bir çalışma arkadaşımızdır.
neyse efenim veli usta kompresörlü beton kırıcılardan sorumludur. beton kırıcıların ne olduğunu bilmeyen arkadaşlar için de açıklayayım, beton kırıcı, haftasonları sabahın köründe, belediye işçilerinin ahaliyi uyandırmak için kullandığı, dıdıdıdı diye sesleri azimli bir şekilde çıkarmak vasıtasıyla betonu delen alettir. görüntüsünü çok merak eden arkadaşlara satisfaction klibini salık veririm. ordaki arkadaşlar da kullanıyor bundan.
konuya dönelim. veli usta bana o gün beton kırıcılar üzerine bilgiler veriyordu. sıra eski model, hantal görünüşlü, ağır bir kırıcıya geldi, veli usta,
- valla smayt bey bu kırıcılar çok eski ama çok işe yarıyor. betonu çok iyi deliyor. fakat çok ağır ve de çok gürültülü. bir de burda çalışan işçinin sağlığını tehdit edecek derecede titreşimli. bu makineler işçinin sinir sistemini harap ediyor. yani o kadar ki smayt bey, bu makineyle bir yıl çalışan adamın (aferdersin) artık y.r..ı kalkmıyor.
veli ustanın bu sözlerinden anlıyoruz ki çok titreşimli bir makine olan beton kırıcı ile uzun süre çalışmak, erkeklerin sinir sisteminin merkezi olan y.r.ğının artık kalkmamasına sebep olmaktadır...
bugün saat 13.00 ile 14.00 saatleri arasında izmir bornova kucukparkta, sagopa kajmer hayranları tarafından düzenlenen etkinlik. Sagopa kajmeer, sagopa kajmer geliyooor, ceza'nın kocası geliyoor..., gibi son derece yaratıcı sloganlar atan grup daha sonra olaysız bir şekilde dagıldı.
hijyenle olan ilgisi, uğur dündar'ın geleceğini haber alınca bone takan traktör şoförü kadar olan işportacıdır. o ana kadar caddedeki tezgahında açıkta bekleyen ekmekleri milletin ortasında bir bir poşetleyerek güya hijyenik bir imaj çizmeye çalışır. işpertacıların çakallıklarından birisidir bu. tartışmaya girsen, ürünlerinin el değmeden paketlendiğini bile iddia edebilir.
2 desteden, 9 ve üstü kağıtların seçilmesiyle oluşan yeni desteyle oynanan bir iskambil oyunu. yaygın bir oyun değildir. belli yörelerde bilinir. kendine has kuralları ve kotaları vardır. en zevklisi 4 kişiyle eşli oynanan cinsidir. koz ve ihale mantığıyla oynan diğer oyunlara benzer ama dediğim gibi çok fazla ayrıntı kural barındırır. mesela elinde 2 ası olan birisi eşine kota verirken 2 asım var yerine "geç" der. bu tür sözcükleri kullanmak zorunludur. ciddi oyunlarda gerekli yaptırım uygulanır.
memlekette hemen her önemli kademede bulunan kişilerin genel özelliği. hem işini layığıyla yapamayacak kadar cahil ve beceriksiz hem de kendini dünyanın en süper insanıymış gibi pazarlayacak kadar hırslı. yanlış hatırlamıyorsam oğuz atay'ın dilimize kazandırdığı bir deyim.