bbc türkçe servisinin haber programlarını sunan bir beden büyük sunucu. mimik ve sunuş tarzından "bbc türkçe yetmez english'e atlarım" havasında olduğunu anlıyorum. banu güven'e yazılan methiyelerin ona da yazılması umuduyla...
"(...)yök verilerine dayanarak verdiği yanıtta 131 bin 452 öğrencinin ilişiğinin kesildiği, 497 öğrenci hakkında da disiplin soruşturması açıldığı bilgisini verdi. i̇lişik kesme ve disiplin soruşturmasına ilişkin olarak da, afiş asmak, bildiri dağıtmak, üniversite yönetimini protesto etmek, devamsızlık, başarısızlık, örgüt adına propaganda yapmak gibi nedenler sıralandı."
mısır'daki ayaklanmayı ve gösterileri dakika dakika haber eden blog. türkiye medyasının olayları magazinleştirmesinden daha iyi gibi gözüküyor. ayrıca mısırda bir muhabirin ağzından yazılıyor.
hrant dink davasında, dink ailesinin mahkemeye verdiği son dilekçe.
dink ailesi: cinayette ihmali olan devlet görevlileri tutuklansın
yarın ermeni gazeteci hrant dink'in öldürülmesinin dördüncü yıldönümü. dink ailesi avukatları bugün istanbul cumhuriyet başsavcılığı'na başvurarak ahim kararı doğrultusunda cinayette ihmali görülen devlet görevlileri hakkında soruşturma başlatılmasını istedi.
aralarında eski istanbul valisi muammer güler, eski istanbul emniyet müdürü celalettin cerrah, eski trabzon emniyet müdürü reşat altay ve eski trabzon jandarma komutanı ali öz'ün de bulunduğu 31 devlet görevlisinin yargılanmasına izin verilmemişti.
avrupa insan hakları mahkemesi ise hrant dink davasında türkiye'yi suçlu bulan kararında cinayeti gerçekleşeceğini bildiği halde önlemeyen, hrant dink'i korumayan cinayette rolü olan devlet görevlilerini gerekçe göstermişti.
dink ailesinin avukatları türkiye'nin bir üst mahkeme olarak tanıdığı aihm kararının uygulanmasını istiyor. bunun için açık bir emsalde göteriyor.
ergenekoncu mehmet haberal'in sağlıklı olduğu raporunu gizleyen prof. dr. erhan kansız "terör örgütüne yataklık" ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı.
hrant dink için verilen 'öldür' emrini bilen, katillerin cinayeti organize edip uygulamasına seyirci kalan, tetikçi ogün samast'a türk bayrağı önünde poz verdiren, delilleri yok eden devlet görevlileri de aynı şekilde tutuklanmalı.
devlet görevlilerinin soruşturmasına izin vermeyenler ise dink ailesine cinayeti çözeceği sözünü veren akp. 4 yıldır süren dava boyunca i̇çişleri ve adalet bakanlıkları adları bir çok belge ve şemada geçen devlet görevlilerin yargılanmasını engelledi. dink suikastı davası 2 tetikçi ve bir muhbirle sınırlandırıldı. dışişleri bakanlığı ise hrant dink'i bir nazi ile kıyaslayan ai̇hm savunmasında cinayette devletin hiçbir rolü olmadığını ileri sürmüş ve dink'i suçlamıştı.
tunus daki halk ayaklanmasından sonra, arap dünyasındaki sosyal hareketlenmeyi anlatan devrimci işçi partisi imzası taşıyan bildiri.
bildirinin bir kısmında şöyle diyor;
"sınıf mücadelesine ve devrime artık inanmayanlar, işçi sınıfı örgütsüzleşiyor, artık mücadele edemez diyenler, müslüman ya da doğulu toplumlar koyun gibidir, isyan etmez saçmalığını öne sürenler utansın! proletarya şanlı uluslararası mücadele tarihine yeni bir onur sayfası yazıyor! hem de müslüman ağırlıklı bir toplumda!"
aslantepenin açılışı esnasında, rte'ye ve bakanlara yükselen tepki sonrasında, devlet bakanı egemen bağışa bağlı ab genel sekreterliğinin müşaviri yasin ekrem serim'in twitterında galatasaraylılar için söylediği söz.
tamamı şu: bole bi serefsizlik yok.. nankorsunuz.. kimin sayesinde o statda mac izliosunuz. kim yapti lan o stadi size. gerizekali kus beyinliler.
davos fatihi sayın başbakanımız sol taşşağını gere gere israile van minut demişti. sonra mavi marmara krizi geldi. arap ve ortadoğu halklarında bir yanılsama yaratan başbakan acaba neden kimilerine göre 100 kişinin öldüğü tunus ayaklanmasında, tunus devletine ve diktatör ben ali'ye van minut diyemiyor? yoksa diktatör ben ali'yle aynı safta olduğundan mı ya da ben ali'ye van minut derse iç siyasette getirisinin az olacağından mı?
not: azılı bir siyonist dostu falan değilim. mavi marmara katliamı zamanında "yaww dış işleri böyle yönetilmez, ilişkileri geriyorsunuz" diyen orta sınıf menfaatçilerinden ise hiç değilim.
mustafa suphilerin katledilmesinden sonra, tkp genel sekreterliği yapmış za. tkp bu dönemden sonra stalinizmin bir aygıtı olmuş, kemalizmin baş destekçisi haline gelmiştir uzun bir süre.
saat 1.50de başlamış, 80 saniye devam etmiş akabinde tüm antalyayı göt etmiş yağmurdur. balkonlarda ben dahil azımsanmayacak bir topluluk mal gibi kalmıştır.
meb, an itibariyle açıklama yapmaktadır. kpss ile ilgili kopya rezaleti yüzünden, daha doğrusu bence kpss gibi bir sınavın varolma rezaleti yüzünden binlerce öğretmen yine işsiz...
sonradan gelen edit:
ortaokuldan çıktık lgs, liseden sonra öss, üniversiteden sonra kpss, kpss'den sonra bilmemne ss. sınavlar üzerine kurulu bir gelecek planlaması. hele dört sene götümüzü yırtıp ardından "yok arkadaş dört sene okudun ama sen hala öğretmen değilsin" yaftasını yemek. kpss'mi ye demek istiyorum ama tek başına bir boka yaramayacağının şu an farkındayım...
Gazzeye giden yardım gemileri sonrasında gerilen ortamın sonucu israil'i Türkiye başta olmak üzere çoğu ülke kınadı. Elçilerini geri çekti. bugün ise mecidiyeköy taraflarında bir grup solcu, sendikacı, işçi ve gencin talepleri vardı. Medyada bilumum islamcıların gösterilerinden dolayı kendilerine pek yer verilmedi.
Kınamak yetmez, çok konuşma Tayyip ilişkileri kes, anlaşmaları iptal et, Heronlar geri ver, israilden silah almayı bırak şeklinde özetlenebilecek talepler yurdum solunun sloganlarını da yansımıştı.
Akdeniz üniversitesi Maliye bölümünüde asistan hoca. Öğrencilerinin problemlerine duyarlı ve asistanların güvencesiz çalışmasına karşı asistan mücadelesinde ön saflarda yer alan bir kişidir. Ayrıca "devrimci marksizm"de yazarmış. Link burada:http://www.nadirkitap.com...ik-dergi-dergi313601.html
Fransa 68 olaylarında başı çeken troçkist gençlik örgütüdür. Sonradan Komünist Liguee dönüştüler ve 4.enternasyonal'in (Bir-Sek) Fransa seksiyonu oldular. Fransa 68 ile okuyabileceğininiz tüm kitaplarda ismi geçer. 2008 itibariyle de Yeni anti-kapitalist partiye dönüştüler.
Patronların maliyetleri kısmak daha fazla artı-değere el koymak adına, güvenlik önlemlerini kısması, tırpanlaması sonucu gelişen işçi ölümlerine verilen addır. Ağır, enformel sektörlerde ve esnek istihdam biçimlerinde çalışan işçilerin başına daha fazla gelir. iş cinayetleri ülkede en fazla kot taşlama, maden ve liman sektörlerinde meydana geliyor.
Edit: Şimdi beyinciğim dürttü. Böyle birşey belki alakalı olabilir; 79 iran devriminden sonra Mollalar tarafından savunulmuştur. Şöyle efendim, 1 Mayıs afişlerine bakınız iran'da. Sınıfsız islam düşüncesi vardır. Fakat Rafsancani gibi patronların varlığıyla ben zaten kendimi çürüttüm sözlük.
sendikal bürokrasiye ve emperyalist-kapitalist sisteme karşı enternasyonalizmin ve dervrimin bayrağını taşıyacağını düşündüğüm partileden biridir. Safkan trockist olmamakla beraber(bilindik pabloculuk eleştiriler,stalinistlerle iş yapmama) liberal ve ulusalcı falan da değillerdir. iyi çocuklardır içerler, slogancıdırlardır pankartlertları ve flamaları dün imalathaneden çıkmış gibi kızıldır.
Ayrıca Sungur hoca faktörü vardır. Son peygamberdir...
(bkz: Sungur Savran)
(bkz: Şiar Rişvanoğlu) http://www.iscimucadelesi.net
anatomik bir duruş sergilemekten ziyade omurgasiz duruşları tercih ederler. Anatomiye ve tıp biliminin açıklayacağı bir durum değildir efenim. Ancak Marx amcanın izindekiler bu durumu çeşitli yöntemlerle açıklayabilir. Marksist cenaha göre iP,CYDD veya TGB tarzında kluplerde takılan bu arkadaşlar burjuva devletinin ve şovenizminin en yakından, en ortasından tutmuş şahsiyetlerdir...
Bir de kendine en hakiki sosyalist, en hakiki devrimci tanımlamaları yapan abilerimiz, kardeşlerimiz vardır ki aslında saf ulusalcıdır bunlar. Ne yapar bunlar mesela, cumhuriyeti savunurlar, Türkan ablanın yanında saf tutarlar, darbecileri överler. Bunlara da Lenin abimiz sosyal-şoven der. Yani aslı sosyalist ancak ulusalcı.
Bir de bu tipler kendilerini eleştiren herkese liberal derler ki. Savunma mekanizmasının en omurgasız halidir bu...