seks, futbol, ateizm vs. gibi başlıkların içinde trollük yapan insanların ardından söylenen arapça bir deyim. o kadar çekicidir ki; 100 kaplan gücünde seks hissi uyandırır yazarlarda.
1872-1967. lincolnshire doğumlu, nobel barış ödülü sahibi(1933), ingiliz yazar. the great illusion(1910) isimli kitabı bir yıl içerisinde tam 20 yabancı dile çevrildi. eserleri;
1903 - patriotism under three flags: a plea for rationalism in politics
1910 - europe's optical illusion
1910 - the great illusion (genişletilmiş baskı- europe's optical illusion'dan)
1921 - His The Fruits of Victory
1928 - The Great Illusion; The Money Game
1932 - The Unseen Assassins
1933 - The Great Illusion: 1933
1934 - The Menace to Our National Defence
1938 - The Great Illusion - Now
1938 - Peace with the dictators?
1947 - The Steep Places
1951 - After All
yedi meşaleciler topluluğunun kurucusu, türk edebiyatçısı. edebi bir dergi olan varlık dergisinin kurucusudur aynı zamanda. bir de ödülü bulunmakta;
1979 Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü
sonbahar
Altın rengi gözleri yanan bir semaverdi
ılık bir çay kokusu akardı saçlarından.
Yanmanın lezzetini onda hissettiğim bir an
Ve yazın sevgisini bana önce o verdi.
Yaz gibi iri olgun meyveleri severdi,
Bir çocuk gibi şendi ve gülerdi her zaman
Bir mevsim gözlerinden içime doldu cihan
Ve güzel yaz günleri ne çabuk geçiverdi.
Artık donuk bir cam var mavi gökler yerinde.
Güneşi benden çalan o sıcak bakışlardır,
Ve yazı o götürdü mutlak beraberinde.
En güzel rüyaların bile bir sonu vardır:
Bir bahar rüzgârından alarak bir sabah hız
Mevsimlerin ömrünü yaşamıştı aşkımız.
Onu şimdi kaybettim ve şimdi sonbahardır.
29 ağustos tarihinde new york'ta sebulba ile düzenlemeyi planladığımız zirvedir. buluşma yeri: The New York Rugby Club'ın bahçesi. çok geniş ve güzel bir yer olduğu için, yersen. 6. nesil yazarlar olarak ırkçılığın dibine vuracağımız için başlangıç olarak burayı seçtik. 6. nesil yazarlar harici katılım yasaktır, vakit kaybı bir zirve çünkü. bol bol trollük, ırkçılık ve sapıklık yapacağımız bir gün olacak, kısacası şöyle bir program;
ilk kez birbirimizi göreceğimizden yalaka moduna geçeceğiz ve Empire State'e giderek birbirimize hediyeler falan alacağız. daha sonra Times Square'e geçerek bir kaç gösteri izleyeceğiz; hani böyle çıplak olanlarından, hepimiz çocuğuz çünkü, cinsel açlıklarımızı böyle gidereceğiz. sonra misyonomuz gereği ırkçılıkta doruğa çıkıp Immigration Museum'a giderek ne kadar göçmen var, hepsine söveceğiz.
Son olarak Little Italy yerleşim bölgesine giderek espresso ve capuccinolarımızı yudumlarken daha iyi nasıl trollük yaparız onları düşüneceğiz.
Uçak biletleri ve tüm masraflar bana ait, siz yeterki vize işini halledin.
not: araya başka nesiller karışmasın, zira bir insanın elitist olduğunu tek bakıştan anlarım. sakın ha, çirkefleşmeyin.
sorusu olanlar benimle veya sebulba ile iletişime geçebilirler.
türkçe: yok artik lebron james bir deyim midir?
ingilizce: lebron james is now a phrase not.
yeniden çeviri: lebron james bir ifade değildir.
yeniden: iyice saçmaladın çevirgeç.
ingilizce: have a good bullshitter çevirgeç.
yeniden: iyi saçmalayan çevirgeç mi.
bir diğer adı modern mantıktır. önermeler üzerinden doğru ve düzgün düşünme formlarını inceleyen bilim dalıdır.
p,q,r,s,t gibi simgeler, öncülleri ifade eder.
a,b,c gibi simgeler, özneyi ifade eder.
>caps lock< f,g,h gibi simgeler, yüklemi ifade eder.
x,y,z gibi simgeler, bilinmeyen değişkenleri ifade eder.
eternal tears of sorrow'un before the bleeding sun albümünden bir şarkı, öyle böyle değildir; girişiyle insanı hayran bırakır, gerekse hatun vokalin ses tonuyla. sözlerini de yapıştıralım hemen:
Prophecies in my dreams
Dark rain forming black streams
When I'm waking up
I can still feel it
The deadly rain all over me
Autumn harvest is there
Time of the greatest loss
Take your final glance now
Prophecies in my dreams
Dark rain forming black streams
I dream of the tree
And the spirits around it
Looking calm, still crying for it all
Autumn harvest is there
Time of the greatest loss
Take your final glance now
As it was once told
Flames appeared in the nightly skies
Above this olden town
We were the ones
To guard you all, to soothe you in pain
Prophecies in my dreams
Dark rain forming black streams
I've foreseen this day would come
The city's dead, so few survive
We have always been here
Around the cherry tree
Trying to comfort you all... in pain
2004 çıkışlı bir kataklysm albümü. her death metal dinleyen bünyenin arşivinde bulunması gereken yegane albümdür. peter tagtgren ve jordan dare iki şarkıda albüme katkıda bulunmuşlardır. şarkı listesi şu şekilde:
01 - the ambassador of pain
02 - the resurrected
03 - as i slither
04 - for all our sins
05 - the night they returned
06 - serenity in fire
07 - blood on the swans
08 - 10 seconds from the end
09 - the tragedy i preach
10 - under the bleeding sun
1984 helsinki doğumlu, norther'in,petri lindroos'un gidişinin ardından yerine aldığı harsh vokaldir kendileri. petri'ye çok çok yakın bir vokal tonu var ve de screamleri son derece güzel. ilk dinleyişte göze çarpan tek eksiği ise tonlama hataları olsa gerek. olacak o kadar da abisi, 84lü zira.
sinirleri yıpranmış bünyenin başına gelen olaydır. ne alakası var deme yiğenim dinle bir; sinirleri son derece yıpranmış kişinin çenesi istemsiz olarak kasılmaya başlar ve bunun önüne geçemez. bu sebepten ötürü ağız kuruluğu da görülür. sonrasında bu olay yemek yerken bile kusma isteği getirir, bir nevi yabancılaşırsınız tadlara. bu olayın ilerlemiş boyutu tabiki. birkaç şey tavsiye olunur;
* dişlerinizi fırçalerken en sevdiğiniz müziği açın.
* belli bir süre dil temizliğinden uzak durun.
* nefes egzersizi yapar gibi üç kısa bir uzun nefes alın ve mümkünse burnunuzdan verin.
* sert ve hızlı fırçalamaktan kaçının.
* dış fırçasını ıslatmayın, fırçalama işlemi bittikten sonra ağzınızı su ile çalkalamayın.
* son olarak, naneli macunlardan uzak durun.
the 3rd and the mortal'ın eski vokali, şimdilerde kendi solo albümünlerini yayınlayan norveçli müthiş ses. kanımca her ne kadar ilk grubunda da iyi söylediyse asıl ününe solo albümleriyle kavuşmuştur. norveçli daş hatunumuzun dört albümü bulunmakta;
spindelsinn (1997)
mesmerised (1998)
pilot (2002)
other people's stories (2005)
son olarak fenriz ile birlikte storm adlı bir proje grubunda çalışmıştır. tabi fenriz çakalı bunu aldatınca uzun süredir ortalıkta gözükmüyor, neofaşist bir lady kendileri.
