hayatta en büyük hata eski hatanı tekrarlamaktır bana göre. o "umut" denen lanet olası şey günün birinde biter ama bitene kadar seni süründürür ya... işte hatalar bu süre zarfında meydana gelir. arka arkaya harakiri yapmak gibi bir şey bence.
teyzem'in arkadaşının özgün'e benzemesi * . adama da sürekli özgün özgün diye sesleniyorlar. e ben de şaşkınlıktayım gerçekten çok benziyor. ben de ismini gerçekten özgün zannedip özgün abi demiştim. meğersem ismi ahmet imiş.
facebookta arkadaşlarımın fotoğraflarındaki tüm yorumlarıma bakıyorum, inceliyorum, kaldırıyorum. ergenliğin verdiği ateşle bir sürü abuk subuk şeyler yazmışım. neyse, ne demiş atalarımız hatanın neresinden dönülse kardır.
ha bi de şey farkettim. iltifat söz konusu olduğunda mübalağa sanatımı konuşturuyormuşum. egoist olduğumu sanıyordum oysa. ya da kendimle çelişiyorum ben.
çok harika bi yer valla.
müzik kültürümü geliştirmek istersem fizy'ye "you, love, need.." gibi kelimeler yazıp çıkan şarkıları dinliyorum.
not: önceki yaşamımda kesin atom parçaladım, ondan eminim de şu an neden bu durumdayım bilmiyorum.
sabahın 10'undan şu an'a kadar filmleri izledim izledim, şimdi korkudan yatamıyorum sözlük. abartı kelimesinin ta kendisiyim sanırım. bunun gecesini de düşünmek lazımdı.
kadınlar hiç sevmediği bir erkekle konuşma gayretinde bulunsalar bile başaramazlar. ama erkekler, en uyuz olduğu kadını bile baştan çıkarmaya çalışıp, kar sağlamaya çalışırlar. fark bu.
öyle oyuncular vardır ki bütün bilgilerine, ustalıklarına rağmen yine de kaybederler. çünkü yalnız kendi taşlarını düşünürler. karşılarındaki oyuncuların niyetini önceden sezme yetenekleri yoktur. böyle olunca da çoğu kez tuzağa düşer ve kurtulamazlar.
sabah kahvaltısında kuru fasulye yeyip bir de kahve içtim bir güzel. tamam bunu yaptım da bir de marifet gibi formspring'te hiç tanımadığım birine, kahvaltıda kuru fasulye yeyip, kahve içen insan hakkında ne düşündüğünü sordum. evet, iyi bok yedim.
formspring kullananan bir kısım. tamam bende kullanıyorum ama cevaplarda abartanlar var. insan gibi bir şey sorarsın illa egosunu yükseltecek diye türlü türlü cevaplar falan...
ne kadar abarttığı bir gerçek olsa da beni gözlerimden yaş gelecek şekilde güldürebilmesi de gerçektir. zira gülen birini görünce dayanamıyorum, atlıyorum.
gördüğüm an itibariyle midemi bulandırdı bu kola.
abi benim anlamadığımsa şu, arkadaşlarım dahil herkes bana kolanın kötü bir yanını anlatır anlatır ben de iğrenirim lakin bırakamam şu mereti. artık sadece kola içmeyi biraz azaltmış olabilirim ama ne denirse densin pizzanın, kuru fasulye-pilavın vs. yanındada iyi gider. lanet olsun içimdeki kola sevgisine!
- olm sen niye bu kadar uzunsun?
+ yapay hormonla büyütmüşler lan beni, tüp bebek gibi birşeyim.
- aygaz. ahaha. sırtında aygaz yazıyodur şimdi senin.
+ yaa barkotum bile var, anamdan çıkar çıkmaz kasadan geçirmişler beni sonra poşete koyup babama vermişler.