hiçbirşeye ağlamayan üzülmeyen ben, katı bir adam olan ben, buna hüngür hüngür ağlarım hiç ne derler diye düşünmeden.
o benim hayatta en değerli şeyim, annem. herzaman iyiliğimi düşünen gece işe geldiğimde yemek hazırlamadan uyumayan annem, dünyanın tek ard niyet düşünmeyen varlığı, sen hiç eksik olma, çok seviyorum seni, her gün sabah seni öperek işe gitmemin sebebide çok sevdiğimden kaybetmekten korktuğumdan, annem gitme sen.
ne kadar çabalarsanız çabayın bazı kızlar tavlanmaz.
yapmanız gereken hoşlandığınız kişiyi görmezden gelin, o yokmuş gibi davranın, onunla karşılaştığınızda sıradan insanmış gibi sohbet edin geçin. böylelikle hep ilgiyi üzerine çeken hep ilgi görmeye alışan hatun kişi şaşıracak ve bu davranışın nedenini merak edecektir. bunu düşünürken farkından olmadan size yaklaşıp öğrenmeye çalışacaktır, öğrenmeye çalışırkende ilgisinin arttığının farkına varacaksınız.
geçenlerde ankara ya gitmiştim bir ziyaret için, tekrar geri dönmek için aştiye geldim ve otobüs saatini beklemeye koyuldum, yan bankta oturan kıvırcık saçlı minyon esmer bir hatun oturuyordu, kulağında kulaklık elinde telefon dünya umurunda değildi sanki; baktım hatuna tatlı bişeydi gözüm kaldı kızda.
aradan 15-20 dk geçer geçmez hatunun yanına yaşlı bir kadın geldi, el işaretleriyle ileriye kaymasını söyle halbuki kızın benden tarafı komple boştu oraya oturabilirdi, kız bozuntuya vermeden dediğini yaptı ve yanaştı benden tarafa doğru aramızda bir metre var yok hemen yan banktaydı, bende de kulaklık falan var ama bütün dikkatim hatunda, baya ilgimi çekmişti.
bir süre sonra yaşlı kadın tuhaf hareketler yapmaya başladı, elinde birşey varmış gibi sallıyor sağa sola atıyor gibi el kol hareketleri yapıyor, kız da tedirgin olmaya başlamıştı kulaklığı falan çıkardı göz ucuyla yaşlı kadını izliyordu.
kadın hareketlerini dahada artırdı artık ben bile rahatsız olmaya başlamıştım; eğildim yavaşca hatuna istersen bu tarafa gel (oturduğum bank) dedim biraz kaydım yer verdim, yavaşça geldi teşekkür etti, kafamla işaret ettim ''ne demek'' diye. yine sessiz sessiz oturmaya başladım,
(muhabbete de girmedim kız yer verdi geldik hemen asılmaya başladı diye düşünmesin diye hiç istifimi bozmadım aynı moddayım)
yine arada çaktırmadan bakıyorum çok tatlı görünüyordu hatun.
aradan yaklaşık yarım saat falan geçti, yaşlı kadın tek başına oturduğu banka çantasında ne var ne yok doldurmuş hatta ekmek falan da çıkarmış hem yiyor hem hareketlerine devam ediyor, bir kaç kez kıza birşey atıyormuş gibi yapıp kız ürkmeye başlamıştı, çok tedirgin olmuştu, yaşlı ve dengesiz olduğu için birşey de diyemiyordu, yine bende rahatsız olmaya başlamıştım, kıza döndüm tekrar :'' istersen karşı banka geç rahatsız olduysan(hemen sol tarafımdaki bank). kız dedi ''bilmiyorum ki''. karşıda bir adam vardı dedim; beyefendi ileriye kayar mısınız hanımefendi gelecek. adam kaydı ileriye kız o tarafa geçti. biraz daha rahatlamaya başlamıştı. ama sanki üşüyor gibiydi, ankara yı bilenler bilir akşamları çok soğuk olur.
titremeye başladığı belliydi mont vardı ama üzerindeki inceydi üsüyordu, etraftaki banklar hep doldu bizden başka
8-10 kişi daha vardı bu yüzden rahat da değildim kızla ilgilenmek için.
bir an cesaretimi topladım, yanımda bulunan çantada bir deri mont daha vardı her ihtimale karşı üşürsem giyerim diye getirmiştim, çıkardım uzattım hatuna, al bunu giy dedim. yok hayır sagolun dedi, yok dedim lütfen giy otobüs saattin gelince verirsin dedim, herkes dönüp bana bakıyordu içlerinden ne geçiyordu bilemem ama ben bozuntuya vermedim yaslandım banka attım bacak bacak üstüne telefonla uğraştım. o sıra kız çantasında bir fıs fıs çıkardı ağzına sıkıyordu sanırım astım hastasıydı, biraz daha ilgilenme hissim vardı ama etraf insan doluydu birazda çekindim, ben bunları düşünürken kız montu çıkardı kalktı bana verdi, ''çok teşekkür ederim iyi yolculuklar dedi'' bende rica ederim diyebildim ve kalktığına üzüldüm.
biraz zaman geçtikten sonra oturmaktan sıkıldım aldım çantamı peronlara doğru yürüdüm, sola döndüm baktım o kız, ayağının yanına çantalarını koymuş otobüsünü bekliyordu aramızda 10 metre var yok yine üşüdüğü belliydi titriyordu, o sıra biraz daha ileride çaycıyı gördüm (ankara da aştide gezici çaycılar vardır) hızla gittim iki çay aldım ikişer şeker attım, çayları alırken kafamı kaldırıp baktığımda kızla gözgöze geldik (sanırım gittiğimi düşündü) aldım çayları yavaşça gittim yanına'' al dedim için ısınsın'' yok teşekkür ederim dedi. ''al lütfen üşüyorsun'' dedim aldı ve teşekkür etti içmeye başladı, (ben yine kız asıldığımı düşünmesin diye muhabbeti ilerletmedim kızda konuşmadı) biraz içti, çayı kenara bıraktı, muavine bileti gösterip birşeyler sordu, arar topar çantalarını alıp çok teşekkür ederim deyip benim otobüs bir alt kattan kalkıyormuş dedi iyi yolculuklar dedi gitti.
bir an düşündüm acaba gitsemiydim peşinden gitmesemiydim diye düşünürken gözden kayboldu.
sonra dedim ki hayatta bazen kararları hızlı alıp uygulamak lazım.
aşti de otogardaki çay içtiğimiz hatun, çok tatlıydın, devamını getiremediğim için üzüldüm.