"ey, benim iyimser hallerim
çabuk aldanışlarım
hep inanışlarım
alttan alışlarım
hatayı hep kendimde buluşlarım
değmeyecekleri kafama takışlarım
yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım
herkesi, insan yerine koyuşlarım
hepinize elveda…
artık ben kimsenin
hiç kimsesi olmayacağım.''
devlet görevlisine otopsi yapılmadan defin işlemi gerçekkleşirse komplo teorisi için malzeme verirsin. turgut özal örneğinde olduğu gibi. adama otopsi yapılmadı, mezar yıllar sonra açılıp inceleme yapıldı. sonuç = zehirlenme.
adam gibi yap otopsini kimse konuşamasın. sen imkan sağlarsan bu duruma, millet istediğini düşünür istediğini söyler. hatta ben kendimden eminsem otopsiyi tarafsız bir ülke heyetine yaptırır kamuoyuyla paylaşırım. tabi bir bok yemediysem !
ben yinede bu teyzenin sağlık sorunu olduğunu varsaymak istiyorum. mecbur kaldı yaptı, yok aksi bir durum söz konusuysa;
gezdirdiğimiz köpeğin yaptığı kakayı plastik poşete koyup çöpe atıyoruz lan biz. bunu gördükten sonra benim köpeğimin çok daha fazla saygı görmesi lazım.
para karşılığında sevgilime elimi kaldırırsam kendi hayat gerçeklerimi inkar ettiğim için, benliğim ayakta kalamaz. o para karşılığında sevgilim bana beni döv diye baskı yaparsa hayat doğrularımızın aynı olmadığının farkına varır kendisine hayatta başarılar dilerim.
para karşılığında hayat doğrularını es geçen adamlar yüzünden bugün dünya böyle. iki dakika adam olup paranın karşısında ezilmemeyi deneyerek benlik sahibi insanlar olduğunu göstermek gerekli.
çoluk çocuk sahibi insanlar para için mecbur kaldıkları zulme ses çıkaramadan köle hayatına devam ederlerken, kimseyi arkada bırakacak olmayışım içimde durdurulamaz bir anarşi yaratıyor. bir gün kimsenin yapmaya cesaret edemediği bir şeyi bile yapabilirim. bazen kahraman olmak için korkusuz ve paha biçilemez olmak gerekebilir.
kısacası 1 milyon ile 1 milyar arasında değer farkı olabilir ama, benim için asıl değer hayat görüşümdür.
bir kısa hikaye ile bitireyim.
olay yaşanmıştır ve tamamen gerçektir.
uzak doğuda bir küçük adada bir adamla muhabbet etme imkanım oldu. günlük 5 dolar yevmiye artı bahşişe, adaya uğrayan teknelerin yolcularına bira meyve suyu benzeri şeyler satıp işletme sahibi adına adanın bekçiliğini yapan kalender bir adamla tanıştım. bu adamla 10 saat süren muhabbetimiz bana hayatın güzel taraflarını göstermişti. 5 dolar + tip kazanıp ne yapıyorsun diye sorduğumda, '' sigara için tütün, biraz ot, iki bira ve erzak alıyorum alıyorum'' dediğinde peki günde 50 dolar kazansan ne yapardın soruma cevap çok netti. ''5 dolar isteklerimi karşılamaya yetiyor'' onun üstünde 50 dolar veya 5000 dolar kazanmam hayatımı belki de istemediğim bir şekle sokacak. adada geceleri yıldızlara bakarak rahatça uyuduğum geceler yerine paramı koruma içgüdüsü daha fazl aşey yapma isteği belki beni uykusuz bırakacak, ben bu halden memnunum dostum. eğer sen istiyorsan umarım tanrı sana istediğinden fazla para versin, ama para bazen sadece dert getirir'' dedi. aylık 150 dolara çalışan bir adamın hayata bakışı karşısında saygıyla eğildim. böyle insanların yaşıyor olmasına için için sevindim. keşke çok daha fazla olsalar.
ahlak, görüş ve duruşa ilişkin konuşurken iki kere düşünüp bir kere konuşmak lazım.
işi bel atına indirip son derece ağır bir cevap verilebilinir. hakaret davası dahi açamadan yediği ayarla oturturulur. mhp bu açıklamnın altında kalmaz diye düşünüyorum. birde hülya avşar teyzeye şunu sormak istiyorum; acaba aynı açıklama akp tarafından yapılsa, cevap verebilecek dirayet ve basirete sahip olabilir miydiniz ?
zaman içerisinde kendisini geliştirme çabası ayakta alkışlanmalı, ama ben oldum veya ben kamuoyu oluştururum algısı ile abuk sabuk konuşmanın sonu iyi olmayabilir. magazin basını sizinle işi bittiğinde kıvırıp sizi çöpe atarken ne olduğunu anlamazsınız.
neden magazin basını dedim ? ekonomi üzerine, jeopolitik konum ve siyasal hayat üzerine, edebiyat üzerine, tarih ve felsefe üzerine tartışabilecek düzeyde olmadığını düşündüğümden dolayı, sadece magazinel bir haber dışında veya acun tarafından yapılan programlar dışında kendisini göremememiz yüzünden başka basın bölümleri tarafından ciddiye alınacağını sanmıyorum.
eskiden turgut özal, süleyman demirel sabah akşam gırgır ve benzeri dergilerde ağır eleştirilirdi. zeki alasya metin akpınar neler neler yaptı parodilerde. levent kırca desen hakeza öyle. bu zatı muhtereme bırakın temaşa yapmayı höh desen anında dava sebebi. ya sorması ayıp atatürk'ü koruma kanunu yürülükteyken ve söven bunca adam varken kimse suç duyurusunda bulunmuyor, nasıl oluyor bu zata bi,r şey denildiğinde hemen hakaret sebebiyle gözaltı.
eleştiriyi bir yana koydum, insana tahammülü olmayan bir insanın elinde koskoca ülke oyuncak oldu. biraz empati, biraz sempati biraz hünamizm çok mu zor.
1992 yılında ayağında nike air jordan varsa, gameboy sahibiysen, bianchi veya castello bisikletin varsa, mikasa futbol topunun sahibi sensen, sinema biletini salon yerine balkon dan alıyor, dreamland famecity gibi yerleri ayda 4 ila 8 sefer ziyaret ediyorsan, bunlar zenginlik belirtisiydi. bunca belirtiye rağmen bu ayrıcalıklara sahip insanlar bugün olduğu gibi öküz ve param var herşeyi satın alırım seni de alırım havasında değildi. daha insandı, turgut özal her mahalleye bir zengin yapacağım mottosuyla ülkenin dibine kazığı sokmadan herşey daha iyiydi.
verilen borcu istemeyin. küçük meblağlarda size dokunmayacak borçlar vermek yarın bir gün daha büyük borç vermemenizi sağlayacaktır.
akıllı dollandırıcı ruhlar önce küçük paralar alır. ardından hemen dediği günde borcu verir. sonra bir tık daha yükselir aynı şekilde ödeme yapar. gereken güven tahsis edildiğinde biraz daha yüksek meblağ borç alır ve o parayı bir daha alamazsınız.
insanlara vereceğiniz borç sizi zorda bırakcak kadar yüklü olmasın. herkesin bir kredi notu olsun. ve verdiğiniz para hiç dönmeyecek gibi verin, hem planlarınızı geri dönecek para üzerine yapmazsınız, hem üzülmezsiniz, kazık yerseniz ucuza adam tanımış olursunuz.
20 yıllık arkadaşım olsun, aramı bozacak kadar yüksek borç vermem, kefil olmam. bu kuralı uygulayan'ın başı ağrımaz.
teknoloji, iş disiplini, eğitim, mali idare, askeri kuvvet, bmw, mercedes, audi, porsche ile almanya sağlamlık ve istikrar abidesi olarak önde görünsede;
rönesansın başlangıç noktası, mimari, sanat, oldukça kullanılır turistik mekanlar, insanların akdeniz iklimi insanı olması, iklimin iyi oluşu, ferrari, lamborghini, maserati ile ruh ve fiziğin her zaman bir adım önde olduğunu vurgulayan tasarımları sebebiyle duygulara hitap eden bir ülke.
bu ülkede liberal ateist olmaz. olsa da bugün ateist, yarın deist, çıkar durumuna göre ılımlı islam ve ardından radikal islama kayacak kadar uçsuz bucaksız bir görüştür liberalizm.
türkiye de liberal denildiğinde akla gelen bal tutan parmağını yalar olduğundan dolayı, öncelikle liberalizmi türkiye ye tam anlamıyla anlatmak ardından bu durumu tartışmak lazım. bu ülkede liboş olunur, liberal değil.
sanki sadece dolmuş şöförleri sapıktır algısı yaratmasın. böyle sapık bir ülkede şahsen ben kadın olsam, iki erkek kaldığında eğer algım bu yöndeyse daha tedirgin olurdum. yapılması gereken, aile içi eğitimin kontrol edilmesi. öğretim gelişimi aile içi eğitim ruhu ve psikolojiyi yaratır. o sapıklar, doğduğunda sapık doğmuyor, içinde yaşadıkları ailenin tohumlarını etrafa saçıyorlar. sapık kadar, birde anasına babasına bakmak lazım.
beni gülümsetenlerden bir kolaj. yaran nadir çıkıyor ama, keyif verenler olmuyor değil.
"eczaneden prezervatif alirken eczacı kız "poşet ister misiniz?" dedi, "yok, kız o kadar da çirkin degil" dedim, gülmekten ölüyodum allah kahretmesin."
''yemekte dakikalardır biri "canın mı sıkkın" desin diye çatalımı tabağımda dolandırıyorum en sonunda babam "yemiyeceksen dolmanı bana ver" dedi. hayata bak amk!''
"ilişkisi var" olan durumunu " 8.8.8.8 - 8.8.4.4 " olarak değiştirdi.''
"öss haftası ailen ne kadar da iyi davranmıştı hatırlasana. işte ben sana bi ömür öyle davranacaktım.."
"lan zekat vereyim derken motorlu tasitlar vergisini vermisim. din ve devlet islerini hep karistiriyorum.''
''hollanda ile konya' nın yüzölçümleri neredeyse aynıymış. demek cidden önemli olan büyüklüğü değil işlevi.''
" bence japonlar gözleri kısık olduğu için uzun yaşıyor olabilirler. ekran parlaklığı gibi şarj uzun gidiyor."
" benim de karım davaro'daki çarşaflı şener şen'e benzese, ben de milletin seks hayatını kendime bu kadar dert edinirdim."
''firavun'u eleştirenleri anlamıyorum, adam gayet başarılı bir yöneticiymiş. adamın mısır'a kattıklarının haddi hesabı yok. yaptırdığı piramitleri uzaylılar mı yaptı diye tartışıyorlar hala, o kadar mucizevi. hem adam kendine mi yaptırıyor ölünce başkasına kalacak, devleti için yapıyor. bence yanlış zamanda yanlış yerde doğdu firavun. bugün türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimine girse en az %51,7 oy alırdı. reankarnasyona inanır mısınız ? ''
''üniversitede fizik okudum, milyon tane problem çözdüm. iş hayatında onlarca sorun çözüyoruz ama şu çamaşır makinesine çift atılan çorap neden tek çıkıyor, bir çözemedim...nedir yani şerefsize ne istiyorsa veriyorum. deterjansa deterjan, yumuşatıcıysa yumuşatıcı, kireç çözücüsüyse kireç çözücü... hala çorabımın tekini niye istiyor şerefsiz anlamıyorum.''
''ulan sırtımda 10 m2'lik halıyla, nefes nefese halı yıkamacıya dalıyorum, adam "buyur kardeş ne vardı" diyor. halıyı gezdirmeye çıkardım da, geçerken bi selam verelim dedik amk.''
"bugün hugo almeida'nın yerine demba ba'yı gönderen rabbin için ne yaptın?"
''bir iş yaparken kendimi motive etme şeklim:
- bu mal yapıyorsa ben de yaparım.''
''sinavlarda bilmediğiniz sorulara " en ıyisini allah bilir" yazin cikin. hoca aksini iddia ederse kafir olur.''
"duşa giricem, annem ıslatma oraları diyor. o zaman kuru temizlemeye verin lan beni."
"koskoca atom bombasinda bile yasayan tek canli ol, sonra 2 liralik raid'ten kac. olmadi hamam bocegi"
''arkadaşım sevgilisine 36 ay taksitle pırlanta yüzük almış. ayrıldılar, kadın evlendi 1,5 yaşında çocuğu var. yüzüğe 9 taksit kaldı.''
''geçen gün, "ara vermek istiyorum" diye mesaj geldi. aradım ama vermedi. sonra "vay efendim kızlara neden güvenmiyorsun" bundan işte!''
"seksi gözükmek için saatler harcayıp, çok seksisin denilince sinirlenen kızlar sadece türkiye'de var"
"arkadaşlar memeye de hak vermek lazım. beni de 20 yıl sütyene hapsetseler ben de kanser olurdum. az havalandırın, okşatın ne bileyim güneş yüzü görsün bıngılcaklar."
'' almanya'da aileler odanın kapısı açık olsa bile çalıp öyle giriyor. bizimkiler kilitli kapıyı zorluyor lan.''
''adam "ben sevgilime hesap ödetmem" diyor. ulan benim sevgilim olsa ahirette vereceği hesabı bile ben öderim...''
"olur da ölecek olursan
lütfen 10 kasım'da ölme
sene de bir gün yasımız var
onu da bayram eyleme"
"anneme aşure yapsana diyorum, bekle bi kaç güne komşudan gelir diyo, ben şimdi annemi yaşlanınca araba fırçasıyla yıkamıyım da napıyım??????"
''2 musluk bir havuzu 9 saatte dolduruyorsa, sevgilisiyle kavga etmiş bir kızı en yakın kız arkadaşı kaç saatte doldurur?''
''yarrağımı kelimesi önüne geldigi cümleyi olumsuz yapar.
örn: -ben buradan atlarım.
- yarrağımı atlarsın.''
''adam samsung'un kapı kadar büyük telefonundan almış. mekana gelince arayıp "nerdesin" diye soruyorum "telefonun arkasındayım" diyor.''
''merhaba. bu aralar kiminle konuşsam yurtdışında yaşamak istediğini söylüyor. eğer bir gün avrupa ya da amerika'ya giderseniz, mutlaka bir noktada türk yemeklerini özleyeceksiniz. bu konuda bir miktar tecrübem var, paylaşmak istedim.
mediterranean restaurant: türk olmayabileceğini ima eden türk dönerci.
greek restaurant: türk olmadığı yalanını söyleyen türk dönerci.
ıtalian restaurant: türk olmadığı yalanını söyleyen türk lahmacuncu.
turkish restaurant: kürt dönerci.''
"kardeşim büyük geçmiş olsun sevgilinle arkadaşının evine gidince sevgilinin telefon wifiye otomatik bağlanmış. şimdi duyduk çok üzüldük."
''sen git kafka, kundera, nabokov oku; tarkovsky, polanski, kim ki-duk izle sonra ardından dolma yap, börek aç, pasta pişir...
yeminle dışım reina, içim türkü bar.''
"başta boyner, akbank, bilyoner olmak üzere, yanımda olan, telefonla arayarak o güzel seslerini duyuran, duvarımı güzel dilekleriyle süsleyen, mesaj atarak doğum günümü kutlayan tüm dostlarım hepinize çok teşekkür ederim."
"çakmak doğada 300 yılda, arkadaşlarımın yanında 10 dk'da kayboluyor."
''kanal d : ışid sınırda
atv : ışid saldırıyor
show tv : ışid suriye savaşı
flash tv : ışidin amına koyiyim bal yiyin''
"benim dedem 108 yaşında öldü, eceliyle değil...108 yaşında insan mı olur kaplumba mıyım lan ben deyip, intihar ederek öldü"
''bu suriyeli dilencilerin hepsinin kucağında yeni doğmuş bir bebek var ulan, şehirlere bombalar yağarken bunlar harbiden sevişmiş''
''hastanelerde insanları inceleyin. kalp hastaları beşiktaşlı, sinir hastaları fenerbahçeli, muhasebede sorun çıkaranlar galatasaraylıdır.''
"neymiş! profesör sınavda "risk nedir?" diye sormuş; öğrenci de "risk budur" diye boş kağıt vermiş. lan adam mayın dedektörü ötünce ayağıyla kontrol ediyor bişey var mı dıye! boş kağıt riskmiş.risktir git."
"mesela ben 19. kanalı açmak istiyorsam; 1 ve 9 uzak diye 22. kanalı açıp 3 kere geri tuşuna basıyorum. bütün hayat stratejim bu."
''15 eylül 9.sınıflar:
- lan gel bakıyım sen
+ buyur abi
- kaçlısın lan sen
+ 2000
- uzun mu kısa mı ?''
''babama ben evlatlık mıyım diye sordum, "lan geri zekalı seçme hakkım olsa seni mi seçerdim" dedi, ikna oldum.''
''yıldız tilbe'nin icloud hesabını hackleyen hackerlar bütün fotoğraflarını sildi.''
"olm ben bu sosyoloji diplomasını çeyizime koymak için mi aldım? tabi ki halkı aşağılayacam lan ciğerinizi bilirim ben sizin, hoca anlattı."
"adamlar aile arasında nişan yapar gibi başbakan seçti amk"
Bazı yüksek bilgi ve öngörü sahibi arkadaşlar Euro dolar paritesi 1.38 ken yıl sonunda bu rakam 1.20 altına iner dediğimde beni aptallıkla suçlamıştı, dolar tl 2015 sonunda 3.5 seviyesini görür diyorum. bu yıl global dengesizlik yılı, Petrol bu kadar gerilemiş durumda ve tekrar yükselişe geçtiğinde çok sıkı tutunun. dolara üretim ve ihracat hamlen yokken rezervle müdehale edemezsin. Bir önceki global krizde para Türkiyeyi seçmişti bu krizde bu kadar şanslı olmayacağız. çok kısa zamanda kur 2.40 seviyesine gelmezse, aynı kısa zamanda 2.80 bandına yürüyecek, 24 şubata kadar bekleyin ve görün. fed kararlarına gelene kadar padişahı durdurmak lazım. adam 90 larda mesut yılmaz'ın yarattığı manüpilatif etkiyi yaratıyor.
çokoprens daha gevşek ve aromasızdır. probis taş gibi kalıbın altında aromatik kremayla öne çıkar. amma velakin şunu unutmamak lazım, çokoprens bir külttür. tarzının ilk temsilcisidir, klasiktir. karşılaştırma yapılması mümkün değildir. 1977 yılından beri üretilen ve üretim bandında reklamı olmadan satışı bu kadar yüksek olan bir ürün daha ülker tarihinde görülmemiştir. çikolatalı gofret klasikleşirken harcanan reklam parası büyük ihtimal çokoprens tarafından subvanse edildi. çokoprense saygıda kusur etmeden, probisin tadını çıkarmak gerekli olan, adaplı davranıştır.
bana kişi başı aylık gelirden değil, gelir adaletinden bahset.
mesela şu soruya cevap versin; 1 milyon kişinin yıllık gelirine sahip olan 3 kişi var, bundan kalan 999997 kişi ne kadar faydalanıyor ?
yine masal, yine milletin zekasıyla alay. gerçi bir başka soruda 999997 kişiye, 3 kişinin zenginliği kağıt üzerinde üzerinize bölüştürülürken cüzdanınızın boş olması size artık yeter lan dedirmiyor mu ?
simitimiz sıcak yeni çıkmış veya ısıtılmış olacak. ardından beyaz peynir bir miktar çatalla ezilmek suretiyle kenarda bekletilecek. tereyağ simitimizle ten uyumu içerisine girdiğinde tabakta dağıtılmış peynire simit bastırılmak suretiyle, simit üçüncü boyuta geçirilecek.
kendisi hakkında yiğit bulut etkisi yaratacak korkum uzun zamandır var. yiğit bulut ne kadar doğru tahliller yapar, ekonomiye dair analizlerin tamamında doğru ve hükümet politikalarını eleştirel bir vaziyette insanlara vay be adam haklı dedirirdi. sonrası malumunuz. ben fatih portakal dan ikinci yiğit bulut faciası bekliyorum. yarın hükümet yandaşı olursa hiç kimse şaşırmasın. şu anda nemayı karşıt kitleden topluyor olması yarın çok daha fazlası için yandaş olmayacağı anlamı taşımıyor. bu ülke kimleri gördü, dün bo diyenler bugün ak diyor. umarım beni yanıltırsın sevgili fatih bey, yanıltmazsan sana soyadınla hitap edeceğim; portakal.