puslu gecelerde pırıl pırıl bir gökyüzüne sahip, tertemiz havaya ev sahipliği eden, güneşin bir başka doğduğu güzellik.
adına şiirler yazılmış;
amed in dağlarında çiçekler açar.
altın güneş orda sırmalar saçar.
bozulmuş türkler hep yel gibi kaçar.
yaşa selooo paşa,yaşa;
adın yazılacak amed taşına...
amed dağlarına, bomba koydular.
kürt ün sancağını öne koydular.
şanlı zaferlerle düşmanı boğdular.
kader böyle imiş ey garip ana
kanım feda olsun güzel vatana...
amed in dağlarında, oturdum kaldım.
mücahit olanları deftere yazdım.
öksüz hewalleri bağrıma bastım.
kader böyle imiş ey garip ana
kanım feda olsun güzel vatana
kürt oğluyum ben ölmek isterim.
toprak diken olsa yatağım yerim.
allahından utansın dönenler geri
yaşa selooo paşa,yaşa
adın yazılacak amed taşına...
el ahsam gazetesine, 16 nisan 1923 tarihinde verdiği demeçteki harika yorumundan sonra ortaya çıkan kesinleşmiş tespit.
bu kadar doğru bir düşünce ancak bu adamdan çıkardı. amed aşkına...
faşist t*rk gençlerini rahatsız ettiyse iyi işler yaptığı aşikar olan yazar. troll değildir. kendinizden olmayan birine troll demek en kolayı değil mi?
ve dengbej gür sesiyle anlatmaya başladı rızgan ile nurêyi
rizgan ile nurê birbirlerine aşıktırlar ve kavuşmalarında bir sürü engel vardır. rizgan nurêyi kaçırmayı planlamaktadır. rizgan bu fikrini nurêye anlatmış ancak nurê buna karşı çıkmıştır. çünkü amcası oğlu tavşan avcısı ocodan oldukça korkmaktadır. nurê seslenir rizgana: rizgan kurbanın olam gel vazgeç, benim bahtım mıydı yoksa senin talihin? kar yağar, nemli ve ıslak yeryüzünü kaplamış. bu karda yürümek iz bırakır ve bizi ele verir. gel sen vazgeç ben garibi kûli mağarasına kaçırmaktan. kûli mağarası ki yalnız ıssız ve harabe bir yerdir. amcam oğlum avcıdır, sabahtan tavşan kovalar, bilir iz sürmeyi. onun can yeridir kuli mağarası. bizi bulur beni öldürür seni de beraberinde.
rizgan, nurênin bu isteğini kabul etmez kaçırır ve yorgun argın kendilerini kuli mağarasına atarlar. rizgan, yorgunluğunu atmak için nurêye dizinde uyumak istediğini söyler. rizgan nurenin dizinde hem uykuya hem de rüyalara dalıyor. rüyasında gördüklerini uyanır uyanmaz nurêye anlatır ve yorumlamasını ister. rüyasını anlatmaya başlar: evinizin önünde iki dalı olan bir ağaç yeşermişti. her bir dalda bir elma her elmanın üstünde bir güvercin vardı. bi baktım ki yukardan bir kartal göründü güvercinlerin üstünde dönmekte. nurê; ey rizgan allah rüyanı hayır etsin der ve yorumlamaya başlar: gel gör ki evin önündeki ağaç selvi boyumdur. iki dal ise bizim bahtımız ve muradımızdır. her iki elma benim göğüslerim, güvercinler ise bizim asıl ruhlarımızdır. kartal ise amcaoğlum tavşan acısı ocodur. oco gelip bizi bulacak ve öldürecek der.
sabah olmuştur. nurê bu seher vaktinde mağaranın önüne çıkar. bakar ki oco aşağıdan gelmektedir. nurê hemen oconun önüne koşar ve seslenir: kurbanın olayım oco, rizgan dağ gibi delikanlıdır, ne olur ona kıyma. madem can istediler senden gel beni öldür kulağımı, burnumu kes aşiretinde senin için hem namdır hem de namustur.
nurênin bu sözleri ocoyu etkilememiştir. oco nureyi öldürdükten sonra mağarada yatmakta olan rizganı da öldürür.
--spoiler--
bunun dışında diğer bilinen aşk destanları ise, balkan, fars, arap, ve faşist türklere aittir. kerem ile aslı bu faşolarındır mesela.
artık haddini aşmıştır. özellikle öğretmenler ve kamu personelleri türk. genelde kürtlerin yaşadığı bu bölgede cidden rahatsız edici bir durum.
sonra vay efendim niye molotof attın, niye dayak attın. e bu türkolar olmasa güneydoğdu'daki kürt kardeşleriniz kavga çıkarır mı sanıyorsunuz?
ben özgür ve medeni şekilde ifade ediyorum bakın her şeyi. o türkoları alın güneydoğudan. istihdam sağlayın, defolup gitsinler batının kucağına. istanbullara ankaralara göç etsinler. buralar bizimdir, bizim kalacak!