bir tarkan şarkısıdır ve öyle bir klibi vardır ki; tarkan mimikleriyle oscar ödülünü alır. 1994 yılının en iyi şarkısı belki de. ne tür müzik dinliyor olursanız olun mutlaka seversiniz, ya sözlerini ya müziğini çünkü fevkaladenin fevkinde bir eserdir.
burdan gayet evrilmiş duruyorsun. aman allahım, allahım dedim. sanırım bu soruya cevap veremediğim için müslüman oldum. beni müslüman yapan x adlı ulusözlük yazarına binlerce kez teşekkürler.
zall, en azından şuraya :ehe: smileyi koy evladım.
vücutları proboscis, collar ve gövde olarak üç bölüme ayrılmıştır. korda vücudun yalnız ön bölgesinde ve çok kısa olarak bulunur. gerçek bir kuyruk bölgesinin olmaması bu grubu diğer insancıklardan ayıran önemli özelliğidir. solungaç yarıkları ve notokord oluşumu kordalılardan farklı olduğundan yaklaşık seksen kadar tür içeren ayrı bir şube olarak tanımlanmıştır.
dört yıl atletizm ile uğraşırken, beş yıl da futbol oynarken hep nike ürünlerini kullandım. onun haricinde normalde ve yaz antrenmanlarında adidas kullandım, demem odur ki; adidas nike'nin yanında devede pire kalır. zaten sporcuların çoğusu nike tercih eder.
nike hem estetiktir hem çeşiti boldur hem de aynı ürünü ısıtıp ısıtıp koymaz.
bütün genellemeler gibi bu da yanlıştır. sayısal öğrencilerin birçoğunun kafasında ya da toplumun büyük bir kısımında böyle bir yargı vardır, bu da gerçektir ancak bir iki küçük noktaya temas edesin geldi.
mesela öss denen bir olay var ve çoğu öğrecinin istediği bölümler mimarlık, tıp, mühendislik vs.
adama gidip soruyorsun; neden kazanamadın? cevap veriyor; sayısalları yaptım da sözelleri yapamadım.
hani madem çok kolay sözel sorular, yapsana evladım o zaman, hazırlanma bir daha bir sene boyunca. bahsettiğimiz sözel de birinci bölümün soruları. allahtan ikinci bölüm sorularını çözmeye lütfetmiyorsunuz.
ikinci bir kanı da, sözel öğrencilerinin ezber yaptığı yönünde. "ne var lan ben de ezberlerim yaparım" diyorsanız üstteki paragarafı okuyunuz. ayrıyetten hukuk öğrenciler ya da tıp öğrenciler o koca koca kitapları ezberliyorlar mı? hayır. bir mantığa oturtup, kendince çıkarımlar yaparak öğreniyorlar, işte sözel öğrencileri de böyledir.
son olarak onların da iki tane ayağı, iki tane eli falan var bu kadar korkmayın. iyi bölümlere yerleşenleri de, mutlaka matematik ve fen bilimleri yapıyorlar. nasıl sayısal öğrencileri türkçe ve sosyal yapıyorsa. yapamazsan zaten giremezsin.
virgin killer albümünün hakikaten aşmış şarkısıdır, duygu yüklüdür. pain of salvation, linoleum ep'sinde coverlamıştır aynı zamanda bu şarkıyı, o daha da fantastiktir.
ancak taraf'ta yazabilcek kapasiteye sahip yazardır. orhan pamukla başlayan trendin son halkasıdır aynı zamanda, peki nedir o? "ülkeni kötüle, batı dünyası seni yüceltsin, ödüller versin hatta ve hatta sana ülkende vizyon katsın."
ancak vizyonu lise tarih kitapları okuyarak gelişen bir öğrenciyi kandırabilir bu adam, adam dediysek lafın gelişi. mesela bu insan kişisi milliyetçiliği de çok karşıdır ama milliyetçilikle ülküclüğü birbirine karıştırır, daha doğrusu öyle işine gelir. hayır, çok beğendiğiniz fransa belki de avrupa'nın en milliyetçi ülkesi. onlar özgürlüklerden bahsederken eta'dan bahsediyor mu? eta'yı göz önüne alıyor mu?
bu noktada şöyle diyecek muhtemelen; " e orası fransa, demokratik altyapısı hazır ama bizim değil " buna istinaden bir şey söylemek istiyorum;
http://taraf.com.tr/makale/8131.htm linkteki yazısında örnekler vermiş, işte biz bayramı böyle kutluyoruz, bakın onlar böyle kutalmıyorlar diye... sevgili insan kişisi, burası avrupa ya da abd dğeil burası türkiye. bak bakalım nasıl kurulmuş o ülkeler burası nasıl kurulmuş. en azından gözünü aç be adam! onlar bizden çok daha coşkulu kutluyorlar. sen ancak senin gibileri kandırırsın.
yukarıda gördüğünüz skala atatürk'ü sevmemeyi bir bok zannedip günde elli bin kişinin takip ettiği bir platformda bunu haykıranların değerlerini yansıtır.
çok adam! tanırım sevmezler ama şova da dökmezler, tek adam tanırım; öyle bir koymuştur ki bazılarına, yaklaşık 100 yıldır dönüyorlar...
türkiyenin en güvenilir kurumlarından bir tanesi. evet evet, yanlış duymadınız! yaptığı işlerle, hazineden aldığı bütçeyi karşılaştırdığınızda ne kadar az olduğunu görürsünüz. şeffaf bir kurumdur, herkesin bildiği bir yönetim şeması ve misyonu vardır. doğal olarak herkesten saklanan da özel birimleri vardır. kadrosuna eleman katarken çok titizdir, sabıka ve sicil kaydınız cillop gibi olmalı ve sülalenizde siyasi suçtan ceza almış kimsenin bulunmaması gerekir. e tabi cinayet minayet cart curt da var, boşuna saymayalım cillop gibi dedik ya. üniversite mezunu olmanız şarttır girebilmek için, yabancı dil biliyorsanız daha kolay girebilirsiniz. diksiyonunuz çok ama çok iyi olmalı, atik ve kararlı bir yapınız olmalı. hadi diyelim mit'e girmeyi başardınız, sevinmeyin. 1.6 bin lira ile işe başlarsınız ve her şey filmlerde gördüğünüz gibi değildir.
edit: sabahın şu saatinde hızır gibi eksi oy veren arkadaş yenimahalle / mit binası önündeki dilenci olmalı.*
sazan avcısı. türkiye'de ne kadar salak insan var, sayesinde görmüşüzdür. atatürkle kıyaslayan mı dersin, ekonomiyi cebir hesabıyla hesaplayıp; oh oh çok iyi diyenler mi dersin. umarım birileri bu tip insanları fişliyordur.(!)
eğer "daha iyi" kavramı hit almak ile eş tutuluyorsa; dünyanın en iyi, en kaliteli sitesi http://www.redtube.com 'dur.
burası da bir bilgi kaynağıdır ancak burada arzu ettiğiniz bilgiyi tam anlamıyla alamazsınız. ekşide paşa paşa alırsınız.
burada bakınızlar, yıldızlı bakınızlar havada uçuşurken. ekşide pek göremezsiniz bunu.
ekşide bir şey araştırırken verilen bakınızlar ile araştırdığınız konunun etrafında bilgiler edinirken, ulusözlükte; evrim teorisini araştırırken fransa 98'den çıkabilirsiniz.
(#6272302)onca zamandır şu sözlükteyim bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum, bir bakınız bu kadar mı güzel olur. bütün "ahahahlar" ve "ahuahauaualar" buraya gelsin. benim şimdi attığım bu kahkaları umarım bir ömür boyu atarsın, hiç eksik olmaz. nice mutlu yıllara.
*11 seneden beri içiyorum.
*son üç yıl günde iki paket olarak.
*günde üç demlik çay, bir kupa bardakla iki sigara şeklinde.
*günde üç saat kadar uyku.
yemek yer gibi sigara içiyordum. çayla beraber tükettiğim için kalp çarpıntıları başladı başta daha sonradan bu çarpıntılar sıklaşmaya ve şiddetini arttırmaya başladı. sol kolum uyuşmaya başlayınca dedim n'oluyor, kalp krizi falan mı geçiricem. çay-sigara = günde dokuz defa diş fırçalamak ve çok pis kokmak, tabi sigara içicisi bunu anlayamaz ama dışarıdan anlaşılıyor bu lanet koku. her sabaj mide bulantıla, kusmalar, yirmi sayfayı on saatte ezberleyen ben, üç saatte bir sayfayı ezberleyemiyorum bunu yanı sıra kısa süreli bellek kayıparı da var tabiki. bardağa şeker atılır, demlik ele alınır ve bardağa çay koyulur hemen akabinde şeker atmışmıydım ben ya? sorusu sorulur ve bu günde beş kere olur.
işte bütün bunların hepsi çok sık tekrar ediyorsa ve kendinizi seviyorsanız; bırakın! karamsarlık kısmını saymadım, onu bırakınca görüceksiniz. bütün depresifliğinizi attığınızı görüceksiniz. bu en büyük hediyedir.
sigara bırakılır hem de çok kolay, ben bıraktıysam siz de bırakırsınız. hatta şunu söyleyeyim bu kadar basit olabileceğini tahmin etmiyordum.
sigarayı bırakmak çok kolay ama akışkanlığı zor. ben sigarayı bırakırken çayı bıraktım. pc'yi bıraktım. 3 günde bütün sigara isteme krizlerim bitti. tavsiyedir, sigarayı değil alışkanlığınızı bırakın.
burası bir nevi halk kürsüsü gibi bir şey. bir günde elli-yüz arası entry giriliyor falan, güzel de oluyor. kitap dahi çıkarılır o derece güzel. sözlüğün önyargısız entry girilen tek başlığı belki de. ben öyle pek itiraf etmem; duyurmak isterim sadece, bak bu kadar da açık sözlüyüm. evet, ilgi çekmek diyebilirsin.
tbmm çatısı altına girmiş bir partidir. iyi idrak edebilmek lazım; t-b-m-m. tabiki kökeninin çektiği sorunları bu adamlar tbmm çatısı altına getireceklerdir, bu onların en tabii hakkı ancak; bu adamların her sözü, kürt. bu ülkenin meclisinde yetkili bir partiysen unutma ki; bu ülkenin tek gündemi kürtler değildir. hiçbir oturumda söz sahibi olmadan orada sadece tek meseleyi konuşmak abestle iştigaldir. hem ortada denildiği gibi bir sorun varsa bunun odağı da dtp değildir, bu nedense hep böyle lanse ediliyor. kürtlerle ilgili bir konu ortaya atılıyor, bütün gözler dtp'de, hayır! bu hepimizin konusudur. bu hataya düşmeyelim. "e, bu adamları meclise sokan ordaki halk, oranın halkı dtp'yi savunuyor" derseniz ben de size derim ki işin tersinden; akp'ye de kıyı iller ve doğu anadolu oy vermedi, o zaman orasıyla ilgilenmesin iktidar. duruma bakıldığı zaman iki partinin de işlevsiz kaldığı ortada zaten, al birini vur ötekine.
faşist bir parti midir? evet.
partide bazı milletvekillerinin dağ kadrosunda yer aldıkları kanıtlandı mı? evet. parti milisleri bunlar, yani pkk'nın paramiliterleri.
toplumun sürekli olarak fış fışlanması (kışkırtma) bu da bir faşizm örneğidir. altını çiziyorum, sürekli.
mesela chp gibi bir partinin bu ülkeye nasıl reformlar yapacağını kimse anlayabilmiş değil. çok kötü bir biçimde devamlı akp eleştiri var, tabiki olacak ancak; ne yapacağınızı da söyleseniz. işte dtp de böyledir. kürt, kürt, kürt, kürt der ama kürtlerin isteklerini asla dile getirmemişlerdir, sadece tabanının isteklerini dile getirmişlerdir. tabanını da hepimiz biliyoruz. asla kürtleri temsil edemeyecek bir partidir demeden önce yanlış anlaşılmasın, chp ile asla bu partiyi bir tutmuyorum.
yanlış bir ifade kullanana tabiki bir cevap verilecektir. üstelik bu hakaret boyutuna varıyorsa inceden bir cevap vermek de gayet doğaldır. önce laf sokucaksın, karşılığını görünce de "atışmayı sevmem" diyeceksin, demagojinin kralını yapıcaksın. ho ho!
gayet normal olan bir bünyedir. iki türe de hakim olamayan yamukların asla anlayamayacağı bünyedir aynı zamanda. psytrance icra eden çoğu kişi rock ve metal müzik dinler, inanmayan araştırsın. metal müzik dinleyenler değil de metalciler bayağı bir bağnaz olduklarından dinledikleri grupların/kişilerin 7/24 metal dinlediklerini sanarlar. şöyle bir röportajları gezinin bakalım "başka ne tür dinlersiniz?" diye klasik bir soru mutlaka görüceksiniz; ambient mi dersin, jazz mı, soul, electronic vs vs. gibi cevaplar görüceksiniz.
evet, metal müzik bir yaşam tarzıdır bla bla bla da derler ancak müzik her şeyden ama her şeyden önce müziktir! bu bir ruhtur! metal müziği içinizde hissedersiniz. "bu bir kere yaşam tarzı tımam mıaaaa???" diyenlere de bakınız; sabah akşam black metal dinler akşam annesine tarhana çorbası pişirir, farkında olmadan hümanisttir ki nasıl oluyorsa bu, en ilginci de solcudur. bu nasıl bir çelişkidir yarabbi! hani lan yaşam tarzı?
gençliktir, yukarıdaki paragraftakiler genelde 14-18 yaş arasında görülür. sonra büyüyorsun, ya savunduğun değerlerle, sağlam adımlarla yürüyorsun ya da sadece müziğini dinliyorsun. işte hem metal hem trance dinleyen bünye budur.
sadece trance dinleyen birinin gözüyle gayet normaldir.
sadece metalci(!) gözüyle ise aptallıktır, salaklıktır vs.
not: bakireyim. dokuz yıldır metal, dört yıldır da trance dinliyorum.
not ki üç dört: trance kop kop müziği değildir; metal müzik gibi bir çok türü içinde barındırır.
Bursa'da zaman zaman meydana gelen büyük ses patlamasının bir benzeri bugün tekrar yaşanırken, 155'e yağan ihbarlar sağlık ve arama kurtarma ekiplerini alarma geçirdi.
Şehrin büyük bir kısmından duyulan ve bazı kesimlerde camların sarsılmasına sebep olan patlamanın bir uçağın ses duvarını aşmasından kaynaklandığı sanılıyor. Ancak böyle bir teknik durumdan haberi olmayan vatandaşlar, polis imdat telefonuna patlama sesiyle ilgili ihbar yağdırdı. Yapılan ihbarlardan en dikkat çekeni, Orhaneli yolu üzerindeki Nilüfer Kent Ormanı'na bir uçağın düştüğü bilgisi oldu. Bölgeye giden 112 ekipleri ve polisler ile arama kurtarma ekipleri herhangi bir enkaz veya yangına rastlamadı.
itfaiye yetkilileri ise, ses patlamasının Organize Sanayi Bölgesindeki bir fabrikada zaman zaman tekrarlanan gaz sıkışmasından kaynaklandığını belirterek, Bursa OSB'deki bazı fabrikalarda incelemelerde bulundu. Ancak fabrika yetkilileri gaz sıkışması patlaması iddiasını kabul etmedi.
Çok sayıda vatandaş, şehirde bomba patladığını veya uçak düştüğünü zannederek polis ve medya kuruluşlarını aradı. Camlardaki sarsıntı vatandaşları paniğe sevk ederken, kimi aileler çocuklarının durumunu öğrenmek için okulları aradı. Arama kurtarma ekipleri, ambulanslar ve itfaiye ekipleri, bir saatlik araştırmadan sonra normale döndü.
bişe, bi'şi, bişi, bi şey, bişey, söle, böle, öle vb. kelime ve kelime gruplarını kullanan yavşaklara uyuz oluyorum. bir de zamanında "yhaa" vardı, artık bakıyorum o kadar da kulllanılmıyor. bu nedir amına koyim?! bir moda var da, o modaya uyarak mı yazılarınızı şekillendiriyorsunuz?!
fake nicki olan yazarları tedavi etmek istiyorum kliniğimde. tamam bazıları makara amaçlı alıyorlar ama çoğusunun sorunları var. "ne alaka lan, fake nick ve psikoloji?" diyenler de olur. onlar da ayrı bir olay zaten.
bu da son olsun; bu sözlüğün yaş ortalamasını, daha doğrusu çoğu yazarının yirmili yaşlarda olduğunu sanırdım. günde elli nickaltı bakıyorsam kırk tanesi 15-18 yaş grubuna ait. lan yaş önemli değil tamam ama, sikko sikko yazılar da yazılmasın. sonra,"ulusözlükte hep bir laf sokma çabası, hep seks hep bilmem ne var." olur tabi arkadaşım; sen 23-24 yaşında bir adam olaraktan gidip 16-17 yaşındaki kızın götünü yalarsan pek afedersin, olur. üstelik tipini bile görmüyorsun, sadece yazıtipinden boşalırsın ancak, al bundan da boşal.
sinirli değilim, canım sıkıldı yazayım dedim. hem de forum/chat tarzı.
- ben armut yiyorum.
+ elmayı neden yemedin peki?
- bu sefer değişiklik olsun dedim, "cool" olayım biraz.
atatürk'ü haklı bulucaksın, yaptıklarını takdir edip ayakta alkışlıcaksın ama ben kemalistlere ve atatürk'e karşıyım diyeceksin. eyvallah de ama bu kadar gerizekalı olma. adama sorarlar madem haklı madem bu kadar başarılı bir lider neden sevmiyorsun? karşı bir teziniz bile yok maalesef sevmemek için. bu zevklere bu renklere sahip olup da ortalığı bok rengiyle boyamak ancak ...'a mahsustur. insanın bir nedeni olur sevmemek için? tüm dünyanın 20.yüzyılın en büyük lideri olarak gösterdiği birisini, onca güzel işlerini görmezden gelip bir iki hatası yüzünden sevmemek ancak aptallara malum olur.
- elma vücuda çok yararlı bir meyvedir. çok da güzel gözüküyor, hem tadı da güzel ama ben yemiyorum.
+ neden yemiyorsun?
- bilmem.
+ karşı köyün marjinali seni. (bkz: oy eminem)
hakkından gelmeye çalıştığı ya da muhalefet etmeye çalıştığı insanlar kadar atatürk'ü düşünse ki; burada kemalizm iyidir kötüdür demiyorum, bahsettiği partiye sittin sene oy vermezdi. hoş, oy vermek bir haktır ve kimse karışamaz. ancak birisinin veya bir şeyin hakkından gelmek ancak daha iyisiyle mümkün olmakta.
