olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecek olan milli sporcumuzdur.
Bu sene önemli başarılar elde eden milli okçumuz Begül Löklüoğlu, Olimpiyatlar'da bugün 15.00'te piste çıkacak.
Londra'da Türkiye adına ilk olarak milli okçumuz Begül Löklüoğlu yarışacak.
Kadınlar bireysel sıralama atışlarında saat 15.00'te yarışacak milli sporcumuzun bu yılki Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası'nda 6'ncılığı, 2006 Avrupa Salon Okçuluk Şampiyonası'nda ise gümüş madalyası bulunuyor.
Okçulukta eleme müsabakaları 30 Temmuz'da başlayacak. 24 yaşındaki Begül, izmir Büyükşehir Belediyesi sporcusu...
Olimpiyatlar öncesi, Bulgaristan'da düzenlenen Büyükler Avrupa Kupası'nda bireysel kategoride Avrupa Kupası Şampiyonu olmuştu.
Olimpiyat kotası için iki yıl mücadele ettiğini belirten Begül, "Ülkemi en iyi şekilde temsil edip, madalya kazanmak istiyorum" diye konuştu.
Bir inek, bir beygir, bir eşek, dağılıp insanların ne yaptıklarını öğrenmeye ve beş yıl sonra buluşmaya karar verdiler.
Her biri başka yöne yola çıktılar.
Beş yıl sonra buluşma yerine önce inek ile beygir geldi.
Ikisi de perişan bir halde, zayıflamış, dişleri dökülmüş, kamburları çıkmış, adeta çökmüşlerdi.
Beygir sordu: 'Nedir bu halin inek?..'
Inek iç çekerek anlattı:
'Bu insanlar merhametsiz. Beni durmadan birbirlerine sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir inek daha varmış, onu yanıma koyup çifte koştular, aç bıraktılar. Canımı zor kurtardım be kardeş...'
Sonra beygir anlattı:
'Benim de ağzıma bir demir parçası geçirdiler, ağzımı açamadım. Üzerime bi ndiler. O indi öbürü bindi, o indi öbürü bindi...
Binmedikleri zamanlar zincire vurdular... Belim çöküp de onları taşıyamaz bir hale geldiğimde arkama kocaman bir araba bağladılar, bu sefer birçoğunu birden taşımaya başladım. Ben onları taşıdıkça kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım yav inek kardeş...'
Ve uzaktan eşek gözüktü.
Eşek; ıslık çala çala, taşlara tekme ata ata geldi. Mutluydu.
Şişmanlamıştı, tüyleri parlıyordu, gözlerinin içi gülüyordu, üzerinde lacivert takımlar vardı.
inek ile beygir, 'Nedir bu halin, neler oldu' diye merakla sordular, eşek anlattı:
'Bir memlekete vardım, birisi bağırdıkça insanlar onu alkışlıyordu.
Ben de yüksekçe bir yere çıkıp bağırdım. Benim bağırmamı bilirsiniz, duyan benim yanıma koştu, duyan koştu. Onlar geldikçe ben daha çok
DiN-iMAN-TURBAN-falan-filan diye bağırdım...'
'Sonra?..'
'Sonra beni başkan seçtiler...'
'Yani sen başkan mı oldun ?..'
'Evet... Bir şey yapmama gerek kalmıyordu, ben bağırdıkça onlar 'Memleket seninle gurur duyuyor' diye alkışladılar. Yiyecek birçok şey
vardı. Ben ise yedim ve bağırdım, yedim ve bağırdım...'
'Pekiii... Senin eşek olduğunu anlamadılar mı?...'
Eşek yanıtladı: 'Yarısı anladı ama diğer yarısına anlatamadı !...
çok korkutucu görünüme sahip, bu vatanın ekmeğini yiyip, yediği kaba pisleyen, bırakın milletvekilliğini derhal vatandaşlıktan çıkarılması lazım gelen canlılardır.
evet bölücü kürtler dış güçler tarafından maşa olarak kullanılmaktadır. çünkü lozan anlaşması sırasında kesinlikle böyle bi niyetleri olmadığı açıktır. daha sonradan gerek ingiltere gerek amerikanın kışkırtması sonucu kürtler bu hale gelmişlerdir.
nihat doğanın oynadığı reklam filmidir. üretimi vurgulayan bir reklam. ancak tezat şurada. nihat doğan fanatik bir akp sempatizanıdır. fakat akp ise tamamen kapitalist sistemin ekmeğine yağ süren, türkiye'deki tarımı, sanayiyi bitirmek için elinden geleni yapan, devletin bunca yıllık üreten ve topluma faydalı(kar eden) kurluşlarını yabancı sermayeye peşkeş çeken bir partidir. ve nihat doğan hiç inandırıcı gelmemektedir şahsıma. bu bir çelişki değil midir allah aşkına?
2000 yılı: 0 Şehit
2001 yılı: 0 Şehit
AK PARTi HÜKÜMETi BAŞLIYOR!
2002 yılı: 13 Şehit
2003 yılı: 21 Şehit
............2004 yılı: 73 Şehit
AK PARTiNiN KALFALIK DÖNEMi
2005 yılı: 92 Şehit
2006 yılı: 121 Şehit
2007 yılı: 118 Şehit
2008 yılı: 150 Şehit
2009 yılı: 135 Şehit
2010 yılı: 141 Şehit
VE AK PARTiNiN USTALIK DÖNEMi
Son üç haftada toplam 40 Şehit
alkolsüz birada 0.5 oranında alkol vardır. yüzde 1'in altı alkolsüz kabul edildiğinden alkolsüz olarak geçmektedir. isteyen araştırabilir. burdan alkolsüz biracı şakirtlere sesleniyorum; ateş sizi çağırıyor.
2002 yılından beri akp iktidarındaki verdiğimiz şehit sayısıdır. 2002 yılında nerdeyse bitmek üzere olan terör geçtiğimiz 9 yılda bu duruma gelmiştir. yazık değil mi bu vatandaşlarımıza.
kobe üniversitesi öğrencisi bir genç kız olan takasi araki'ye mustafa balbay şu soruyu sorar; amerikalılara düşman mısın?
araki şöyle cevap verir; ben ülkelere değil savaşa düşmanım...
işte mustafa balbay kitabına isim verirken bundan esinlenmiştir.
not: şu an okumaktayım. güzel kitap tavsiye ederim.
an itibariyle mesut özil barcelona'ya gol atmıştır. o gol bu goldür. ancak gurur duyulacak bir şey yoktur. zira mesut özil artık türk değildir. türk kökenli bi alman vatandaşıdır.
not: ırkçı falan değilim. sadece atatürk milliyetçisiyim.