zaten konunun ehemmiyeti de içinde gizli. mevcut düzende tüm işsizlere iş bulunamayacağı için defolun gidin, burada daha yapabilecek insanlar mevcut, işi onlara bırakın anlamına geliyor. ki bir devrimci için gayet de uygun bir slogan bence.
tekrar yola koyulmuş annelerdir. malumunuz üzere bu ülkede haklı, haksız, bir neden gösterilmeden onlarca iş yapılıyor, ne herhangi bir bilgi veriliyor, ne bir açıklama yapılıyor, insanlar hiçbir nedenleri yokmuşçasına oradan oraya atılıyor. bundan yıllarca önce hiçbir sebep gösterilmeksizin analarının, çocuklarının, eşlerinin gözleri önünden insanlar yaka paça alındı ve bir daha geri dönmedi. ve şimdi o "kaybolan" insanların anneleri, çocukları kayıplarının 'bari' mezarları olsun istiyor, güya faili mechul olan bu çocukların faillerini bulduklarını, o kişilerinin yargılanmasını, çocuklarına da en azından bir mezar istediklerini belirtiyorlar. bir anne, çocuğunu en son yirmi yıl evvel "5 dakikalığına" götürülürken görmüş, şimdi o annenin, çocuğunun mezarını görmekten daha basit ne gibi bir isteği olabilir ki? şimdi o anneler, her cumartesi, galatasaray lisesi'nin önünde toplanıyorlar, çocuklarının mezarını bari istiyorlar. ben de size şu çağrıyı yapmak istiyorum; arkadaşlar, bu işin ne siyasi görüşü var, ne etnik kimliği var, ne sağı var, ne solu var, ne dincisi var, ne kemalisti var, bu işte çocuğunu kaybeden anneler var, ve biz onlara destek olmalıyız diyorum. yarın, saat 12.00'de, galatasaray lisesi'nin önünde, siz öğrenci arkadaşlarımızı da görmek istiyoruz. "u2" grubunun, "manu chao"nun andığı bu annelere sadece ve sadece on beş dakikanızı ayırmanızı ve hiç ama hiç bir şey yapmadan, sadece orada oturmanızı istiyorum. lütfen bunu o annelere çok görmeyelim, lütfen o yüreği zaten kanayana analara bir damla iyilik yapalım.
beni sıkılmadan okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
galatasaray üniversitesi'nde okunması şiddetle tavsiye edilendir. malumunuz bu ülkenin dahiliyesi ankara'dan hariciyesi galatasaray'dan çıkar. ben bunu bilirim, bunu söylerim.
öğrenci gençlik sendikası olarak kurulduğumuz günden beri sokaklarda, kampüslerde, amfilerde öğrencilerin sesi olmaya çalıştık. öğrenci gençliğin hak mücadelesine yeni bir soluk getirmek için çalışmalarımız hızla devam ediyor. sendikal mücadelemizi 29 ilde, 35 üniversitede örgütlü gücümüzle sesimize ses katarak sürdürmeye devam ediyoruz.
öğrencinin sendikasından sonra haber ajansı da kuruluyor
kuruluş çalışmalarımız sürerken bir yandan da "öğrencinin sendikası olur mu?" sorularına cevap verme gayretindeydik. bu sorulara bir yenisini daha ekleyerek cevap verelim istedik. öğrencinin haber ajansı olur mu? evet, olur. i̇letişim teknolojilerinin hızla ilerlediği bir dönemde haberin de herkese, en doğru, en hızlı şekilde ulaştırılmasının önemi de bir hayli arttı. tüm basın yayın kuruluşları bir yandan da internet siteleri üzerinden haberleri ulaştırmaya ağırlık veriyor.
ancak bir yandan da gençliğin ve öğrencilerin bu haber kanallarının hiçbirinde hak ettiği kadar yer bulamadığını düşünüyoruz. hem siyasal hem de sosyal gerekçelerle gençliğin haberleri kamuoyuna yansıtılmıyor, adeta bir sansür uygulanıyor. medyanın bu taraflı tutumu karşısında biz de öğrenci gençlik sendikası olarak boş durmadık ve öğrenci haber ajansı kurma kararı aldık.
kurmasına kuruldu da nasıl çalışacak?
genç-sen olarak 35 üniversitenin öğrencilerinin sözünü kendi yönetim organlarıyla bir bütün olarak temsil ediyoruz. 35 üniversiteden şimdi de ajansımız için muhabir arkadaşlarımız canla başla çalışacaklar. bunun yanı sıra kendi üyelerimizin dışında başta iletişim fakülteleri öğrencileri olmak üzere gönüllü öğrencilerle muhabir ağımızı güçlendireceğiz.
muhabir arkadaşlarımız bulunduğumuz tüm üniversitelerden haber, fotoğraf ve videoları editörlere ileterek sitede haber akışını sağlayacak, basın yayın kuruluşlarına mail yoluyla düzenli olarak haber servisi yapılacak. kendi üyelerimize de günlük haber bültenimizi mail olarak ileteceğiz.
kampüslerin sesi birbirleriyle buluşacak
haber ajansımızın bir diğer amacı ise öğrencilerin yaşadıkları üniversiteden, ülkeden ve dünyadan öğrencilerin gözüyle doğru habere ulaşmasını sağlamak olacak. bir kampüste eğitim alan öğrencilerin başka bir kampüste neler olduğunu öğrenmesine, deneyimlerini paylaşmasına ön ayak olacağız. öğrencilerin yaptıklarını ve yaşadıklarını ön plana çıkartarak kabuklarını kırmalarını ve bu sayede üniversitelerin kabuğunun kırılmasını sağlamayı amaçlıyoruz. bilgi nasıl ki özgürleştirirse haberin de bu özgürleşmeye bir katkısı olacaktır. hepimize kolay gelsin...
*** *** *** ***
açılış kokteyli ve
gazetecilik forumu
katılımcılar;
ahmet tulgar (birgün)
bora balar (kanal d haber)
erhan üstündağ (bianet)
ertuğrul mavioğlu (radikal)
murat çelikhan (gazeteci, yazar)
mehmet kaçmaz (fotograf vakfı)
tolga korkut (bianet
öğrencilerle ilgili olarak her türlü etkinlik, haber, duyuru, vs. gibi paylaşımları yapacak olan haber sitesidir. siyasi, gündemle alakalı, eğitim başlıklı, kültür-sanat temalı her türlü olay bu sitede yer bulacak ve insanların ulaşabilmesi için çok büyük bir kaynak olacak. en büyük özelliği ise tamamen öğrencilerin elleriyle kurulmuş olması ve öğrenciler tarafından bu konuda yapılmış en kapsamlı site olması.
bu cumartesi günü kendi bünyesinde çalışacak, "öğrenci" haberciler, gazeteciler için usta gazetecilerin seminer vereceği, kokteylle taçlandırılacak bir etkinlikle tanıtımı ve açılışı yapılacaktır.
not: bu siteye haber, bilgi, fotoğraf yollamak için gönüllü olabilecek ve bu eğitimi almak isteyen arkadaşlar mesaj yoluyla ulaşabilirler.
galatasaray üniversitesi öğrencileri tarafından açılan sözlük. ya ben ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum ya da sözlük gerçekten hızlı. açılalı daha üç(3) gün olmasına rağmen 5000 entry, 2000 başlık açılmış. online yazar sayısı 40-50 civarı falan. acayip. merakla takip ediyorum. burda ikamet etmiş, öyle dediler :
geçen hafta polise uçak atmış ve polisi şoka uğratmış gruptur.
yine ses getirmeyi planlamaktadırlar. bu hafta içerisinde cuma günü bursları verme sözü verip de vermeyen milli eğitim bakanı, ibb başkanı ve değerli muhalefet kanadı, burs iptal ettiricisi deniz baykal'ı protesto için yine ses getirici bir eylem planlamakta olan oluşum. cuma günü saat 13.30'da ibb binası önünde burslarımızı istiyoruz temalı eylemde belediye önüne banknot saçacaklardır.
ayrıca yabancı basın mensuplarına dağıtılmak üzerede kadehteki ruj izi tarafından ingilizceye çevrilmiştir.
anyone can make us stop talking!
we are the contributers of one of the online dictionaries http://www.nacizanebilgi.com from turkiye, which has become one of the biggest instruments of data transferring and sharing via internet.
someone is trying to make us stop talking for a long time by a court order passing beyond the intention. however, we know that it doesn’t pass beyond the intention, in fact. unfortunately, the aim is to make us stop talking and we really can’t understand what is trying to be meant since we can’t compass the logic. let’s adjust this then:
for a long time, we are being squeezed by a court order which has been taken by the affects of people with malicious intentions due to a loophole in the law.
because of the content which is claimed to be an element of guilt, our web-site is completely inhibited and our rights to communicate and gain data is being seized. we don’t manage any commercial aims. therefore the values which are demanded of our web-site and us, take us to the point of closure. someone is trying to bother nacizane online dictionary, being an online platform which all sorts of ideas are being shared, by censorship like other online communication platforms on the internet.
the applications like blackening the tvs, inhibition to access data sharing platforms like youtube, prohibiting the blog pages finally damaged and is still damaging us.
it is obvious that these baseless limitations will not stop here. day by day, the despotism administration will go on building itself and one day will affect all of us.
we, the contributers of nacizane online dictionary, are prostesting applications of censorship and we invite public opinion to support independent internet access and to be a part of this honoured and right struggle.
we will go on fearlessly writing the truth like our journalists, authors, poets, in short, intellectuals.
we are fed up with being tried to be quiten. we will never be fed up with talking!
** kutadgu bilig kitabının yazarı.
karahanlı edip, şâir ve devlet adamı. doğu türkistan'daki balasagun şehrinde, muhtemelen 1017 yılında doğdu. asil bir türk ve müslüman âileye mensup olduğu tahmin edilmektedir. balasagun'da tahsil ve terbiye gördü. karahanlı hizmetine girip, "has hâcib" unvânını almadan önce balasagunlu yûsuf, olarak tanındı.
türklerin ahlâk hukuk ve devlet idâresi ile törelerini çok güzel olarak dile getiren kutadgu bilig isimli eseriyle târih ve edebiyat literatürüne girdi.
bazı kişilerce türk edebiyatı içerisinde ayrı bir konu olarak değerlendirilirken, bazıları da yeni bir sayfa açmaya gerek görmemişlerdir. islamiyet öncesi türk edebiyatı ile divan edebiyatı arasında bir köprü vazifesi görür. 11. ve 12. yüzyıllarda yazılmıştır. sadece dört tane eserden oluşmaktadır.
türk edebiyatı'nın bölümlerindendir.
bazı kısımlarında islamiyet etkisi görülmeyip, halkın bağrından kopup gelen edebiyat olmasına rağman, islamiyetten sonra olarak incelenir. zira bu halkın bağrından kopup gelen kısmı islamiyet öncesi türk edebiyatı'nın devamı olarak bilinir. islamiyet etkisiyle gelişen kısmı tekke edebiyatı'dır.
hece ölçüsüyle yazılır.
dörtlüklerden oluşur
genellikle sade, halkın kullandığı dil kullanılır.