bebeklerde 8. ayda tamamlanmasına rağmen erişkin erkeklerde sorunlu bir şekilde ortaya çıkan gelişim özelliği. zira yanındaki bayan bir süreliğine ortadan kaybolduğunda, o bayanın varlığını unutup yenisine yöneliyorlar. yani erkeklerde nesne devamlılığı sadece bebeklik dönemlerinde var. ahhh keşke hala hayatta olsaydın piaget!
bir çok insanın, sayısı bilinmeyen yüzlerce, binlerce, milyonlarca şarkı arasındaki tek seçeneği, klibi açarak dinleyebildiği (!) tek şarkı.
ne kadar 'anlıyorum' dense de, yitirmeden anlayabilir mi ki insan?
bu klip ile birlikte onların da bir şarkısı var artık. tek bir şarkısı...
gruba haber verin rüyası gerçek olmuş. http://www.facebook.com/s.../?tab=privacy&ref=mb# !/photo.php?fbid=305802136120962&set=a.155364287831415.34426.152318914802619&type=1&theater
kalbi atan ölü bedenler kısmından tırsıyorum şahsen. bu grup mümkünse bir daha rüya görmesin.*
akşam pazarına dönen üniversite. ek yerleştirmede %40 a varan indirimler söz konusu. kontenjan, ek yerleştirmede de dolmazsa kahvehanelerin önünde bedava yaptık koş koş koş diye bağırırlar artık. o değilde lise son sınıf öğrencisi olan arkadaşlara tavsiyem, erken rezervasyonla bu şirkette indirim söz konusu mu, onu bir araştırsınlar.http://aday.okan.edu.tr/h...detay/tur/duyuru/sId/2392
her yeri at pisliği kokan ada. ancak aya yorgiye çıkıp etrafa şöyle bir baktığınızda at pisliği değil, buram buram huzur kokusu gelir burnunuza. o yokuşu çıktığınıza değmiştir. hele birde gün batımına denk geldiyseniz...
bu ne arkadaş? herkes dertli, listemin yarısı intiharın eşiğinde.
ne yaşıyosunuz bu kadar nerde yaşıyosunuz?
sorun bende, ben mi fanusta büyüyorum acaba?
ya da truman show 2 benimle mi çekiliyor anlamadım.
hepiniz en ala sevicisiniz,o şerefsiz siz en şerefli bekleyensiniz, giden gitti gittiği gün bitti.bu ne bee .Ajdarı özledim yemin ediyorum.
düşsel avuntularında Allah belasını versin...
çevresinden tatmin edici sözler duymak isteyen kızdır.
-offf ben çirkinim!
+ ahh hayır tatlım sen aslında çok güzelsin.
-hmm öyle mi dersin?
+evet, özellikle gözlerin... bayılıyorum onlara
zira kız güzel ya da çirkin, bunu söylediğinde etrafındaki kişi onu üzmemek ya da salya sümükle uğraşmamak için her koşulda bu kızımızı övücektir. bunu ben söylemiyorum, isviçreli bilim adamları söylüyor.***
küçüktüm, henüz okula bile başlamamıştım. komşuya, arkadaşımla oynamaya gitmiştim. evde şişirilmiş üç beş balon vardı.
arkadaşıma, balonlarının çok olduğunu söylediğimde bana, annesinin çekmecesinde daha fazlasının olduğunu söyledi. inanmadım*. yatak odasına girdik, çekmeceyi açtı. dikdörtgen şeklinde yapısı itibariyle biraz da zarfı andıran bir şeyi gösterdi. içini açtı. sekiz tane balon vardı. üstelik daha önce hiç görmemiştim böylesini. bana bir tane vermesini söyledim. annesinin anlayabiliceğini, geçen gün aldığında ona çok kızdığını söyledi. balon senin değil mi diye sorduğumda annesiyle ikisinin ortak balonları olduğunu söyledi. benim annemle hiç ortak balonlarım yoktu. çok kıskanmıştım.
tam odadan çıkarken bir tanesini cebime attım. oyun oynadıktan sonra da eve döndüm. ama balonla bir türlü oynayamadım çünkü onu şişirememiştim. kaygan bir yüzeyi vardı. kimse görmesin diye tekrar cebime attım.
aradan bir kaç gün geçince annem cebimdeki balonumu bulmuş. beni çağırıp, onu nereden bulduğumu soruyordu. deliye dönmüş gibiydi. gözleri kocaman olmuştu. ne söylesem inanmıyor üstüne daha da çok kızıyordu. o sırada abim ve arkadaşı kendi aralarında fısıldaşıp pis pis gülüyordu. çaldığımı anlamışlar diye düşündüm. büyük ihtimalle benim hakkımda konuşuyorlardı.
annem balonumu aldı. çöpe attı. hem korkmuştum hem de utanmıştım. hele abim ve arkadaşı aklımdan hiç çıkmıyordu.
şimdi anlıyorum abimin gülüşlerinin nedenini, annemin bu kadar büyük tepki göstermesini, sokakta buldum dediğimde inanmama sebebini. balon farklı demiştim ya, meğer o balon normal bir balon değilmiş.
ne zaman bir prezervatif reklamı görsem hep aklıma gelir bu anım. yine utanırım yaptığımdan ama yine gülümserim.
(bkz: çocukken yapılan salaklıklar)
(bkz: küçükken yapılan hırsızlıklar)
evet efendim...
sözlükteki kızlarla başım dertteydi ama ses etmiyordum. ama bu bayanlar iyice namussuzlaştı, harbiden namussuzlaştı. geçen gün yine camiye gidiyorum namazımı kılıcam hoş bir bayan kesti önümü. birden kollarımdaki kaslarıma yapışıverdi. bana biscolata reklamındaki erkekleri gördükçe aklıma sen geliyorsun, senin gibi yakışıklı, kaslı ve tarifsizler dedi. son zamanlarda çok duyuyorum bu hakareti. o ergenlerin bana benzediğini söyleyenlerin ardı arkası kesilmiyor. devam ediyordu saymaya ancak o kadar aşık ve çaresiz görünüyordu ki susturtum onu. yapma dedim. ben daha kaslıyım. beni onlarla bir tutma. onlar bilgisayar ürünü, onlar sahte. ben gerçeğim.
o da hak verdi bana. daha sonra evine bıraktım onu. yazıktır dedim. acıdım. son bir kez bakışı vardı bana kapıdan ki yok yere abdestimi bozdurdu. ama abdest geçmez bana ben yine de kıldım namazımı. allah'ım günah yazma, yazarsan da az yaz.
bunların hepsi benim hatam biliyorum ama keşke bu kadar sexy olmasaydım bu konuda yapabileceğim birşey olsaydı. üzüldüm, gerçekten toplumumuzun böyle ahlaksızlaştığı için çok üzüldüm. yatalak anama da yazıklar olsun böyle bir çocuk dünyaya kazandırdığı için. ne günlere kaldık ey ümmet-i alem!
(bkz: hicbiseyebosunaiclenmeyenadam)
izmir alıngandır, istanbul aldırmaz.
istanbul reklama önem verir, izmir reklamı sevmez.
istanbul gevezedir, izmir konuşmayı sevmez.
istanbul sarışındır, izmir esmer.
istanbul aldatır, izmir vefalıdır.
izmir güzeldir, istanbul çok güzel.