dropbox ın en güzel kullanım alanı ortak klasör paylaşımında ortaya çıkıyor, mevcut dropbox klasörürünüzü arkadaşlarınızla paylaşıp tüm hepsine aynı anda update edebilirsiniz ve en güzel tarafıda dosya boyutu ne olursa olsun sadece yapmış olduğunuz değişiklik kadar upload yapması. eğer arkadaşlarınız aynı yerel ağda ise hepsine bu dosyayı ağ üzerinden atıp internet kullanımını da kabaca bok etmiyor. ve de bence en güzel tarafı tüm dosyaları ekstra kota harcamadan revize hallerini bir aya kadar tutması (ücretli kullanımda süre sınırlaması yok). böylece her dosyayı, her değişiklikte bir ay boyunca yedeğini almış oluyorsunuz, bence süper. bedava kullanım olarak 2gb vermekte fakat bu rakam referans üye sistemi ile 10gb a kadar artabilmekte, az da değil hani. benim gibi üşengeç bir adama bile bu saate bu entry i yazdıracak kadar kendini sevdirmiştir. rep'leri unutmayalım, aşağıdaki linke tıklayarak üye olalım, bende 250 mb ekstra alan kazanayım sizde...
kullanıcılarının profil resmi olarak genelde fotoğraf çekerken ki fotoğraflarını koydukları site. açık söylemek gerekirse bu tip adamların yorumlarını okumuyorum bile, yüzlerce kişinin yaptığı şeyi takit edip ondan sonra yok kadrajdı, farklı bakış açısıydı diye bıdı bıdı döktürüyorlar insanı sinir ediyorlar.
(yamuluyorsam düzeltin) sayfaları hızlı açmasının ardında yatan gerçek, talep etmiş olduğunuz sayfayı farklı bir proxy üzerinden sıkıştırılmış formatta çağıtıyor olmasıymış. bu sebeple türkiye'deki site kapatma yasağına takılmadan rahatça gezinebiliyorsunuz nette, fakat facebook gibi bir siteye bağlanmaya çalıştığınızda mail adresinizi ve şifrenizi yazdıktan sonra "ya bilader doğru yazdında bağlandığın yer pek güvenli gelmedi bana, ben birde senin doğum tarihini merak ettim emin olmak için" benzeri bir uyarı ile karşılaşmaanızı sağlıyor.
ingilizce çevirisi için önceden yapılan edit : o çeviri sempatik görünerek senden "pek iyi" butonuna basmanı sağlamsı için yapılmamıştır, google translate e çevirttim bu çıktı ben ne yapayım. yoksa bende çok isterim sahane ingilizce konuşmayı, ingilizce içerikli entry girmeyi...
açık söylemek gerekirse ekşisozluk yazar alımlarını açtığında bir daha buraya dönmem diye düşünüyordum, lakin orada yazar olup içeri girdikten sonra gördüm ki yazarlara sağlanan imkanlar ve rahat kullanımı açısından tabiri caize (bilmiyorum belki de vaciptir) şu aşamda bir kaç eksiği saymazsak, uludağ ekşiyi s*kip atar moduna girmiş durumda. sözlüğü hazırlayanlar bu hızla giderse yakında çok daha farklı konumda uludağ sozlukü görebiliriz bence...
ubuntu kullanımıma son noktayı koyan yeni tanıştığım linux distro'su. aylardır ubuntu'ya ati hd2600xt ekran kartımı 3d desteğinden mahrum bir şekilde kullanmam ve ubuntunun 7.10 sürümü ile bu sorundan kurtulacağım umudu ile sabrettim ama sonuç hüsran olunca birde http://www.distrowatch.com sitesinde aylardın bir numara olan bu linux distro'sunu kurma kararı aldım.
gerek live cd'den açılma hızı gerek sorunsuz kurulumu ile ilk golu atan pc linux os iki adımda ekran kartı driver'larımı kurarak, üçüncü adımdada zaten pc linux os ile birlikte gelen berly'yi aktif ederek, üç boyutlu masa üstünde ubuntu'da kumanız gereken ama pc linux os'de kurulumla birlikte gelen bir sürü gerekli program arasında (amorak, mplayer vs.) zıp zıp zıplamamı sağlayarak ikinci golü atmış bulunmakta, ve şu an gözyaşları içinde bana bu yazıyı yazdırmaya sebep olmuştur. *
hali hazırda ubuntu ve benzeri linux sürümlerini kullanan ve memnun olanlar bu distro'yu geçmeyi denemeyebilirler ama linux ile ilgili sorunlar yaşayıp bu sorunları aşamadığı için uğraşmayı bırakanlar olduysa denemelerini şiddetle tavsiye ediyorum.
hoca sınıfa gelmiştir, yıl boyunca işleyeceği dersin içeriğini anlatırken şöyle bir diyalog gelişmiştir.
-bu dönemki dersin konularını sınıfı gruplara bölerek herkese dağıtacağım, her hafta bir grup tahtaya kalkıp anlatacak.
+*ne yani hocam konuları biz mi anlatacağız?
-evet
+peki siz ne yapacaksınız?
-anlatım tarzına göre not vereceğim.
+hee... madem konuları biz anlatıyoruz hocam, ay sonunda maaşı bölüşürüz artık
lisede girdiğim bir kimya sınavında verdiğim cevap:
soru= basit bir kimya probleminde açığa çıkacak su miktar sorulur.
cevap= 10^9* miligram su.
ulan hayvan herif* sonuca miligram ifadesini koydun diye sonuç mu ufaldı lan salak, bir avuç bileşkeden karadeniz kadar su çıkartmışsın bide kendine duyduğun o salak güvenle sonucu kontrol etmiyorsun sonrada kimyadan niye geçemedim diyorsun.*
bir yılı aşkın süre cüzdanda aynı prezervatifi taşıyıp, bir iş çıkıp da iş icraata geldiğinde feci şekilde hayal kırıklığına uğrayacak kişidir. nitekim prezervatif bir yıldır aynı cüzdanda koca götlü sahibinin kıçıyla ezile ezile sümük kıvamına gelmiştir. artık iş doğal yöntemlere kalmıştır.
f.e.a.r. oyunun yapımcıları tarafından çıkartılmış ücretsiz online fps oyunu.
siearra'nın counter strike oyunundan ve half life oyunlarından sinekten yağ çıkartır gibi para çektiğini düşündüğümde bu oyunun multiplayer versiyonunu hemde f.e.a.r.'ın orjinaline sahip olma şartı sunmadan* dağıtması kafamda "acaba?" ile başlayan soruların oluşmasına neden olmadı desem yalan olur.
daha oyunu test etme fırsatı bulamadım* ama dört gözle oyunu bekliyorum. oyun için cd key ve oyunu download etmek isteyenler için işte link.
turkcell superlig 2007-2008 sezonunun ilk yarısındaki galatasaray ve trabzonspor deplasman derbilerini bu iki takımın cezası nedeni ile seyircisiz oynayacak futbol takımı.