Başlangıçta sözlüğe güzel amaçlarla üye olan bir yazarın daha ayrılmasıdır. Yeri geldi sert konuştum, yeri geldi birlik beraberliği destekledim. Son entryimde asabileşmeyeceğim ama. Hadi eyvallah.
Karşı cinsi cezbetmek için yaptıklarını itiraf etmişler sonunda. Erkekler laf atınca da auvv oluyor ama. E sen cezbettin o da cezboldu. Var mı problem?
Zeki insanları kıskanıp alaşağı etmeye çalışmak yerine desteklemeye bağlı. Ve eğitim sistemini orta zekalıların değil, yüksek zekalıların başarılı olacağı şekilde ayarlamaya.
Temennimiz. Birisi bangır bangır "sana tecavüz ederim" diyecek, bununla tehdit edecek ve bu normal karşılanacak.(!)
Bababababa!
Japonlar gibi "cinsel" anlam taşımayan sözcükler kullanılmalı sinirlenildiğinde.
Hayatımda bu kadar saçma bir argüman duymadım. Birileri derste anlatılan denklemleri, işlemleri yanlış anlasa o işlemler yanlış mı olacak? "Aaa ahmet çözemedi. Eğer ki bütün öğrenciler anlasaydı çözüm ancak o zaman doğru olurdu. Demek ki hocanın anlattığı ders yanlış." Diyen duydunuz mu?
Çok normal. islam'la ilgili hele ki hele ki islam tarihi ile ilgili zırnık kadar bilgisi olmayan, ayrıca düz mantık biri okursa ateist olması kaçınılmaz.
Çocukların kolayca şekil almasından kaynaklanır. Bir çocuğu kendi habis fikirlerinle dilediğin gibi doldurabilirsin, yönlendirebilirsin. Ağaç yaşken eğilir ne de olsa. Onları kendi çirkin işlerine alet edenlere lanet olsun.
Dangoz kafalı anne–babalar sidikli veletlerini sözlüğe üye yaptıkları için. Bahaneleri de hazır: "onlar çocuk. Onların problemlerini konuşmak da önemli."
Bak sen! Git kendi çocuğunla kendin ilgilen. Bizim kafamızı şişirtme.
Bizzat insan karşı çıkmıyorsa neden müdahale etsin? Nasıl elimizden bir şey gelmiyor? Bir lgbt kadar olamadık, demokrasi için toplanıldığı gibi toplanamadık. insanlar kendi çocuklarının geleceği için uğraşmıyorsa allah niye uğraşsın?
Burası mutluluk diyarı değil. Cennetten buraya kovulduk işlediğimiz günahtan ötürü. Allah'ın nazlı mahluku değiliz. Yeryüzünün halifeleriyiz. Yani allah "bizzat, görünür şekilde icraat yapmayacak." irademizle biz yapacağız. Bizden mücadele etmemiz bekleniyor.
Ancak o şerefsizlerden alacağı intikam da çok şiddetli olacak.
Zina suç sayılmamalı ama normalleştirilmemeli de. (Aldatma sayılabilir.) Teyze namusu, ahlakı güzel savunmuş. Benim de ekleyeceklerim var.
Evet teyzenin dediği gibi toplusal düzenle zinanın çok alakası var. Etrafta zina edenleri gören biz gençlerin kimseye güveni kalmadı. Kimsenin aşka, sevgiye değer verdiği yok. Herkesin işi gücü beden hazzı. Bu güvensizlik diğer alanlara bulaşıyor mikrop gibi. Ben zina eden "arkadaşlarıma" bile güven duymuyorum. Bir insan için sevgi bu kadar değersizse ben ona nasıl güvenebilirim?
Toplumlar güven bağıyla ayakta durur. Namus da bunun temel taşlarından biridir. Tabii bu sadece kadınlar için geçerli olan tek taraflı bir şey değil. Zaten erkekler namuslu olmazsa kadınlar da namuslu olmaz.
Aileyi ve toplumu yıkar. işin içine cinsellik girdi mi karşıdakine bakış açısı daha uç noktalara varır. Örneğin birbiriyle yıllarca sıkı fıkı dost olan kız ve erkek, sevgili olduktan sonra aşılmaz sorunlar yaşıyorlar genelde. Böyle bir riski kardeşler göze alamaz. Anne–oğul göze alamaz.
Aile cinsel menfaatlerin giderildiği içi boş bir kavram değil. Aile demek içinde cinsellik barındırmayan safî sevgi demek. Arkadaşlık da böyle.
He bunun örnekleri neden görülüyor? Bu, hep açık seçik küfürlü konuşan, birbirine küfür eden ailelerde görülüyor. Bilinçaltına işliyor doğal olarak. En sonunda ahlak değeri kalmıyor. insanın doğasında yok bunlar. "Sınırlarını aşmaya çalışan" bazı insanlar bunu normal göstermeye çalışsa da.
Kışkırtılmaya çok açık bir toplumuz. Üç beş çıban başı aralarında anlaşamıyor diye biz de onların peşinden ayrışıyoruz. Toplum olarak görevimiz Kim ne yaparsa yapsın birliği bozmamak, elimizden geldiğince yapıcı olmak. Yoksa gidişat iyi değil.
Prezervatifin yeterli olacağını sanmıyorum. Kullanmayan kullanmaz yine. Çin gibi ülkeler nüfus artışını nasıl önlüyor ki acaba? Caydırıcılık da lazım. (Gerçi şu aralar caydırıcı olamayacak kadar zayıfladık...)