bir din alimi ya da bir ehli hakikat değil, sadece bir gazeteci olan (küçümsediğimden söylemiyorum bu işlerin ehli olmadığından belirttim) fatih altaylının, kapak yaptığı sorudur.
ey inanmayan arkadaşlar, şu inadı bırakın da allaha inanın. valla söz arkadan rencide edici veya küçümseyici sözler söylemiycem. yeter ki aslınıza dönün.
Son yıllarda, muhtelif din adamları ve kitapların ve bazı eski inançsızların (zakir naik, risalei nur kitaplari, stephen hawkings ve aklıma gelmeyen nice örnekler) vesilesiyle artık bir yaradanın varlıgına inanların sayısı artmasına delalet eden bir görüştür.
Bundan sonra ki sürecte Allahü tealaya inanip da dinine inanmayan deistleri de ümmeti muhammet arasında görmek isteriz.
son 10-15 yılda, çeşitli islami aydınların (veya eserlerin) allah ü teala'nın varlığını, her şeyin "tesadüfen" oluşmadığının ıspatlanması sonucu, ateistlerin artık bir yaradanın varlığını kabul etmeye başlamışlardırr.
artık şuan da allahı inkar edemeseler de hala peygamber ve kitapları inkar etmeye devam etmektedirler.
gibi videolarla yalnızca kurani kerimi kaynak kullanarak (hadisi şeriflere girmeden) diğer din mensupları ve inançsızları nasıl alt ettiği ve bir arayış içerisinde olan insanlara cevap niteliği olduğu güzel insandır.
- cemaatlerde silsile yoktur. hocadan hocaya - tarikatlarda silsile vardır. mürşidden mürşide geçer.
hocalık geçmez.
- cemaatlerde zikir, vird gibi görevler yoktur. - tarikatlarda vardır.
- cemaatlerde bir hoca vardır, anlatır, daha çok
kendince yorumlar. - daha çok kitaplara göre konuşulur. yorum daha azdır.
- örnek olarak akabe vakfı, furkan vakfıdır. - kadiri tarikatı, nakşi tarikatı ve bu tarikatların kolları.
saidi nursi hazretlerine bağlı olan nur cemaati ise (hizmet hareketi hariç) söz konusu bu iki oluşumun tam ortasında sayılabilir.
sözcü gazetesinin bugün attığı manşettir. sözcü gazetesi ve onunla aynı düşünceyi paylaşanların, başörtülü bir bayanın meclise girmesinden ne kadar rahatsız olduklarını gösteren bir manşettir.
resmen baş örtüsüne takmış durumda olan bir yazardır. şuradan tekrar anlıyoruz ki kemalistler, 90 yıllık iktidarını kaybetmenin acısını yaşıyorlar. (bkz: zoruna gitmesin aslanım)
Ülkenin bircok yerinde eylemler devam ediyor. Hadi geziparkini anladik, cevre icin vs. eylem yapıldı peki simdiki eylemlerin amacı nedir? Ülkede bir katliam mı var? Her taraf ateşe veriliyor.
Biz, ferec ve ferah ve sürur ve fütuhat isteriz. Fakat kâfirlerin kılıncı ile değil. Kâfirlerin kılınçları başlarını yesin; kılınçlarından gelen faide bize lâzım değil. Zâten o mütemerrid ecnebilerdir ki, münafıkları ehl-i imana musallat ettiler ve zındıkları yetiştirdiler. Hem harb belâsı ise hizmet-i Kurâniyemize mühim bir zarardır. (Lemalar, s. 107/16. Lema)
taksim gezi parkı için ortalığı talan eden "yeşilaycılar", bodrum ve diğer sahil şeritlerindeki otel ve villaların kıyıları işgal etmesine sessiz kalan tiplerdir. adam olan "yeşilaycılar" gider bodrumdaki kıyı talanına da protesto eder.
edit: yeşilaycılardan kastettiğim "doğanın, yeşilin katledilmesine karşı olanlar"
önümüzdeki günlerde suriyeye müdahale olması durumunda sorulacak sorudur. esed mi suriye halkını katletsin yoksa elin amerikalısı, fransızı mı halkı katletsin (bkz: ırak).
bu yüzden değişmeyen şey, insanları katli olcaktır idye düşünmekteyim
an itibariyle fox tv ana haberlerde, açıklanan kararları protesto eden grup, silivrideki tarlaları ateşe verdiler. aynı grup ne hikmetse gezi parkında ağaç yıkılmasın diye yine devletin karşısındaydı.
kemalizm, adamın dini olmuş birisidir. Modern Türkiye için Dinde Reform isimli kitabında şöyle diyor:
Atatürke inanmak, Onun yolunda yürümek bir ibadetten başka bir şey değildir. Artık her türlü işimize başlarken, her türlü müşkülatla karşılaşırken Atatürkün manevi, kutsal ruhundan da kuvvet alabiliriz.