1881 sadece bir kişinin doğum tarihi değildir. Bütün bir milletin de uyanma tarihidir.
1938 de sadece Gazi Başbuğ'un ebediyete yolculuk ettiği tarih değildir. Genç bir devletin 2000'li yıllara kadar kendini uykuya aldığı tarihtir.
inanıyorum ki ülkemiz güzel günler görecektir. Tarihte Türk damgası vurulmamış bir yüzyıl olmaması da güzel bir geleceğe işarettir.
Büyük komutan mustafa kemal Atatürk'ü saygı ile yad ediyorum.
"Piyano çalmayı çok isterdim," dedi donuk bir sesle. "Şimdi piyanoya oturur, kelimelerle ifade etmekte güçlük çektiğim bütün duygularımı, acılarımı tuşlara dökerdim. Bazen şiddetli, bazen yavaş basardım onlara. Kim bilir ne ince ayrıntıları vardır o dokunuşların? Kelimeleri daha önce öyle kötü yerlerde kullanıyoruz ki, kirletir diye korkuyoruz duygularıma dokunursa. Seslerin başka türlü bir dokunulmazlığı var.
"kapı çaldı, sen sandım, gördüm boşluğu aynada,
Bir şehir düştü, tam içimde özlemişim, anladım,
Biliyor musun ? Evimdin sen benim,
Ailemdin, nefesim, karanlıkta ellerimdin."
Anıtkabire çocuk parkının yapılmasını masumane bir hareket olarak değerlendirmiyor, saygısızlık olarak görüyorum. Bu memlekette her şey ciddiyetsizliğe bürünmüşken el uzatılmayan bir tek atanın mezarı kalmıştı. Sanırım bizden başka bir ülkede yoktur, atalarına saygısızlık yapan.
Çocuk parkının yapılmasına ebedi uykuda olan atam değil, yaşayıp bu saygısızlığa ses çıkarmayanlar rahatça uyuyabilirler.
Ülkede her şey ya çocuklar ya din üzerinden gidiliyor, sömürülüyor. Çocukları ve dini bu kadar kullandığınız yeter.
Kaldırılmasının amacına hâla anlam veremedim. Küçük çocuklara atatürk'ü, milliyetçilik ruhunu yansıtmaları ve zihinlerine aktarılması bakımından geri getirilmesi anlamlı olacaktır.