Şehrin kalabalığınında kapitalizmin göbeğinde kalmış sağında ve solunda dev plazaların bulunduğu boş bir arazide iki basit direğe takılı bir tabelada
" bu arazi s**** b****'na aittir yazması.
" hayat geçmişe doğru nasıl sonsuza uzanıyorsa, geleceğe doğru da öyle uzanır, bu bir zar oyununa benzer yaşanabilecek bütün olasılıklar aslında daha önceden yaşanmış olanlardır"
Yunanlısına 'Eros', Romalısına 'Amor' dediler. ikisini de Tanrı yaptılar aşkın başına. Tanrı olmak basitti de hiç gerçek olmadılar. Masal olmak çok koydu gerçek olmayan Tanrı kırıntılarına. Gün bitti, değişti zaman. Ne Roma kaldı geriye ne eski Yunan. Eros' tan biblo yaptılar, Amor' dan parfüm. Tanrılıklarını satıp ekmeklerini kazandılar.
Aşk ateistti, çok geç anladılar...
Kayserili üvey anne suç işlediği için devlet tarafından cezaevine cezasını çekmesi için yerleştiriliyorsa devletin birincil görevi suçlunun can güvenliğini sağlamak olmalı, doğru olan bu.