pegasus yayınevi tarafından çıkartılan yazarı David Lagercrantz olan kitaptır. okumaya yeni basladım. fena değil tavsiye edilir.
"Dürüst bir otobiyografi. Dünya çapında muhteşem bir başarı yakalamasının sebebi de duygusal yoğunluğu. ibrahimoviç bize tam olarak nasıl futbol oynanacağını anlatıyor."
Ermenogildo Zegna ile işbirliği yaparak sınırlı sayıda üretilecek s q4 modeli 550 beygir gücünde ve 0-100 km hıza 4.8 sn de ulaşabilecek. newyork, paris gibi otomobil fuarlarında tanıtılan V6 motorlu bu araç iç tasarımında zarif zegna çizgilerini ve benzersiz ipliklerini barındırıyor. önsatışlar başlamış hemen sıraya girelim.
bence çok güzel olacak öneridir. hava kirliliği olmaz herkes bisiklet kullanır. ekonomiye de katkısı olur. şehirler arası yolculuklar için de raylı sistem yada hava yolunu tercih ederiz. destekleyiniz.
hala bir benzerine rastlanamamıştır. ne kadar medeni olunursa olunsun kocanız çok yakışıklı lafından sonra yolarlar o kadını boğarlar liğme liğme ederler gibi geliyor bana.
insan kendini hep farklı, anlaşılmaz, kabul görülmez hisseder yeni bir yola girince. Belki destek görememe korkusundandır belki de kişi henüz kendi kabul edememiştir. Belki de haklıdır; anlamayanlar, karşı çıkanlar, dalga geçenler olur. Ama herkesin bir frekansının tuttuğu belki aynı mesele için koşan belki de yürekten yüreğe bağ kurduğu biri mutlaka vardır. O insanlara güvenmek gerekir. Bu tek düze, sözsüz anlaşmaların kabul edildiği dünyada yenilik iyidir. Hayal etmek yeni tohumları yeşertecek su gibidir. Hayal etmekten, güvenmekten korkmayın. içinizde kıpırdanıp duran yeni fikirleri, isyanı, ütopyayı, hayali saklamayın. Aşık olduğunuzda susmayın. Avazınız çıktığı kadar haykırın, bu kirli atmosfere temiz soluklarınız karışsın. Yeni olan temizdir. Hiçbir şeyi iyi-kötü sınıfına sokmamak lazım. Yüreğinizin ritmini değiştiriyorsa o yoldan vazgeçmeyin. Her seçim önüne yeni bir yol açar insanın. Herkesin yürüdüğü yolda yürümek zorunda değilsiniz. Herkes gibi üst üste dizilmiş evlerde yaşamak zorunda değilsiniz. Zengin olmak, modern olmak zorunda değilsiniz. Değiliz.
Başarılı olmak nedir? Öğrencinin yüksek puan alması, iyi bir üniversiteyi kazanması, mümkünse doktor olması; çalışanın her ne yolla olursa olsun çok para kazanması mıdır? Tüm bunlar toplumsal algının bize başarı diye öğrettikleridir. Başarı, insanın hangi alanda mutlu olacaksa orada olup istediği şeyin peşinden gitmesidir. Herkes sevdiği işle ilgilenirse daha iyi sonuçlar alınır. Ne mesleğin ne de insanın sınıfı olabilir. Herkes birbirinden böylece farklıyken hangi ölçüte göre sınıflandırma yapılır ki? Hangi meslek diğerine göre üstün olabilir?
Aklınıza yeni bir heyecan yeni bir fikir düştüğünde onu toplumun tepkisine göre değil, kendinize göre, yüreğinizin sesine göre inceleyin. insan aşık olduğu şeyin/kişinin peşinden koşmalı. O yolda koşarken insanların size verdiği tepkileri tartacağınıza olumlu yönden bakmayı deneyin. Yanınızda yürümeye çalışanlara izin verin. Aynı amaç için çarpan yürek çoğaldıkça yol kısalır. Kim bilir, bir kıvılcımdan çıkar yangın.
Hiçbirimiz anlaşılmayacak kadar karmaşık, olağanüstü değiliz. Sizden de benden de çok var. Fakat aramızdan sıyrılanlar yüreklerindeki ateşi söndürmeyip, o ateşin aydınlığında yürümeye devam edenlerdir.
denizin üzerine insa edilmiş bungalow evlerdir. genelde tropikal adalarda bulunur. bazılarının tabanı saydam olur bir sürü tropikal balığı yattıgınız yerden izleyebilirsiniz. sabah deniz kokusu ve dalga sesleri ile uyanmak muhtesemdir. sabah uyanır uyanmaz denize dalmak ise harika hissettirir.
teknolojik, sosyolojik ve kültürel değişimin hızla yaşandığı dünyada geleneksel yönetim anlayışı da değişmek zorundadır. Bu sebeple stratejik öneme sahip bir çok kurum, kuruluş yada pozisyonlar genç beyinlere teslim edilmektedir.
artık Tecrübe ve bilgi birikimi yöneticilik için aranan temel şart olmaktan çıkmış, daha çok farklılık sağlayan düşünme şekli ve organizasyon becerileri gelişmiş bireyler yönetici adayı olarak aranmaktadır. sektörler içerisinde bulunan kurumsal firmalar müşterilere yönelik kişiselleştirilmiş deneyimler, hızlı ve esnek uygulamaları ve bu projelerin hayata geçirilmesini sağlamak için genç beyinlere fırsat vermektedir. (HARVARD BUSINESS REVIEW DERGiSiNDEN SEÇMELER)
Salih Seçkin Sevinç tarafından yazılmış bir kitaptır. blog açma konusunda yönlendirici ve destekleyici bir içeriğe sahiptir. nasıl blog açılır, kişisel ve kurumsal etki için blogların gücü, niş bloglar, başarılı blogların sırrı, türkiyedeki kurumsal bloglar konularında ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz.
plaza hayatı dendiğinde akla bolca mini etekli kızın ve kravatlı şişko erkeğin çalıştığı (bazı erkeklerden bir kısmı yakısıklı olabiliyor bknz. sui lim tao) , eğlenceli ama bir okadar stresli, gıcık müdürlerle dolu, soğuk ama çok sosyal mekanlar ve yaşamlar geliyor.
peki bu radyasyonlu pis ve stresli mekanlarda yasayarak sonra nasıl saglıklı olmayı bekliyoruz ki ? gelin bakalım,
1.PH değeri yüksek besinler tüketerek ( Quinoa, Chlorella, deniz yosunları vb. saçma sapan yiyecekler. siz tantuni yiyin paranız cebinizde kalsın)
2.Detoks gerekli (bol bol sigara iç sonra detoks gerekli de, sigarayı bırak yeter!)
3.doğal hayattan uzaklaştığımız için bol bol ot salata filan yemek (saçma ben etçilim mesela salata olarak domates yiyiyorum et te doğal sonuçta koyun, kuzu, dana!)
4.%75 alkali %25 asidik yasam dengesini sağlayarak (bunun için sağlam mide lazım uzak durun)
5.kilo kontrolü (zaten bu kadar mini etekli kızın arasında ister istemez kilo kontrol ediliyor kafaya takmayın)
6.Bol su içilmeli (bu doğru su hayattır. her katta makinalar var. doldurun bardakları bol bol için)
7.süt ve süt ürünleri yada alternatif kalsiyum kaynaklarına yönelmeli (yorum yapmıyorum bile)
8.çimen suyu içilmeli (bu çok saçma mideyi bozmayın cappy portakal suyu için)
9.badem sütü içilmeli (bu kadar marjinal olmaya gerek yok çay için)
tatil sonrası zihinsel tazeliği sürdürmek genellikle çok zordur. tatil sebebi ile oluşan rahavet ve huzur işe başlama ile yerini bambaska duygulara bırakır. bunlardan bazıları düşük motivasyon, bozuk psikolojik dinginlik, dikkat eksikliği, düşünce hataları, mutsuz bir beyin ve strestir. bence işe geri dönmemek hep tatilde kalmak en iyi seçenektir ancak işe geri dönecekler ve bu depresyonu hızlıca atlatmak isteyenler için bir kaç öneri ekleyelim.
1. Tatil dönüşü en azından bir gün önce gelip kendinize zaman ayırmakta fayda var. Evde geçireceğiniz zaman işe başlamadan önce bir geçiş dönemi olur. (Yalan daha da beter oluyor sabah 6 da uçaktan inip 8 de iş yerinde olun. hiç birşey anlamadan günü bitirirsiniz)
2. Gün içerisinde hafif yürüyüşlere çıkmak ve şehir içindeki havuza gitmek gibi tatili anımsatan etkinliklere katılmakta fayda var. (Sadece patron ve yakınları için geçerli biz zaten yapamıyoruz bu madde de yalan)
3. Tatilin size verdiği pozitif enerjiyle hemen her şeyi değiştirme planlarına girişmeyin. işinizden memnun değilseniz hemen bir coşkuya kapılıp istifa etmeyin. (Bu madde de yalan. tatile gidip 17000 tl harcamışım. önümüzdeki ay kredi kartı borcunu ödemek için çalışmak gerek)
4. Öncelikle kararlarınızı uygulamak için baştan öngördüğünüz zamanı belirleyin, acele etmeyin. (Zaten hiç acele etmiyoruz. gereksiz bir madde)
5. Tatil bitti diyerek eve kapanmayın. Dostlarınız ve sevdiklerinizle vakit geçirmeye çalışın. Sinema ya da hobilerinize zaman ayırın. (kredi kartı borcu olmuş bilmemne hala para harca diyosun? bu madde de yalan)
6. Tatilden eve döner dönmez günlük işlerin içine gömülmek, tatilde topladığınız tüm enerjinin uçup gitmesine yol açar. Bu nedenle yapılacak işleri her gün yavaş yavaş yapın. (Evet patronda aynı şekilde söylüyor. oğlum 2 haftadır yoksun sen yokken işler birikti çarşambaya bitir hepsini yoksa külahları değişiriz dedi. bu madde de yalan)
7. hemen en yakın tatili düşünüp motive olun. başka türlü geçmez bu sinir stres depresyon!
soğuk hava şartları ile ısınma maliyetlerini düşündüğümüzde ve parasız yasamanın zorluklarını dikkate aldığımızda doğru olan ata sözüdür. bu sıcak havaları düşünüp sonradan parayı bulan hanzoları gördüğümüzde de acaba mı dedirtir.