siyahtan koyu beyazdan acik
183 (mavi jojoba tanesi)
on birinci nesil silik 18 takipçi 147.59 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    mutsuz olma nedenleri

    223.
  1. Neden mi?

    Çünkü kan ve gözyaşıyla beslendi bizim genlerimiz. Hayatta kalabilmek adına güçlü olan ve ölmemek adına öldüren, zulmeden nesillerin devamıyız biz. Bugün rengarenk ışıltısıyla ve türlü vaatlerle mutlu etmeye çalışan modern dünya var ya! işte onun temelinde bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün mazlumların ahı var. Habiller öldü, dünya kabillere kaldı ve biz o kabillerin çocuklarıyız.

    Olabilir mi? mutsuzluklar üzerine kurulmuş bir mutluluk olabilir mi? zulme uğrayan insanların lanetini genlerimizde yaşatırken mutluluğun peşinde koşmak doğru mu?

    Bugünkü masumiyet iddiamız var ya! kuru bir laftan ibaret. içinizde taşıdığınız canavarı görün ve ona sorun: “neden mutsuzuz” diye. O anlatır size.

    içinizdekini göremediniz mi? Dışınıza bakın o zaman. Kullandığınız eşyalara, giydiğiniz elbiselere ve yaşadığınız evlere, bindiğiniz araçlara… Hepsinin üzerinde kan lekeleri var.

    Hala “masumuz biz” mi diyorsunuz? Mutluluğun peşinde koşmaya devam edin o zaman. Masumsanız bulursunuz zaten.
    7 ...
  2. yaşamayı ağaçlardan öğrenmek

    1.
  3. Yalnızlığı… bütün bir ömür, tek başına, hiç şikayet etmeden, öylece dimdik ve ayakta; hayata şahitlik etmeyi.

    Fedakarlığı… sadece binbir çeşit hayat beklentisi olan parazite yuva olmasıyla değil, bizzat nankörlüğü ile nam salmış insana bile yapabildiği fedakarlığı. Gölge olup serinletmeyi, meyve olup beslemeyi. Hatta kışın çırılçıplak kalma pahasına yapraklarını döküp güneşine engel olmamayı.

    Ağlamayı… kesilen bir ağaçtan akan sessiz ve incecik gözyaşlarıyla, acısını hiç belli etmeden ağlamayı.

    Yanmayı… yanarken bile çıkardığı sesin uyumuyla dünyanın en estetik ateşi olabilmeyi. Sonra küle dönmeyi. Küle dönerken bile “odun ateşinin külü” diye bir fark yaratabilmeyi.

    Masumiyeti… asaletinden hiç taviz vermeden muhafaza ettiği; mazlum olmayı bahane edip hiçbir zaman kirletmediği ve hep haklı kalabildiği o destansı masumiyeti.

    Ölmeyi… zamanı geldiği zaman dimdik ayakta kabullendiği, ne zamanından önce gelişini istemeyi, ne geldiği zaman baş kaldırıp çırpınmayı. Öylece kabullenebilmeyi…

    Daha kelimelere sığmayan neleri ve neleri…

    Ben burada laf ebeliği yapıp düşünme ve yazma acizliği içersinde sınırlar çizerken onlar yaşıyor. Yaşamasını biliyor.

    Dünyanın en idealist yaşam formları! Öldüğümde beni de yanınıza alın. Hayattayken öğrenemediğim yaşamayı hiç olmazsa öldüğümde öğretin bana.
    8 ...
  4. intihar etmeme nedenleri

    1235.
  5. hayata dair iç burkan detaylar

    4608.
  6. Ne kadar büyük bir daire çizersen içindeki boşluğun o kadar büyük olması.
    6 ...
  7. bütün insanların aynı anda intihar etmesi

    2.
  8. türklerin dünya felsefesine katkıları

    8.
  9. Coşku ve dinamizm.

    Deliliğini kontrol etmeye çalışan ama her hareketinde bir şekilde kontrolü kaybeden, "deneyerek öğrenme"yi ve öğrenirken "bedel ödeme"yi yegane yöntem olarak benimseyen aksiyon topluluğu.

    Bu haliyle dunyanin yasanmaya değer en renkli birlikteliği. içinde yaşamak Bazen bir Aşk kadar tutkulu, bazen yalnızlık kadar bunaltıcı, bazen mutluluk kadar heyecan verici, bazen felaket kadar acı verici...
    2 ...
  10. para mutluluk getirir mi

    64.
  11. Para daha çok kazanma arzusu getirir. Mutluluğu sayılara döker. Sayılar gibi sonsuza ulaşma isteği uyandırır. Ama o sonsuzun sonunu asla buldurmaz.
    5 ...
  12. sürekli ağlayan insan

    18.
  13. gösteriş için değil, gizli gizli, kıyıda köşede, kendiyle baş başa kaldığı zamanlarda hiç kimseyi incitmeden ağlıyorsa; suçunun ağırlığı altında ezilen ve masumiyet arayışı içinde olan bir vicdanı temsil ediyor olabilir.
    8 ...
  14. sözlük yazarlarının ruh halleri

    9977.
  15. Bir başlık var mesela: (bkz: az konuşan insan)

    Entryler:

    "Öz konuşurlar" (haklısın +)
    "Ekseriyette maldırlar" (haklısın +)

    Ikisi de nasil haklı olur?
    (Sen de haklısın)

    Böyle karmakarışık ve şizofren.
    7 ...
  16. savaşları bitirecek kesin çözümler

    2.
  17. Ütopyadır.

    Barış diye yola çıkan herkes bir şekilde savaşın içinde bulmuştur kendini.
    2 ...
  18. özlemek mi özlenmek mi

    24.
  19. Kendinde olanla başkasında olanı kıyaslamaktır. Güzel olan elindekini diğeri ile paylaşabilmektir.bu özlemi en samimi bir şekilde hissettirebilmektir. Bireysel olarak kaldığı müddetçe şiddeti nispetinde iki tarafa da acı verir.
    2 ...
  20. dünyanın en samimiyetsiz cümlesi

    287.
  21. Şurayı okuyunca insan cümle kurmakta zorlanır. Ne samimiyetsiz insanlar olmuşuz. "Her konuştuğumuz yalan dolan" desek daha dogru değil mi? Bu başlık altında yazılanlar Toplumsal bir çöküşün aynası bence.
    4 ...
  22. risk nedir

    132.
  23. yaşamaktır. hem de düşünerek ve idrak ederek yaşamak.

    ve hepimiz bu riske talip olmanın hazzındayız.
    3 ...
  24. özel bir yeri değersizleştirmek

    1.
  25. Özel bir yer? insan mesela… anadolu’da yaygın bir kültür vardır. Ölen birinin cansız cesedine ait yüz, büyük küçük bütün akrabalara gösterilir. Önceleri anlamazdım. Küçük bir çocuğa “ölü bir yüz” niye gösterilirdi ki? Sonra anladım tabi. Mesela babaannemi hala yaşıyor zannediyorum ben. Hala o evin içerisinde yalnız yaşıyor ve benim gelip kapıyı çalmamı bekliyor gibi. Bu histen kurtulamadım daha. Kaybettiğim diğer yakınlarım için geçerli değil bu. Çünkü onları gördüm. Ruhu gittikten sonra kalan o değersiz et ve kemik yığınını gördükten sonra artık onun yaşadığına dair bütün umutları siliyorsunuz.

    Değersizleştirmek… Bulduğun ve kaybettiğin yeri sıradanlaştırmaktır. Bir şekilde “özel” olmasının ve efsaneleşmesinin önüne geçmektir. Çünkü orası efsaneleştikçe insanın felaketi olur. kaybedilenin bıraktığı boşluk, değeri nispetinde öyle ağır travmalara yol açar ki! Bazen hayatın akışını engeller. Halbuki hayat bir şekilde akıp gitmesi gerekiyordur.

    Dışarıya değil içeriye dönük bir mesajdır aslında değersizleştirmek. Sizi hayata tutunmaya zorlayan bir savunma mekanizmasıdır. Yoksa Kaybedilenin değerini asla düşürmez. bir unutma yöntemi de değildir. sadece izi kalacağını bile bile o yaranın artık kabuk bağlamasını istersiniz.

    imkansızlık ve çaresizliğin gerektirdiği acı bir tesellidir kısaca.
    7 ...
  26. müzikte söz mü önemlidir müzik mi sorunsalı

    11.
  27. Uyum önemlidir.

    Tek tek düşünürsek:
    Söz kaliteyi,
    Söyleyen samimiyeti ve ruhu,
    Müzik ve beste estetiği belirler.

    Ama topyekün bir uyum olmazsa hepsi güme gider.
    3 ...
  28. insanlardan soğumak

    45.
  29. Insanin kendisinden soğumasının dışarıya yansımasıdır.

    Soğudumuz kadar; severiz, nefret ederiz, hayran oluruz, iğreniriz... Çünkü onlarda kendimizi görürüz.

    Kendimize mecbur olduğumuz kadar mecburuz insanlara. "Insan", "insanlar"siz olamaz.
    5 ...
  30. insan insanın neyidir

    14.
  31. aynasıdır. bakan kendini görür. ne kadar sırlanır ve cilalanırsa o kadar temiz, ne kadar kirletilirse o kadar karanlık gösterir.

    bazen tertemiz aynalara bakamayız. çünkü korkarız, yüzleşemeyiz kendimizle. korktuğumuz kendimizdir aslında, ayna değil. karanlık, kirletilmiş, makyajlanmış ve ayarlarıyla oynanmış aynalara bakmak işimize gelir çoğu zaman.
    7 ...
  32. on birinci nesil çocuktur genellemesi

    14.
  33. Çocuk olmak suç mu lan? Keşke çocuk olabilseydik. O masumiyeti koruyarak burada yazilar yazabilseydik.

    Taşlanan değil, Ozlenen ve istenen bir genellemedir.
    5 ...
  34. çocukların masumiyeti

    3.
  35. Dünyadaki en büyük zulümler neden çocuklara yapılır?

    Çünkü en fazla onlar affeder!
    5 ...
  36. modern insanın saksıdaki bitkiden farksız oluşu

    3.
  37. gel gör ki insan bitki değildir. bitki olmadığı için haklı olarak isyan eder. insanoğlu bu günlerine zincirlerini kıra kıra gelmiştir. acı çekmek ve her türlü bedeli ödemek pahasına diğer canlılardan kendini ayırabilmiştir. insanı bir bitki gibi saksıya yerleştiren ve duvarlar ardına hapseden her sistem, her düşünce, her anlayış iflas etmeye mahkumdur.

    modernlik adıyla zincirlenen her insan bir şekilde isyan ediyor. şurada en akla gelmedik yöntemlerle dikkat çekmeye çalışan troller bile bu isyanın birer parçası. çünkü bu isyan aslında bir varoluş mücadelesi.
    5 ...
  38. türk insanı

    5.
  39. özünde iyidir. hislerini kontrol edemez sadece . her şeyi aşırı yaşamayı sever. coşkun bir sel gibidir. aşırı yaşadığı için incitir ve incinir.
    5 ...
  40. hikayesi olan türküler

    3.
  41. genellikle kaliteli türküler için geçerli. ama söyleyen de o hikayeyi yaşatmalı bence. neşet ertaşın "zahidem" yorumu gibi.
    5 ...
  42. herkesle iyi anlaşan insan

    5.
  43. böyle muallak bir ifadeyle insanların yargılanmasına karşıyım ben. anlaşmak nedir? nereye kadar geçerlidir? sınırları var mıdır? mecbur mudur değil midir? hangi konularda anlaşır? hangi konularda çatışır? davranışlarının altında neler yatar? bilinçaltında neler gizlidir? ortada pek çok bilinmeyen var.

    bir insanı tanımak o kadar kolay bir iş değildir. maalesef çok fazla subjektif hareket eden bir toplumuz. hislerimizi kontrol edemiyoruz. bir kaç cümle veya bir kaç davranışla hemen notumuzu verip tavır almaya kalkıyoruz. sonra aynı yöntemle ve bir başka kalıpla birileri de bizim davranışlarımızı yargılamaya başladığı zaman bu kez "mağdur" oluyoruz.
    10 ...
  44. insanlarda ölme özelliği olmasaydı olacaklar

    3.
  45. geriye doğru: doğum da olmazdı.

    ileriye doğru: ölmeyi biz isterdik.
    1 ...
  46. dünyanın en güzel yerinde yaşamak

    1.
  47. dünya: bir gezegen
    yer: toprak, kara parçası
    güzel: ? x değişkeni
    yaşamak:? y değişkeni

    çok bilinmeyenli oldu bu denklem. böyle zor problemlerle insanı uğraştırmayın kardeşim.
    1 ...
  48. sabahları sözlüğün mis gibi olması

    6.
  49. sabahın kendisinin mis gibi olmasındandır o.

    "ne hasta bekler sabahı" dizesindeki sabah hasta için neden önemlidir?
    "sabaha çıkmak" neden bir deyim olmuştur?
    "gece uyukusu" neden genlerimize işlemiştir?

    çünkü gecenin ızdırap veren karanlık bir yüzü vardır. geceyi sevenler bu ızdırabı yüzünden sever. dertlerini gece ile paylaşır. sabahsa bambaşka bir dünya hediye eder yorgun bünyelere.
    1 ...
  50. dünyanın en samimiyetsiz cümlesi

    215.
  51. samimiyetsizlik sözü söyleyen insandan kaynaklanır. sadece harf ve seslerden ibaret cümlenin ne suçu var?
    4 ...
  52. kaybetme korkusu

    195.
  53. Bir kere o "kaybetme" fikri girdi ya zihnine. Bir kurt gibi kemirmeye başladı ya düşüncelerini, Bir kere "korkusu" yerleşti ya! Artık Bir virüs gibi işgal eder bütün benliğini. Bütün hücrelerini işgal edip zayıflatır Önce. Sonra iflah olmaz bir kaybedene dönüştürür. Kaçınılmaz son gelir bulur nihayet seni.
    1 ...
  54. kendiyle dalga geçebilen insan

    12.
  55. Kendiyle yüzleşebiliyorsa gerisi teferruattır. kendini sevebilmeyi de başarır, kendine hakaret edebilmeyi de...
    1 ...
  56. günlük işlenen en kötü günah

    2.
  57. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük