SITKI SIYRIK
166 (çikita muz)
onuncu nesil yazar 21 takipçi 42.98 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    başbakanın özgüven patlaması sorunsalı

    1.
  1. Soma faciasından sonra bölgeye geldiğindeki hareket, mimik ve konuşmalarından bir kez daha gözler önüne serilen durumudur.
    0 ...
  2. alpay özgür

    1.
  3. Uşak halkının büyük kesiminin destekleyeceği, genç ve vizyon sahibi belediye başkan adayıdır. Yerel seçimler için hazırlanmış olan, şehirde yer alan afişler ilgi görmektedir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/579464/+
    http://www.gercekgundem.c...mhpli-adaydan-ilginc-afis
    2 ...
  4. yaşasın kürdistan diye karşılanan başbakan

    1.
  5. Diyarbakır'da böylesi bir söylemle karşılaşıp, sessiz kalmış bir başbakan aşağıdakilerden birisidir:

    a)sindirim sistemi haddinden fazla sağlamdır!
    b)bir başbakan olarak böylesi bir gövde gösterisine saygı duyup sessiz kalmanın, siyasi olarak ne anlama geldiğini bile okuyacak kadar bilgisi ve vizyonu yoktur!
    c)Türk değildir!
    1 ...
  6. gelibolu belgeseli

    1.
  7. Daha önce sinemada izlediğim ve an itibariyle de tv2 de gösterimde olan belgesel. Bazı eleştirmenler, bu belgesel anzaklardan fazlaca bahsettiği için tepki duyuyorlar ancak konusuyla ilgili yapılmış tek ciddi çalışma bence. Savaşın ne kadar kötü bir durum olduğunu, o dönem hatıratlarından faydalanarak anlatıyor. Bu belgesel bittikten sonra aynı kanalda veda filmi var. Bu akşam tv de izlenebilecek güzel yayınların olması hoş.
    1 ...
  8. etkileyici epik şiirler

    1.
  9. KUVAYI MiLLiYE'DEN

    Düşündü birdenbire kayalardaki adam
    kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri
    Kim bilir onlar ne kadar büyük
    ne kadar uzundular?
    Birçoğunun adini bilmiyordu
    yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlikten evvel
    geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.

    Dağlarda tek
    tek
    ateşler yanıyordu
    Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
    şayak kalpaklı adam
    nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
    güzel, rahat günlere inanıyordu
    ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
    birdenbire beş adım sağında onu gördü.
    Paşalar onun arkasındaydılar.
    O, saati sordu.
    Paşalar: "Uc" dediler,
    Sarisin bir kurda benziyordu.
    Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
    Yürüdü uçurumun basına kadar,
    eğildi, durdu.
    Bıraksalar
    ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
    ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
    Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.

    Nazım Hikmet

    SAKARYA ŞiiRi

    insan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
    Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
    Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
    Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
    Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
    Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
    Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
    Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
    Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
    Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
    Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
    Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
    Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
    Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.
    Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
    Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

    Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
    Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    insandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
    Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
    Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.
    Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
    Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!
    Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
    Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?
    Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
    Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?
    Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
    Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!
    Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
    Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

    Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
    Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

    insan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
    Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
    Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
    Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?
    Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
    Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!
    Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,
    Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
    Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
    Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
    Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
    Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
    Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
    Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

    Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
    Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

    Necip Fazıl
    0 ...
  10. kızılay altıntaş kamp merkezi

    1.
  11. Geçen gün bir sebeple ziyaret ettiğim ve dünyaya bakışımı değiştiren o güzel yürekli insanların çalıştığı, Kızılay'ın Bursa burgazdaki kamp merkezidir.
    0 ...
  12. akp seçmeninin entellektüel birikimi

    1.
  13. genelleme yapmak asla istemem ama kıl,yün ve "hölölğğğğğ" söylemlerinden ne kadar entellektüel oldukları gözlemlenmiştir.
    4 ...
  14. voltran ın takım çalışmasını öğretmesi

    ?.
  15. 80 jenerasyonu olan bizlerin, içinde "kollarını sen oluştur, bacaklarını sen, kafasını da sen" şeklinde ekip çalışmasının bulunduğu Voltran çizgi filmini izleyerek büyümesi sonucu, iş hayatında, takım çalışmasına yatkın bireyler olarak görevler almasını ifade eder.

    Aynı nesil, sayı saymasını Susam Sokağı'nda yer alan Aşağıdakiler ve Yukarıdakiler dizisinden, entrikayı Manuela dizisinden öğrenmiş, He-Man'den gücü ve gaza gelmeyi, Clementine'deki ateş yaratığıyla ve Hayat ağacında duvarda asılmış olan geyik başıyla da korkmayı öğrenmiştir. 80 jenerasyonu, dünyada doğal şartlarda büyümüş, sokaklarda oynamış olan ve teknolojinin bozamadığıson nesildir. Kuka oyunu, "abi kültürünün" yaşandığı mahallelerde oynanan vazgeçilmez oyundur. Kız kaçıran, leblebi tozu, okul çıkışında satılan çağla ve boynumuza kolye gibi asılan adını hatırlamadığım yemişler, hayat ağacı dizisi replikleri -nerde hırsız orada kayl mestırs, -bir deli bayan meri, - ise dönemin vazgeçilmez hatıralarındandır. 80 jenerasyonunun en önemli özelliği ise yaratıcı insanlar oluşturur.
    0 ...
  16. memleketin içinde olduğu durumu görememek

    1.
  17. Memlekette başlayan olayların, eğer insalar aklı selim davranmassa çok kötü yerlere gideceğini görememek.

    Akp iktidara geldiğinden beri yaşanan rezil olaylara susmuş, açılımları desteklemiş, apoyla görüşmeleri kayda değer bulmamış, şehit cenazeleri kalkarken görmezden gelmiş ama böylesi bir olayda aniden refleks göstermiş olan Türk gençleri: artık aklınızı başınıza alınız! Heyecanla ve başta belki iyi niyetle başladığınız bu eylem, memleketi ne hale götürüyor görmüyor musunuz? Dibinizdeki Apo pankartlarını, ingilizce konuşan polisleri, hergün sayısı artan orak çekiçli bayrakları, "halklar" ve "devrim" kelimelerinin açılan pankartlarda ne denli çoğaldığını, yani bu işi birilerinin provake ettiğini ve yükselttiğini görmüyor musunuz?

    Sayın başbakan, insanların tepkilerini görmezden gelerek ve hatta tahrik ederek ve bu hareketi yükselterek bu memleketi sürüklediğiniz uçurumun farkında mısınız? Allah hakkı için neden bu kadar kibirlisiniz? Çevre ülkelere ve onların diktatör liderlerine dönüp baktığınızda manzara size de tanıdık gelmiyor mu?

    Akp'ye oy veren ve vermeye devam eden memleket insanları: Bu adamlara gereken cevabı artık sandıkta vermenin zamanı gememiş midir? Hala nasıl görmüyorsunuz?

    Diye bas bas bağırasım var.
    0 ...
  18. adalet ve kalkınma partisindeki mantık hatası

    1.
  19. alışveriş sitesinde dolandırıcılık yapmak

    ?.
  20. Piyasada çok sağlıklı alışveriş siteleri olmasına rağmen bazılarının bu ad altında ürün veya hizmetleriyle insanları kandırmaları durumudur.
    az önce realmarket isimli online alışveriş sitesi, arkadaşımıza sahte ayakkabı göndermiştir. Arkadaşımız tüketici haklarına şikayet etmeye karar vermiştir.
    0 ...
  21. ben bu yazıyı atatürke yazdım

    1.
  22. Kemalizmin ne olduğunu bilmeden kemalistim diyenlere kızıyorum. Senin islamiyet düşmanı olduğunu düşünenlere kızıyorum. Seni çok sevdiğini söyleyip islam düşmanı olanlara da...
    Vizyonunu anlayamamış, düşüncelerini kendi çıkarları için kullanmış olanlara kızıyorum. Bir memleketin namusunu, inancını kurtarmana rağmen, yaptığın işin dahice ve mükemmel olduğunu hazmedemeyenlerin sana dil uzatmalarına kızıyorum. Senin aynı anda, hem bir siyaset bilimci, hem ekonomist, hem asker, hem toplum mühendisi, hem matematikçi, hem de edebiyatçı bir dahi olduğunu anlayamamış herkese kızıgınım.
    Temelini attığın bu ülkede, sen öldükten sonra, senin partin merkez-çevre ilişkisini kuramadı, halktan uzaklaştı, resmini paralardan kaldırdılar üstelik... Senden sonra senin partin milletin diniyle imanıyla çok uğraştı, tarihi yalan yanlış yazdırdılar. Belki inanmayacaksın ama senden sonra dinimizle ilgili hiç ictihat yapmadı ilahiyatçılar... islamiyeti bile doğru anlayamadık yaşayamadık. Çok partili hayata geçince Türkiye'nin ilk şahibeli seçimleri yapıldı. 1948'de oy sandıkları denize döküldü, Atatürk'ün partisi maalesef bu ülkenin iradesini hiçe saydı. 50'de seçimler oldu, memleket o kadar bıkmış ki yeni bir partiyi iktidar yaptı. Biz yine demokrasiyi hazmedemedik, birileri düğmeye bastı, halk sokaklara döküldü, darbeyi yaşadı bu ülke ve bir başbakan astık biz. Aynı kaotik dönemi 71'de yaşamaya başladık tekrar, önce bir muhtıra verdi asker, başbakan şapkasını alıp gitti. Gençleri astık. Olaylar durmadı sonra 70'li yılların sonunda, yine düğmeye bastılar şiddet iyice tırmandı. Halklara özgürlük sloganlarıyla pkknın temellerini attı Türk solu bilmeden, onlarla yürüdü.. Bir ayıp daha yaşadık.. 80 darbesi oldu. Biliyor musun.. Zulüm görmekten ruh sağlığı bozuk bir jenerasyon yarattık. Mamak'ta, Diyarbakır'da neler neler oldu..Onların çocukları yani bizim nesil siyasetten uzak durdu hep..Sonrasında, Asker dindar kesimi çok üzdü, çok oynadı insanların sinir sistemleriyle.. Sistem insanları siyasetten uzak kurmaya itti. istikrardan uzak, kısa dönem koalisyon hükümetleriye geçti yıllar.. Eli kanlı generallerin taklitlerini yapardık küçükken "netekim netekim diye", sempatik gelirdi, gülerdi annelerimiz babalarımız.. Ruhumuz çekilmişti. Sanki ölmüştük, terör belasıyla uyandık.
    20 yaşında anne yavrusu askerler, memleketin idealist genç öğretmenleri, doktorları katledildi. Üstelik bu katillerin referans noktası hep ezilmekti. Oysa tarihte sadece 1884e kadar 7 büyük Kürt isyanı olmuştu. Bunun yüz yıllık bir kurgu olduğunu düşünmedi kimse..Bahar geldiğinde saklandıkları deliklerden çıktılar.. her bahardan bir sonraki kışa kadar şehit tabutları kalktı ,bazen azalarak bazen çoğalarak korku toplumuna döndük. Terör amacına ulaşıyordu.
    Bu arada 28 Şubat dediğimiz bir darbe daha yaşadık. Dindar insanların günahsız olanları irticacı diye yaftalandı, sonrasında başörtüsü yasaklandı zaten. Kime cezayı nasıl keseceğimizi bilemedik ki hiçbir zaman zaten.. insanları kinle doldurduk.
    99'da Apo denen katil yakalandı geldi, terör hemen hemen gücünü yitirdi, Apo yargılandı, idam edilecekti ama idam kalktı bu kezde.. Bir adaya hapsettik onu, besledik, semirrtik, aman birşey olmasın memlekete zarar gelir dedik, gözümüz gibi baktık insan müsvettesine.. Sonuçta ömür boyu bize zarar veremezdi artık.
    Sana dil uzatanlar, hakaret edenler temizlendik dediler, 2003'te iktidara geldiklerinde tüm halkı kucaklar gibiydiler. insanlar inandı. Birileri islamiyeti kullandılar, tıpkı seni de kullandıkları gibi..insanlar dini inançlarına saygı duyulması için oy verdiler bu insanlara. Atatürk'ün partisi hiç iktidar olamıyordu ama hep muhalif parti olarak insanların dini değerleriye çok uğraştı. Bu durumun insanlar üzerinde yarattığı infiali görmezden geldiler. Bu sebeple, özellikle de başörtüsü sorunundan ötürü insanlar AK Parti denen bu partiye yöneldi daha çok. Bugün bir kadının başının zorla kapatılması nasıl bir zulümse zorla açtırılması da öyle bir zulümdür bana göre..

    Peki 10 yıldır iktidar olan bu iktidar ne yaptı:

    1)2003'te vakıflar kanunu kabul etti
    2)Terör ilk günden itibaren gittikçe yükselen bir seyir izledi
    3)Türk başbakanı Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanı olduğunu alenen ilan etti. Ne bilsin gariban halk BOP’un Talmut prensiplerine dayanan Yahudi ülküsü olduğunu..
    4)Her seçimde oyu giderek artan başbakan diktatörlük rolüne soyunmaya başladı
    5)Kürt açılımı denen zırvayı ortaya sürdü, halkı bölünmenin eşiğine itti. Açılım ile ilgili AKP’nin resmi sitesinde belli başlı bir tane açıklayıcı yazı ve program bulunmadığı halde, eşit olalım falan gibi zırvalarla milletin algısında ezilmiş Kürt halkı olayını normalleştirdiler. Oysa ne olamamıştı Kürtler bu ülkede? Kurtuluş Savaşının kolordu komutanı Kazım Karabekir’in Kürt olduğunu, Türkçülüğün kurucusu Ziya Gökalp’in kürt olduğunu(ki senin bir sözün vardır, “etimin kemiğimin babası Ali Rıza Efendiyse, fikrimin babası da Ziya Gökalp’tir”diye). 2. Cumhurbaşkanı ismet inönü’nün, Turgut Özal’ın kürt olduğunu unutmuş muyduk? Bir toplumda ezilmiş olmak için,sizi Kürt olduğunuz için bir okula almamaları, bir işe sokmamaları, kız vermemeleri, iş piyasasında tutundurmamaları, sanat camiasında tutundurmamaları, bir mahallede oturtmamaları gerekiyordu. Bunlar olmamıştır ki bu ülkede hiçbir zaman. Evet dillerini konuşmaları bir dönem yasaklanmıştır. Ama bu korkunç hata bir süre sonra kaldırılmıştır zaten.
    6)Habur kapısında “pişman değiliz” diyen teröristleri seyyar mahkemelerde affetti
    7)Şehide kelle dedi, şehadet makamının bile altını boşaltmaya soyundu
    8)Mavi Marmara olayıyla israille karşı karşıya geldi, ne hikmetse eş başkan, Davos'ta falan da pek bir arslan kesildi. Halk da uluslararası bir başarı olarak gördü bunu, ne bilsin bu fiyaskoların yarın öbürgün Türkiye’nin karşısına çıkacağını.. israil'e aslan kesilen başbakan füze kalkanları konusunda sessiz kaldı. Filistin'deki kardeşlerimiz din bağımız itibariyle tabii ki çok değerli. Kaldı ki din kardeşimiz olmasalar da orada yapılan bir insanlık suçudur. Ancak gariban halk ne bilsin Filistindeki pkk kamplarında zamanında, Türkiye’de yapacakları eylemler için teröristlerin eğitildiğini. 80 öncesinde de bazı marjinal gruplar Filistin kamplarında eğitim almıştı ayrıca.
    9)Barzani ile Cumhurbaşkanı beraber fotoğraf çektirdiler. Cumhurbaşkanı “Kak(kardeş ) Mesut “dedi peşmergeye.. iki kardeş basına poz verirken Cumhurbaşkanı’nın arkasında Türk bayrağı vardı ama “Kak Mesut” un arkasında Irak Bayrağı yoktu. Bunun ne anlama geldiğini, Türkiye devletinin o anda neyi tanıdığını ne bilsin gariban halkımız.
    10)Apo'yu ve Şemdin Sakık'ı yakalayıp gelen elleri öpülesi Engin Alan Paşa'yı terörist diye içeri tıktı.
    11)Ortadoğu ve PKK kamp bölgeleri konusunda uzman bir tane askeri dışarıda bırakmadı. Bugün savaşa girsek deniz kuvvetlerini yönetecek kıdemli asker sayısı azdır.
    12)Utanmadılar.. Genel Kurmay Başkanını vatana ihanetle yargılandı. Genelkurmay başkanlığının Başbakanlığa bağlı olduğunu ne bilsin gariban halk. Bir tane babayiğit savcıda başbakana soruşturma açmadı..Madem genelkurmay size bağlı ve vatana ihanet ediyor, siz bu işin neresindesiniz ve kendisi bu talimatları nereden aldı diye.
    13)Memlekette ne kadar karşıt görüşlü insan varsa tasviye etti. insanlar askerin yıllar süren vesayet ve dini değerlerine uzak olarak bildiği asker tasviye edilince ses çıkarmadı. Galiba belli kesim içten içe askerin bunu hakettiğini düşündü. işin arkasındaki hukuksuzlukları görmedi. Herşey ilmek ilmek örüldü, ama yaradan mevlam bu işleri de onların eline ayağına doladı.. Son anda çıkan sahte imzalar, tarihi yeni olan ama eskiden gömülmüş gibi gösterilen silahlar(ki bunlar ifşa edildi), cd ler, birkaç şahit.. rezil oldular..
    14)Türk askeri vatana ihanetle yargılarken, Şemdin Sakık denen katilin mahkemede şahit olarak çağırıldı.
    15)Trt gibi devletin tarafsız kanalında Tuncay Güney denen ne olduğu belli olmayan adamlar dava sürerken bangır bangır konuşturuldular. Yargı bağımsızlığı yoktu çünkü. Ne bilsin gariban halk bir dava sürerken davayı etkileyecek türden yayınların legal olmadığını.. Hemde devletin kanalında..
    16)Yalan söylemesine zaten alıştıkta, Başbakan "Hükümet Pkk ile görüşürse şerefsizdir" dedi ama onlarla masaya oturdu. Yalan piyasaya çıkınca da ben değil MiT görüşüyor dedi, gariban halk ne bilsin MiT'in başbakanlığa bağlı olduğunu.. Üstelik Oslo’da Mit ve Pkk’nın görüşme kayıtlarının basına sızması büyük fiyaskoydu.
    17)Medyayı tekeline aldı.. Zaten tüm kurum ve organları mahvetmişti de.. Özelikle Ergenekon yargılamalarında, yargıyı da eline aldı. Yayın yapanlar da şahsiyetlerini teslim ettiler kendisine..
    18)Delil toplamak amaçlı, kozmik odalara girildi bu ülkede.. Memlekete devlet sırrı denen birşey kalmadı.
    19)Anayasa’dan Türklük kavramınının çıkarılması tartışmaya açıldı, Apo ile görüşmeler normalleşti. Apo içeriden ülke yönetimiyle ilgili tavsiyelerde bulunmaya başladı. Açılım dediğiniz şey zaten tüm bunların toplum gözünde normalleşmesinin zeminini hazırlamıştı. Uluslararası siyaset bilmeyen hükümet ülke yönetmekten de anlamadığı için Sayın Arınç şunu kaydetti. “Barış süreci başarıya ulaşırsa tadından yenmez. Sonuçta demedik bu yolu daha. Birde bunu deneyelim” Devletler yüzyıllık politikalarla yönetilir ama biz herşeyi denemeyi yönetim anlayışımız olarak benimsedik. Üstelik Marksist Apo Müslümanlıkla ilgili de yorumlar yaptı. Her heyet imralı’ya gittiğinde üstü kapalı yeni tehditlerle döndü. iyi niyetli Türk halkı açılım sürecinin etkisiyle anayasadaki Türklük kavramını kaldırmanın yerinde olduğunu, empati yapmak gerektiğini, kürtlerin ezilmişliğini bir nebze olsun ortadan kalkacağını düşündüler. Gariban halk ne bilsin Anayasamızda yer alan milliyetçilik anlayışının subjektif milliyetçilik anlayışı olduğunu ve kan bağı değil vatandaşlık ve kültür bağını temel aldığını..
    20)Akiller ayrı bir bombaydı.. Apo’nun projesi olan Akil Adamlar projesi gerçekten milleti oyalamak için mi uygulandı yoksa hakikaten efektif olacağına mı inanıldı bilemiyorum.
    21)Önce Libya sonra Suriye’deki direnişi inanılmaz destekledi. Hatta Suriye vatandaşlarını sınırdan içeri aldı, memlekette fakir fukara yok ya, besledik onları insaniyet namına. Kardeşim dediği Esad ile can düşmanı oldular. Bir rivayete göre Türk hükümeti Suriye rejimine karşı, muhalifleri silahlandırıyor ve eğitiyordu. En uzun kara sınırımızın olduğu ülkeyle sınırlar ortadan kalktı. ispatlanmıştır ki bugün Türk-Suriye sınırından insanlar ellerini kollarını sallayarak girip çıkıyorlar veee tüm bu güvenlik zaaflarının arkasından.....
    22)Reyhanlı olayı patlak verdi. Suriye sınırımıza yakın olan şirin bu ilçemizde yapılan eylemde basının açıkladığından çok daha fazla sayıda insan(175 olduğu söyleniyor) öldü bunu, memleketi Reyhanlı olan tanıdıklarımızdan öğrendik, içimiz yandı. Hatay’ın şu dönem bol miktarda Suriyeli barındırmasından başka bir gerçeği daha ortaya çıktı daha sonra.. Reyhanlı dünyada en fazla sayıda ajanın olduğu bölge olarak gösterildi. Niye olduğunu sormadı insanlar..
    23)Bu ülke 30000 evladını teröre kurban verdi, ama barış süreci adı altında tüm pkklıların silahları bırakıp sınır dışına çıkması, eylemlere bulaşmamış teröristlerin affı gibi çözümler masaya yatırıldı. Bu halk yine sormadı: 1. PKK sınır dışına çıkarsa hangi ülkenin vatandaşı olacak? 2. Silahların bırakılıp sınır dışına çıkıldığı o zor kara sınırında bu tasviye işi nasıl takip edilecek? 3. Teröristlerin eylemlere bulaşmadığı nasıl bilinecek bu konuda güvenlik güçlerinin elindeki kayıtlarda bulunmayan bu bölücüler nasıl tespit edilebilir?4. Affedilip şehre inenler nasıl sosyal hayata adapte olacak? Yıllardır dağda yaşamaktan psikolojisi kaymış bu affedilen grup şehirlerde benim çocuğuma eşime aileme zarar verir mi? En önemlisi bu hukuksuzluk nasıl uygulanacak? Sınır dışına çıkanlar sınırımızı tehdit edecek eylemler yaparlar mı? Ne bilsin gariban halk Suriye sınırındaki Kürtlerin esad rejimine karşı güçlü hale gelmeye başladıklarını ve orada da Kuzey Irak benzeri bir oluşumun başladığını? Ne bilsin gariban halk “Büyük Kürdistan”ülküsünün 4 yoncasından biri olan Suriyede de yoncanın bir yaprağının tamamlandığını.. (Irak ve Suriye’den başka bu proje Türkiye ve iran’ı kapsar).
    işte bu gariban halk bunları bilemedi. Bu yüzden Akp hükümetinin her döneminde daha beter rezillikler olmasına rağmen bu ülkenin başbakanını artan bir güvenle desteklediler. Yukarıda yazan olayları hep sessizlikle karşıladılar.
    Mayıs sonunda bir grup çevreci Taksim parkına sahip çıkmak için masum eylemlere başladılar. Enteresandır, polis gereksiz yere orantısız güç kullandı. Derken Bdp'li vekiller dozerlerin önüne atladı ve olaya katıldı. Kalabalıklar arttı gitgide.. Önceleri bir çevre sevdasıyla başlayan bu hareket, başbakanın söylemleriyle ve polisin tavrıyla kışkırtıldı ve büyüdükçe büyüdü. Kalabalıklar kızgındı çünkü çevre parkı yıkılacaktı, sana ayyaş denmişti , AKM yıkılacaktı mesela ve başbakan yasakçı ve ezici bir politika uyguluyordu. Üstelik çapulcu demişti oradakilere. Derken olay Ankara’ya ve diğer illere sıçradı. Hatay ve Adana çok karıştı. Benim yaşadığım Bursa’da herşey seviyeli gidiyordu ama açıkça görüyordum ki başka illerde zamanla birşeyler provake ediliyordu. Örneğin istanbul Gümüşsuyu’nda halk polisle çatışmaya başlamıştı. Olaylar boyunca 3 tane ölen genç insan ve onlarca sivil veya polis olarak yaralı vardı. Hatay'da olay Alevi Sunni kavgasına dönmeye başlamıştı. Rize’de eylemciler bir kızı linç ediyorlardı az kalsın. Tunceli’de karışmaya başlamıştı. Bugün itibariyle eylemin 10. Günü... iyi niyetli Türk insanı hala şölen havasında yürüyor.. Nasıl yürümesinler kendilerine çapulcu sana ayyaş denmiş.. Çok gururludur bizim millet, hiçbirşeyi sindiremez, he yukarıda anlattığım olaylar hariç tabii canım.
    Yukarıda çok uzun şekilde anlattığım şeylere susan insanlar, 10 yıllık diktatörlüğü bir kıvılcımken yangın halini alan bir tepkiyle protesto etmeye başladılar aniden.. Grupların arasında kimler var kimse bilmiyor, herkes çok iyi niyetli. Yanlız enteresan bir dönemde galiyana geldik, bölgede özgürlük rüzgarları esiyor malum, iç savaşlar çıkmış dibimizde. Üstelik Tunus’ta iç savaş benzer şekilde çıkmış: Bir seyyar satıcının arabasına, polis el koymuş adam kendini yakmış, halk yürümeye başlamış protesto etmek için, tesadüf müdür bilmem tıpkı bizdeki gibi orantısız bir şiddet uygulamış polis Tunus'ta da ve halk ayaklanmış. Daha sonrasında diğer şehirlere yayılmış olaylar. Bu arada kafamı bir soru daha tırmalıyor: Apo denen katil, geçenlerde 6. Heyetin imralı’ya gideceği tarih olan 15 hazirana kadar eğer hükümet çözüm süreci için somut bir adım atmazsa, binlerce kişinin katılacağı bir halk savaşıyla tehdit etmiştir bizleri.. Allah Allah yani bunları kafamda birleştirince bu yürüyüş biraz amacını aşar diye korkutuyor beni. Ama gençlerimiz gözleri kamaşmış şeklide yürüyor, kitleler böyle gözleri kamaşarak katılır böyle hareketlere. Onları dizginlemek, hareketin kontrolsüzleşmesini engellemek, halkı durdurmak zordur, bunu senin ismet inönü’ye söylediğin bir sözünle ispatlamalı belki:
    “Kurtuluş mücadelesi sırasında en zoru bu halkı ayaklandırmaktı. Ama daha zoru bu halkı daha sonra durdurmaktı”...

    Ben yürümedim ve yürüyen arkadaşlarıma da hep bunları anlattım. Anlamsız bir zamanda, aniden ve garip şekilde olayların çıktığını, Libya ve Suriyedeki benzer olayları, Apo şerefsizinin savurduğu iç savaş tehdidin tarihin tam da bugünlere denk geldiğini.. Bunları anlattım. Evime kocaman bir Türk bayrağı astım ve olanı biteni endişeyle izliyorum. Bilinçli kışkırtıldık, kışkırtılıyoruz ve kışkırtılmaya müsait çok yaramız var çünkü..
    Tüm bu olayların yanısıra Eğitim Sisteminin nasıl can çekiştiğini, ekonomik rakamların nasıl manüple edilerek halka anlatıldığını, kömürle, beyaz eşyayla oy hesabı yaparak siyasi ahlakın nasıl bozulduğunu, akpnin ileri gelenlerinin ve çocuklarının maddi durumlarını ve onlarca konuyla ilgili daha pekçok başlığı yazmıyorum direk es geçiyorum.

    Bu halk “taşma noktası “dedi Taksim parkı olayına, ama bardaklar kıralı, sular taşalı çok oldu. Kimse şehitlerden bahsetmedi, kimse BOP’a takılmamıştı, kimse açılımı, Aponun tehdit ve yöneldirmelerini ve yukarıda yazdığım şeylere hiç takılmamıştı. Nereden bilsin gariban halk..
    inanır mısın, gözü açılan ve yollarda temiz niyetlerle yürüyen arkadaşlarımı anlıyorum da hala bu partiye oy verecek olanları anlamakta güçlük çekiyorum. Ama ne bilsin gariban halk..

    Bilemediler onlar,Bilemedik biz.. anlatılmadı.. Beyinleri dizilerle, magazinlerle uyuşturulmuştu. Hakkın emriyle ataları bir zafer destanı yazan bu milletin çocukları atalarına layık olamadılar. Görmemeyi, bilmemeyi tercih ettiler. Bizler Metehan’a, Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’e, Sana layık olamadık.. Oysa, Sen bu millete gönderilmiş lütuftun, Allahın Türklere verdiği bir armağandın..
    2 ...
  23. hatay da olayların büyümesi

    ?.
  24. Hatay'da an itibariyle olaylar çığırından çıkmıştır. Polisler halk arasına askerler barikat kurmuştur. Halk tv de belirtildiğine göre bol miktarda provokasyon yapılmaktadır.
    1 ...
  25. ikinci sahibinden satılık tomo

    1.
  26. Ünlü bir satış sitesinde verilen fotoğraflı ilandır.Millet resmen abarttı.
    2 ...
  27. imralıya gidecek altıncı heyet

    1.
  28. Terörist başıyla görüşmek amacıyla 15 Haziran'da imralıya gidecek olan ihanet odaklarının oluşturduğu heyettir. Apo, 15 Haziran'a kadar hükümetin iyi bir çözüm geliştirmemesi durumunda binlerce kişinin katılacağı bir halk savaşının çıkacağı konusunda Büyük Türk Milleti'ni alenen tehdit etmiştir. Taksim olaylarını başlatan grup bizzat Sırrı Süreyya Önder ve beraberindeki Bdp lideridir. insanlarımızın canına kasteden bu bölücülerin, ağaçlara merhamet etmesi büyük tutarsızlıktır. Karmaşanın fitili ateşlemen Bdpliler ve Apo'nun tehdidi arasında bağlantı kurmak yerinde olacaktır. Türk yurdu, Türkleri kullanarak ateşe atılmaktadır. Sokaklarda yürüyen vatandaşlarımız bu noktayı iyi düşünmeli ve değerlendirmelidir.
    1 ...
  29. sokaklardan evlere girip türk bayrakları asmak

    1.
  30. Sokaklardaki olaylar taksim parkı hadisesini aşmış ve hedefini sapıtan bir ok gibi yön değiştirmiştir. Türk insanının akıllı olma zamanıdır. bu memleketteki vatan hainleri artık misyonlarını tamamlamış ve tıpkı ortadoğu ülkelerindeki gibi sokakları savaş alanına döndürmeye başlamıştır. Bugün sözlük yazarları olarak bu memleketin selameti için insanları evlerine girmeye davet edelim. Tepkimizi kimsenin ekmeğine yağ sürmeyecek şekilde evlerimize, balkonlarımıza Türk bayrakları asarak gösterelim. Lütfen bu hareketi internet ortamında yayalım. Herkes tanıdıklarına sokaklardaki bu hareketleri bölücülerin provake ettiğini ve yine onların ekmeğine yağ sürdüğünü ve durumun vehametini anlatsın. iyi niyetli insanlar maalesef kötü şekilde kullanılıyor.
    Haydi Türk bayraklarımızı balkonlarımıza asalım ve evlere girelim. Sonuçta bu yöntemle hem hükümete tepkimizi göstermiş oluruz hemde provakasyonlara gelmemiş oluruz. Ayrıca kimse zarar görmemiş ve memleket zarar görmemiş olur. Haydi anlı şanlı bayraklarımızla heryeri çiçek gibi donatalım.
    1 ...
  31. bursa da bu gece yapılan yürüyüş

    1.
  32. Bir saat öncesine kadar Ertuğrulkent dolaylarında yapılan tepki yürüyüşüdür.
    0 ...
  33. sözlükte nesiller arası savaş

    ?.
  34. Nesiller arasında varolan anlamsız rekabeti ve atışmayı ifade eder. Devlet kadrolarında bile kıdem farkları konusu bu kadar kompleks yaratmamaktadır. Eski olsanız ne olur yeni olsanız ne olur. Yazdıklarınızla insanlara doğru şekilde ulaşabiliyor musunuz asıl kritik nokta budur.
    0 ...
  35. rafet el roman ın yanındaki ezo

    ?.
  36. Son zamanlarda dinlediğim en iyi kadın vokallerden biri. Acayip bir sesi var.
    0 ...
  37. sessiz sinema oynarken sorulabilecek film isimleri

    1.
  38. sessiz sinema oynarken rakibin anlatmasının olanaksız olduğu film isimleridir. Oyun grubunun tercihine göre oyun esnasında kitap isimleri de anlatılabilir.
    0 ...
  39. sıradan ve hobisi olmayan insan olmak

    ?.
  40. Hızlı ve yoğun tempolu yaşantısı sebebiyle hobi geliştirememiş ve sadece ev iş arasında klişe yaşantısı olan, bir farklılığı olmayan insan tipidir. Bazen diyorum ki bazı insanlar ne kadar özel ve hayatları ne kadar renkli. Yapmaktan hoşlandıkları faaliyetler var ve böylece deşarj olabiliyorlar. insan hayata birkez geliyor ve kesinlikle özel birşeyler yapabilmeli ve iz bırakabilmeli.
    0 ...
  41. sol cenahın kürtçülüğe meyilli olması

    ?.
  42. Böyle bir genelleme yapmak doğru olmasa da, 80 öncesinde Türk solunun "Halklara Özgürlük" sloganlarıyla Türk bayrakları olmadan yaptıkları miting ve gösterilerde, kürtçülerle yürüdüğü ve belki de farkında olmadan terörist yapılanmanın destekçisi oldukları, bugün kabul edilen bir gerçektir. Bugün de Türk solu, bu konudaki tutumlarını netleştirememiş, bir kısmı ulusalcılık akımı destekçisiyken bir kısmı eski zihniyeti yaşatmaktadır. Eskiden olduğu gibi şuanda da Türk solunda pekçok fraksiyon mevcuttur.
    1 ...
  43. bursa valiliği levhasına tc nin geri koyulması

    1.
  44. Valilik levhasından "TC" ibaresinin kaldırılmasına Bursa halkının gösterdiği tepki üzerine, yapılan iğrenç ve rezil uygulamanın sabah 04.30 sularında düzeltilmesini ifade eder. Şehrimiz valilik binası üzerindeki tabela eskisi gibi "TC Bursa Valiliği" olmuştur. Neden TC ibaresinin kaldırıldığı ısrarla ve hepimiz tarafından sorgulanmalıdır. Bursa halkının haklı kızgınlığından ötürü bu rezilliğin önüne geçilmiştir, ancak herkes kendi şehrindeki bu tarz uygulamalara Bursa kadar bilinçli yaklaşmalı ve düzgün yollarla tepkisini dile getirmelidir. Yoksa bu iş çığrından çıkacaktır.
    0 ...
  45. başka türkiye yok konferansları

    1.
  46. Akil adamlar oluşumunun yaptığı konferansların üzerine şehir şehir dolaşarak "Başka Türkiye Yok" isimli konferansı verecek olan alternatif akil adamlar grubudur. Üçyüz aydının imza attığı bildirinin ikinci aşamasıdır. Grup içerisinde Ümit Özdağ ve ilber Ortaylı gibi aydınlar mevcuttur.
    1 ...
  47. mümtazer türköne konuşurken pc oyunu oynamak

    1.
  48. An itibariyle yaptığım şeydir. Ümit hoca konuşurken ilgiyle dinliyorum.
    3 ...
  49. masal yazarı olmak

    ?.
  50. Bir edebi tür olan masalı, çocukların ruh sağlığı ve seviyelerine uygun şekilde ve onların dünyalarına hitap edebilen biçimde kaleme almaktır. Masallar eğitici ve çocukların duygu dünyalarını ve hayal güçlerini geliştirici şekilde olmalıdır.
    1 ...
  51. devlete başkaldıranların ağalara başkaldırmamaları

    ?.
  52. Sözde özgürlükçü kuşların nedense ağalık sistemine başkaldırmamalarıdır.
    1 ...
  53. i kill adam

    ?.
  54. Akil adamın olabilcek en mantıklı tezahhürüdür.
    0 ...
  55. sıraya girin

    1.
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük