Sıçan gibi üremeye devam etmezsek kaynaklar yeterince hızlı tükenmez. Çöp dağları, okyanusta yüzen çöp adaları, kuşların balıkların içinden geçen plastik kapaklar, nükleer atıklar yeterince hızlı yaşamı öldürmez.
Üremeliyiz insana insan katmalıyız ki yok olsun insanlık. O nüfus şehirlere yığılıp salgın hastalıktan kırılsın. Bir avuç boş doğa bulamayıp delirsin birbirini boğazlasın.
tacettin'le konuşma sonrası üst edit: özellikle erkekler üzerinde, bunun baskısı var, onu belirterek aşağıya geçeyim.
evlenmeden seviş diye zorlayan yok. öğretilen şu:
1- reşit insanın bedeni kendisine aittir, sevişirse sevişir. sen de "sevişmezse sevişmez" kümesinde kalmakta özgürsün çünkü bedenin üzerinde karar sana ait
2- eğer el değmemiş eş istiyorsan, senin de aynı rejimde yaşamış olman dürüstlük gereğidir. yoksa ikiyüzlünün tekisin, değilsen sevdiceğinle mutluluklar.
3- el değmemiş eş diye tutturmayan biri, seninle eş olmadığına göre, senin eş seçimi konusunda kafayı yorman gerektiren biri değildir.
"sonuç olarak evlilik öncesi cinsellik, yaşamak isteyen için en doğal haklardan biridir"den "erkeklere yönelik psikolojik şiddetin önüne kültürel muhafazakarlıkla geçilebilir"e nasıl atladın oraya kafam basmadı.
bunu yapacak kadar sosyal zekadan mahrum insan animasyondan falan anlamaz. değnekli bekçi akşama kadar yukarı aşağı yürürse belki.
sıraya giremez, uçak inince koştur koştur öne atlar yığılır, toplulukta konuşanı yanındakine "ehi hie eheeh" beş para etmez mırıldanmadan dinleyemez, mırıldandım sanır ama öküz çocuğudur ses kontrolü de öğretilmemiştir sinemada mesaj okur durur, telefonu titreşimde bızzz bızz japon kerhanesi gibi çalışır.
kısaca bunların ailesi eğitilememiştir ki bunlara sosyal terbiye versin, bunları eğitsin.
değnekle olur anca. animasyon falan iki nesil sonra belki.
dünyanın enayisi biziz. bizden 5 kat zengin ülkeler bize oranla onda bir bile sığınmacı almıyor, bir de burada gazeteci, bm temsilcisi satın alıp, "türkiye çok ayrımcı, daha çok kucak açsın, türki insanı bu kadar kaba olmasın" diye açıklamalar yaptırtıyorlar.
neyse daha türklere hakaret eden ağzına muz sokmacılar bile sınırdışı edilemedi. nerede o irade.
ukrayna yapımı motor almak "siha motoru yapamıyoruz" anlamına gelmek zorunda değil. misal amerika hırvatistan'ından isveç'ine silah satın alıyor, bu yapamadığı anlamına gelmiyor.
konuyu bilmiyorum siha motoru yaptık yapmadık biri anlatır ama almanın tek açıklaması bu değil.
çok da gizemli değil, makalenin ortasında muhtemel sebebin kovid geçirmenin uzun dönem etkileri olabileceği yazıyor. bir de "kovid derler" diye hastaneye gitmekten korkan, zamanında başvurmayıp evde bekleyenlerin artması.
bu kovidi "geçirdik atlattık" olmayacak gibi, kovid geçirenlerin yıllar sonra arızaları çıkacak. hani su çiçeği geçirir atlattık dersin onyıllar sonra sinir uçların iltihaplanır ya, ona benzer. kovid olduysan kalp krizi riskin artıyor.
okunamıyor tamamı bu arada, yapıştırayım sevabına:
Health experts have been left baffled by a big rise in a common and potentially fatal type of heart attack in the west of Scotland. During the summer there was a 25 per cent rise in the number of people rushed to the Golden Jubilee National Hospital in Clydebank with partially blocked arteries cutting blood supply to the heart. Typically the centre, which is the largest of its kind in the UK and treats people from five health board areas, receives 240 patients a month suffering with this form of heart attack, but this rose to more than 300 over May, June and July of this year. Doctors have searched for a pattern among patients to determine if less access to health checks in the pandemic or a history of Covid-19 infection may explain it but have found no obvious trend. Mitchell Lindsay, lead consultant cardiologist at the Golden Jubilee, said: “There is not any evidence that it is as a consequence of any delayed care or missed opportunity. It is likely to be due to a multitude of factors: people being sedentary with lockdown; stress; people ignoring symptoms because they do not want to present at hospital. There are probably five to ten causes, all linked.” Heart attacks are classified by a measurement that shows how much damage has been inflicted on the organ. The number of so-called STEMI attacks, where there is extensive heart damage, recorded at the Golden Jubilee has remained stable for a decade at about 750 a year. Yet N-STEMI attacks, where there is less tissue damage but an equal risk of death, have increased over the summer. Emergency departments around Scotland have reported a surge in seriously ill patients who require a hospital bed this summer. Shortages of hospital capacity have led to long delays in A&E as well as ambulances queueing at hospital doors. The Golden Jubilee receives patients who have suffered heart attacks from NHS Greater Glasgow and Clyde, Dumfries and Galloway, Ayrshire and Arran, Forth Valley and the Highlands. It has increased the number of cardiology beds from 29 to 42, a 44 per cent rise, to help frontline hospitals across the region cope with the growth in demand. Typically heart attack victims who undergo investigations and treatment at the Golden Jubilee are sent back to emergency hospitals nearer their homes as they recover, but the centre is now keeping people on its wards until they are ready to go home, to relieve pressure elsewhere. Lindsay’s department carries out more angioplasty procedures, where a stent is placed inside a blood vessel to open it up and maintain blood flow to the heart, than any other hospital in the UK. It is the first cardiology centre in Scotland to deploy new technology that uses infrared lasers and artificial intelligence to measure how much of an artery is diseased and determine the size of stent required. This approach, provided by the healthcare company Abbott, is said to ensure that stents are more accurately fitted, improving patients’ health in the long term.
allah konuyu da, söyleyeceklerini de biliyor mu? biliyor.
peki evrende uçan sineğe kadar hesapladı, ne yaptığını biliyor mu? biliyor.
sen çıkıp "allah'ım şu işin aslı şu, şunu da lütfen şöyle yap böyle yap" diyorsun. senin lafına göre mi kainat planını değiştirecek? hayır. e senin dediklerin onun aklına gelmedi mi? geldi.
yani o zaten yapacağını yapacak, dediğinin etkisi olmayacak.
adam aldatma gerekçesi gösterip indirim almak için başkalarına karısının ağzından mesaj atmış
öldürmüş
mesajları kendisinin attığı kanıtlanınca "indirim istemiyorum" demiş.
lan senin 7 canın olsa hepsini hapiste çürütmek lazım.
olabilir. 2000'lerin başında liberal para politikalarına, derviş'in ekonomik programını aynen devam ettirmelerine ve avrupa birliğine girmeye büyük kararlılık göstermelerine bakıp AKP'li olan bir sürü aklı çalışan insan varmış. "komşularla sıfır sorun" vurgusunu da sevmişler.
seneler içinde tüm bunların tam tersini yapar hale gelince kimisi bıraktı ama kimisi de muhalefetle didişe didişe işi inada bindirdi, "5 senedir savunuyorum artık bozmak olmaz", "laf edenlere çok küfrettim, artık tükürdüğüü nasıl yalayayım" psikolojisiyle devam etti.