slumdog
565 (ordinaryus)
altıncı nesil yazar 17 takipçi 134.43 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sebepsiz yere meşguliyet

    1.
  1. hayatı iz düşüm ve kuş bakışı engelleyen bi' sitem. ki bi' hikaye var şimdi saçma sapan bir dalgakıran. anlaşılamayan ezgilerin son satır sektesi ve notası bildikleri. sonrası afaki derler ya,

    bana yabancı, bulabildiğim bi' kaç martıyla yangın kulesinin renginde dans edeceğim bu gece.
    belki tek patlar bi' tapanca. dışıvv ! hayat çarpana dek bizi, dinlememiz gereken çok ezgi var. hangi renk lan bu arada dersen. yeşil. yağmuru severim bilirsin. öleceğim günün üstünden '25' kere sek sek yaparak geçerken , insanın içi pek hoş oluyor doğrusu.

    kabına sığmıyor insan. gün yeter mi, saatlere sonra saniyelere dönüyor. "tim booth and the bad angel" kulağına yüreğine bulaşsın laneti. bugün benim günüm. yattığım yerden martılara ateş edicem. "dışıvv dışıvv" . heyhaat zoluşka çırpınışı dostum. buram buram. bilirsin ya sen de " beni bu güzel havalar mahvetti "

    en dip korkuluklarına yaslanacağım sahilin. şansıma ne gelirse bi' manzara. şansım yaver gitmese de istediğim yoğunlukta duman.

    biriktirdiklerim, endişelerim ve korkularım.

    sırtından ana rahmi çizdiğim vapurların seyri şimdiler.

    usul usul yanaşır yamacına hayat, engebeli bir göz kırpma birikimi.. sessiz sessiz..

    martılara attığım simitlerin düşen her birikintisi. sahi !! ben hiç martılara simit attım mı ?

    ne farkeder, hep yeşile düşecek değil ya. siyaha düşer bu gece, hayat! salak hayat! aptal. bak sinirimden ağlıyorum. çok tuhaf oldum.

    benim de kapanır gözlerim. ağır ağır.

    - kapı çalar.

    hayatın şans tanıdığı yeni bi' hayat çizgisinde merak pek de önemli değil.

    - kapı çalar.

    kimdir ?

    şimdi, önemi olmayan sonsuz bi' merak, sebepsiz yere meşguliyet.

    benim de kapanır gözlerim ağır ağır, ağır ağır kapanır gözlerim..
    3 ...
  2. rastgele vs bugün

    1.
  3. şimdi formata takılıp taze tanım yapıyoruz,

    rastgele hayyam bi' balıkçı serzenişi. bugün gününe bağlı.

    rastgele butonunu bugünden daha çok kullanacağımız zaman tamam olacağız.

    belli bi' zaman dilimi dahilinde, (bkz: sol frame)
    0 ...
  4. kim bu mesaja inanmazsa cehennemde yer ayrılır

    1.
  5. bitterpill

    1.
  6. pek bi' bitter olası yazardır.
    1 ...
  7. seni yeneceğim sözlük

    1.
  8. istanbul'u yenmekten vazgeçip sözlüğü yenmeye çalışan kişidir.
    lazım mıdır? hiçte değildir. *
    0 ...
  9. pilav üstü post punk

    1.
  10. an itibariyle post-punk esanslı radyo yayını.
    pilav üstü tadında dinlenesi parçalardır. buyrun efendim, takılmayın formata.
    http://subdelirious-state.blogspot.com/2010/12/post-punk-cupcakes.html
    0 ...
  11. her fırçalamadan sonra diş fırçasını atmak

    1.
  12. macunu sıktıktan sonra, yarısını tüpün içine geri koymak kadar salakça bi' eylem.
    0 ...
  13. siz ne iyi başlıklarsınız öyle

    1.
  14. tanımına kurban; iyi başlıklar gurubudur.
    an itibari ile, sol framede bi'hoş, bi heyacanlı, bi şukela başlıklar görmektir. görenler görmeyenlere anlatır artık. *
    böyle bi başlıkla bu güzelim görselliği kirletecek kendimi de kınıyorum.
    birde burdan yakmak lazım;
    (bkz: ekşicilerin uludağ yazarlarına hırsız demesi)
    (bkz: sözlüğü mallardan arındırma projesi)
    (bkz: sen de sözlük müsün be uludağ)
    (bkz: hayvan eti yemiş vejeteryan)
    (bkz: la ilahe illallah öyle gidiyor)
    (bkz: heykelde maçtan sonra hiç valencialı göremedim)
    3 ...
  15. yazarların özel mesajları

    1.
  16. tanımına minnet; özel mesajdır işte dahası var mı? leğen gibi bardağım olmasına rağmen kola şişesinde kola yok.
    yaklaşık sekiz adım atıp su almaya gidebilirim, üşengeç düşüncelerimden fırsat bulup uyuyamıyorum bile.
    özel mesaj hani bu, kimse görmüyor, rahat takıl lan lafı benliğimize olur ya. arada harfler karışır, formata rest çeker, hızlı olmaya çalışırız. yazdıklarımıza bi' anlam da vermeye çalışmayız. bugün gelen kutusundan çok gönderilenler kısmına baktım,
    itiraflarımdaki yorucu yazılardan daha güzel geldiler, sanki daha bi gerçek, sanki daha bi ona söyler gibi.
    birden fazla mesajın içinden çektiğim kelimeleri birleştirdim, hatta cümleleri. bu gece de itiraflara bayılacaktım sözlük,
    kusuruma bakma, bi resital de bana kalsın mesaj kutumdan.
    ee sonra demişin?
    şey, nasıl desem, sen kendine aşık olsan, kendini nasıl severdin gibi bişey bu. ya da zeytinli poğaçanın yanında dometesi bırakıp zeytin yemek gibi bi'şey.karalama yapman şimdilik bile yanlış, ya yırt at, ya da hiç karalama. ama doğru, okursun karalarsın, yazarsın yırtarsın. değil mi? hadi ordan.
    neyse;
    haklısın, inan konular çok yorucu ve derin.
    ve dediğimiz gibi insan kendine bakınca, başka şeyleri göremiyor.
    bi hapsoluş gele geldi mi, tamamdır! günler, aylar, seneler de geçse,
    ilaç olan o zaman hep ama hep kandırıyor bizi.
    boşverelim, sigaramızı hiç söndürmeyelim,
    ya da intihar edelim seviştiğimiz gecenin sabahında; sarılarak...
    benimkisi belki biraz yeşil olur,
    ne dersin, olur mu?
    2 ...
  17. yüzlerce yılık spagettiye çubuk makarna demek

    1.
  18. kırk yıllık saksoya oral sex demek gibi bişey.
    6 ...
  19. hemşirelerin basit olma sorunsalı

    1.
  20. ergen yıllarda, tezgah altından alınan cd'ler bu önermeyi doğrulamıyor.
    1 ...
  21. bensiz sen gibi

    1.
  22. bugün, o gün diyeceğim ve onu geçicek hergün için, hissettiğim tüm duyguları kaybettiğim gün,
    kirli tezgah oyunlarından kalktığımızda oldu,
    inanın bana acıtmadı, gayet sinsice ve güzeldi,
    sendelemek korku vericiydi,
    boyum metresine yüzde beşlik katkı eden eşik,
    atlamaya fırsat, kısa.
    sıra beklenişleri, acı söz, tatlı ekşi mimikler,
    ruhmuş?
    ben mi?
    değil, hissiyat serzenişi, alımlı orospuluk,
    zümre ecel saklı bekariyet,
    en dibine kadar giren vurgun yorgun,
    zehirli nefes birikintisi,
    son öpüş öldüren,
    son bu film sondu o görüntü,
    an ve kan hafif,
    usul usul, kendinden çekici kan,
    gördüklerim, göremediklerimden ibaret,
    su, suratıma çarpan ayıklık hesabı,
    peşin sıra hesaplı açılan musluk,
    ayrı hayallere gömülen görüntü,
    farklı başlangıçların, aynı sonu.
    biriken tüm geçmişin, aynı izi.
    aynı bakılan yolun simetresi,
    hissiz kendine yarar sevişmeler,
    kirli koku birikintilerinde aynısı biz,
    buğulaşan bedenine yazılan hayallerin baş harfleri,
    zamanla su olup akan ve bozulan,
    ama yinede durmayan,
    bensiz sen gibi...

    not: "ölüm için akıp gideceğimiz o zamanda içine ukte olacak birikintiler biriktirenlere itafen..."
    2 ...
  23. çevrimdışı fotoğrafın

    1.
  24. yeni bir fotoğrafını gördüm,
    bugün,
    sevdiğim yolculuk anılarımda, beni heyacanladıran bi' his.
    kimsenin anlayamadığı,
    yüreğimi yerinden söküp alan,
    aslını mı soruyosun bana,
    senden çok uzaktayken aslında,
    sıradan bir yolculuk tadında,
    seni unutturacak bir tenin son tadında,
    bilinmedik,
    kendimi sorgulamaya başladım,
    ayrılık tadı dudaklarımda başkasına ait gibi,
    tek bir çevrimdışı fotoğrafın,
    beni benden alan,
    ağır üzüntülü, ağlamış gözlerinin altına saklı;
    gülüşlerin,
    beni benden alan,
    biliyorum haberin yok,
    ama beni düşünür gibi gözlerin,
    eskisi gibi,
    çığlık çığlığa,
    tenin başka dokunuşlarda,
    beni arar gibi,
    biliyorum eskisi gibi sever gibi,
    sonsuz gibi,
    yok olanların ardından,
    bir dirhem ışık, aralık kalan kapı ardından,
    bir sen, bir ben, birde imkansız zaman dilimi,
    biliyorum dönüşü yok bu yolun,
    bu son kırmızı ışık tabular ardında,
    imkanı hazırı yok ölüm için aşkın bile,
    biliyorum, yoksun artık,
    git gidebildiğine,
    düşünme beni,
    düşünmeki aldatma yanında sevenini,
    ama unutma bilki,
    kaç vücut gerek benim seni unutmama.
    2 ...
  25. bu son tiradım

    1.
  26. bu son oyun, son perde...
    gözlerimi kapatmadan önce ki son masal bana anlatılan,
    bu ne yalnızlık,
    ne de efece bir kalabalık,
    son öksürük, verem tadında!
    kan kusma çılgınlığı benimki,
    saklı kent tabutlarında tabu,
    ölmek belki,
    bu son oyun, kapanmaması gereken son perde,
    hiç gibi, kuşkusuz,
    korkak cesaret endişesi içimde,
    yalan dolan sevişme tadı dudaklarımda,
    bayatlamış ten kokusu,
    kokusu ve özrü,
    tek bi' tebessüm ellerimde,
    yalandan bir gülümse belkide,

    sorguladıklarımın endişesi, uzun uzunca kaçmak ister gibi, yalansız ve bedava olsun isterim hayat, tasalarım görüpte bakamadıkların aslında,
    nefes almayı unuttum artık, yeşil kağıt efendiliği lafını duymamak için uzaklarda, bilki, yalnızlığım ruhuma aittir.
    yavaş yavaş bedenimi kemiren olgu gibi,
    bir tek ikisi sevişir gözlerimin önünde, muhteşem ve gerçek hastalık çığlıklarımla...
    anladığın ama hiçbir zaman söyleyemeyeceğin cümlelerin,
    bu sefer tanıklık etmeyecek kirli su tezgahımız,
    kahkahalar anlamsız ve korku dolu olacak,
    olacak ve sorgulayacak,
    için için bizi kemiren geçmişimiz gibi,
    alaya alınmayacak cesaret gözlerim, aynalayamayacak kendini bir daha,
    ne sende ne de fahişe kırıntılarında,
    türlü türlü sitem matemi bu, ruhumu yorgun kılan soğuk ve çökme bi' oda,
    alaya alınmış bildiklerimle son zulam hayata inat cebimde,
    sahnedeyim,
    kimse görmeden kapansın isterim perde! ama imkansız,
    son tiradım bu,
    bir pinhan edası cinsel mimiklerimde,
    delice ve ağır oynanan bir pandomim,
    usul usul kararan ışık,
    bir kişiye ait ayaküstü alkış,
    demlenmekten yorulmuş fon müziği,
    kapanan son perde rengi gözlerinde,
    kıpkırmızı...

    hayat yanmak için ölmeyi beklemekten çok,
    yaşarken ölmeyi seçmekmiş,
    yanmak, yolları göze almak değil,
    yolun, perdenin sonunda senin olmayacağını bilmekmiş.

    perde.
    2 ...
  27. soğuk sigara

    1.
  28. sigara, soğuk dumanı sevişiyor kanka,
    içten içe, karmaşık ve gözlerimin önünde,
    tarifi yok bu yaşantının,
    az önce kısa bi mesaj,
    titrek yabancı masa ve emanet bi kürsü,
    tanımlayamadığım uğultular,
    bilmediğim saklı kent,
    çok soğuk kanka, çok soğuk.
    sigara dumanım, üfledikçe artıyor,
    seçemiyorum zehrimi,
    seçemiyorum vazgeçtiklerimi,
    aslı yok bu sorguladıklarımın,
    yok bu endişelerimin kısa bir metni.
    yaklaşıyor, kanka, yavaş yavaş,
    hissettirmeden,
    kuruyor ağzım, yutkunamıyorum,
    ağır ağır yakıyor ciğerimi,
    yakıyor farkettirmeden,
    acımıyorlar, kandırıyorlar kanka beni,
    biliyorsun!!!
    ayaklarım hala üşüyor...
    1 ...
  29. bu ne sen ne de ben

    1.
  30. bu, ne sen, ne de ben sevgilim,
    bu yoktan bi hiçlik,
    sevişmek değil elimizdekiler,
    bayattan bi ezberlik,
    ne sen ne de ben sevgilim,
    düne ait sabahın bu gecesi,
    bu nefesi sevgilim.
    yoktan bir varlık bizimki,
    ironik bir endişe,
    kusuru bende suratına vurmuş bilmece,
    kusursuz bir ten değil seninki,
    seninki sadece bende bir hece,
    bu, ne sen ne de ben sevgilim,
    kepaze bir ecel sadece,
    ne sende bir hastalık,
    ne bende yorgun bi' tufan,
    bu akıcı bir piçlik sadece.
    akla zarar aşk zarları elimizde,
    şeytan ve melek yorgunluğu,
    kargaşa, karanlık uğultu,
    acı rüzgar, masal temalı kız,
    ölü bir deniz,
    kül savurmalı kirli beden,
    ruhu aya bakan bir dirhem direnç,
    be, ne sen ne de ben sevgilim,
    külleri savrulan bedenleriz sadece,
    cimri ay ışığı bizimki,
    bizimki sadece yoktan bi' bilmece.
    1 ...
  31. ramiz dayıya alternatif cevaplar

    1.
  32. sus dayı duymuyorlar bizi,
    kulak vermiyorlar dediklerimize,
    kimse öldürmüyor sevdiğini,
    herkes domaltıyor haberin yok.
    dinle dayı,dinle bu dediklerimi,
    iş raconla değil, parayla oluyor,
    maksat vermeleri değil, istemeden boyun eğmeleri,
    maksat, sevmeden paraya vermeleri.
    herkes domaltıyor sevdiğini,
    ne duygusallık, ne romantizm,
    ne küçük, ne büyük, önemi yok dayı!!!
    önemi olan hissedilmek dayı...
    hissedilmek,
    merhametli insan, şeyini kullanıyor dayı,
    çünkü şeyle ölen, zevkle ölür,
    kimi inleyerek, kimi kılı kıpırdamadan dayı,
    herkes domaltıyor sevdiğini,
    iş, işi önceden tahmin etmek değil dayı,
    iş olmadan, işi bitirmek,
    her gecenin bir sabahı var dayı,
    maksat sabaha çıkmak değil,
    geceden işi bitirmek,
    herkes üzsede sevdiğini, yine domaltıyor yarenini,
    kimi onca dil dökerek, kimi bi' göz kırparak,
    kimi el değmemişi bulsada, kimi artıkları toplasada,
    herkes domaltıyor sevdiğini haberin yok dayı...
    götürüyorlar haberin yok.
    herkesin aşkı aynı dayı, herkesin,
    herkes domaltabilir sevdiğini,
    ama herkes domalttı diye domalmaz,
    aslında yine de haklısın dayı!!!
    kimi aşk kısadır, kimi uzun,
    kimi domalır, kimi domaltır,
    kimi satar, kimi de satın alır.
    3 ...
  33. gasbet

    1.
  34. dünyanın hiçbir literatüründe anlamı bulunmayan kelime,
    türk halk ağzında zamanla genişleyen ve ilerleyen lafz,
    tabirince; dünyada tek kalsa bakılmayacak, kekremsi, mıymışık suratlı, ortam görmemiş, çirkin mi çirkin insanlara söylenen söz. halk ağzında kullanılan en anlamlı yeri; gasbetin önde gideni, bir diğer telafuzuyla;
    (bkz: gasbed)
    0 ...
  35. eko sözlük kahramanları

    1.
  36. an itibariyle disko kralında platformlarını ve sosyal projelerini tanıtmak için, sahneye çıkan sevimli ikili,
    şöyle bir durum vardır ki konuşamadılar. *
    1 ...
  37. susmuyorum

    1.
  38. konuşmak gerekçe, bilinmeyen sorgusal denklem...
    hani şimdi yazı uzun olur ya okunmaz, *
    bitirdim sıvazlanmamış çocuk şefkatini,
    okudum, büyüdüm...
    inanılmayan tanrı şefkatiyle, yaşıyorum, zar zor, dört köşe duvar arasında...
    sessiz, dilsiz...
    kucaklaşmalarım yarım kaldı, aşklarım gibi...
    onur serzenişi...
    az önce de dedim keke şeref, keke namus...
    0 ...
  39. babama

    1.
  40. 19 ocakta ne oldu?
    sabah askeri ranzadan, stabilize yorgan düzeltmeleriyle kalktım,
    en çok sevdiğim hocanın en çok sevdiğim sınavındaydım...
    120 soruydu ve ben 86 daydım,
    biri geldi ve bişeyler fısıldadı, biri birilerini yarım bırakmıştı...
    ben meşhur sınav kağıdı resimlerimi çizemedim,
    çıktım ve gittim 19 ocakta yarım kaldım, ve düşündüm de gerisi beni hiçte ilgilendirmiyordu...
    altın vuruşun yakışıklı şırıngasını çizemedim belki ama yaşadım, yaşıyorum, yaşıyabildiğim kadar...
    hep yattığın yerde, toprağındayım...
    bırakıyorum bende yarım kalan yalancıları, bu gece sadece sana içiyorum, güzel paşam deyişlerinde,
    saklı kalan tebessümlerimle...
    babam...
    4 ...
  41. prezervatif yerine miyelin kılıfı kullanmak

    ?.
  42. devir değişti, sevişmede öyle bence arkadaşım, kaldı mı zannediyorsun prezarvatif, miyelin kılıfı, çorap, vs.
    öyle bir bayat koku serpildi ki dünyaya, salına da salına da düştü içimeden başka birşey değildir,
    zaman gelir cenin düşer, rahme gitmeden hatun sallanır,
    zaman gelir ve sen zorlasan da yine olmaz bi'şey, bilirsin ki kullanmıştır, cenin canavarı hapları,
    arkadaşım korkma aldanma, aldatma, bak yoluna, her giden şeyin bir çıkışı vardır,
    canavarca da olsa kabul etmekten kendimi alamıyorum, gülü maskeyle nasıl koklarsın ki?
    1 ...
  43. hiçe beş kala

    1.
  44. yaşayışlar...
    yaşanmasada sarhoş yaşandıkça özgür
    anlatıldıkça serbest anlatılmadıkça mahkum,
    vurulmuşum ruhumun sarhoş terapilerine,
    ayrılmış, aldatılmış gözlerimin mercan maviliği
    susmuş, yaşamış yaşayışlarda...
    hiçe beş kala toprak kokusunda
    iki çivi, iki metre dip mi gönlümü esir alan?
    melankoli aptal müzik kırıntıları içinde ben miydim?
    tanrı sesimiydim yoksa!!!
    kisli yabancı küf kokan mutfak sevdaları,
    yatak odasına hasret, bayatlamış ten kokusu
    yaşandıkça yaşanmaması gelen o tuhaf aşklar
    sessiz, dilsiz, yabancı bir gramofon müziğiydim
    serseri ruhumun yabancı, yalancı melodileri...
    hasret kokan ben değişlerim, kendimde sende kayboluşlarım
    eroin dolu şırınga saatlerde; esrar bakışların
    son sigaramdaki nefes kadar rahat,
    teninde özgür bir esrarcı kadar mahkum,
    hiçe beş kala yaşayışların amansız göz kırpmalarında...
    2 ...
  45. sambaya başlama nedenleri

    1.
  46. gelicek günlerin, gelecek genç nesillerinden alınan video sonrası, insanın kendisini sambaya ne kadar yatkın hissettiğinin göstergesi.
    (bkz: samba)

    0 ...
  47. serpil semih e verse semih in açacağı başlıklar

    1.
  48. dün ve onu geçen hergün itibariyle, bunca; yazarlar şöle olsa başlıkları açılıyor da bu neden açılmasın diye düşündüren sorunsal.
    yazarlar okuma yazma bilmese açılabilecek başlıklar.
    (bkz: sözlük hacklendiğinde açılabilecek başlıklar)
    1 ...
  49. alaobombastik

    1.
  50. hangi kafada neden yazıldığını anlamadığım, kanımca karmaşıklık, çetrefil gibi anlamlara gelen illegal kelime.
    (bkz: ne dedin sen)
    0 ...
  51. erzurum çiğ köfte zirvesi

    1.
  52. zirvebox'da gülmekten koptuğum, katılımcının olmadığı züğürt zirve. *
    1 ...
  53. bu yazdıklarımı ekşi de yazsam el üstünde tutarlar

    ?.
  54. sigara parasıyla yapılacak şeyler

    ?.
  55. 6 yıllık şırıngam

    1.
  56. hep aynıydı; hep yazmak, hep okumak, hep bakmak...
    bakabildiklerim göremediklerimmiş aslında,
    sustum, korktum.
    korkak masaüstü ve endişeli bir yeni metin belgesiyle.
    yazmaya korkuyordum, biliyordum...
    onun öldüğü şehir benim doğduğum şehirdi,
    peki benim öleceğim şehir?
    mesafesi, en son sigaram, trafik ışıklarının rengi, en son yarım bıraktığım kadehim,
    o intihar müziğim,
    hangisi şahit olur dersiniz?
    dün ve onu geçmiş her günü bekledim,
    yazmadı ama yine güldü,
    güldü ve ağladı eskisi gibi...
    söyledi korktuğu şeyi !!!
    ölmüştü, yoktu, yok olduğu yerde bitti tüm acı gözyaşları.
    bu sefer hiç susmadı,
    her sessizliği bir çığlıktı aslında.
    biriktirdiği geçmişin üstüne çıktı ve baktı,
    baktı anlayabildiklerine...
    gülümsedi ve gerçekten sustu,
    yoktu.
    uzun geçen altı seneye, yok be.
    kahkahalarla yükledi şırıngasına,
    en uzun gülümsemesiydi aslında,
    parmaklarını seviştirdi, o uzun yola çıktı.
    tek söyleyebildiği, altın vuruşun yakışıklı 6 yıllık şırıngasına... * *
    1 ...
  57. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük