Chp'li şaban sevinç ve tuncay özkan'ın birbirlerine girmesiyle öğrenilen konudur.
iddiaya göre cehaşpe içinden konuşan bazı üst düzey partililer diyor ki: cehaşpenin kararları gizli bir merkez tarafından alınıyor, bu kararlar genel başkanlığa dikte ediliyor, onlar da partiye dayatıyor.
Cehaşpeyi perde ardından yöneten bu gizli el kim ola ki acep?
yine temennileri turmadı, gayretleri sonuç vermedi yani. kemal, alman dergisine röportaj verip yine "türkiye'ye turist yollamayın ki ekonomik kriz olsun" dese... tekrar denese? olur mu ki?
Osmanlı'nın fars şahı ismail ile mücadele ettiği dönemde anadolu topraklarında yiyip içip yaşadığı halde şahın tarafını tutarak yaptığı nankörlük ve ihanettir.
Benzer bir ihaneti asırlarca bu topraklarda yaşayan, sağ salim emniyet içinde hayatını sürdüren ve ruslar doğudan anadolu'ya girince aniden haçlı ruhu kabarıp müslüman komşularını katleden ermeniler yapmıştır. Sonra da soykırım zart zurt. Ulan madem osmanlı size soykırım yapacaktı yüz yıllardır nasıl rahat içinde yaşadınız?
kurtuluş savaşının önder kadrolarından, meclisin kurucularından bir kısmıdır.
milli mücadeleyi, kuvayı milliyeyi, kurtuluş savaşını dillerinden düşürmeyen kesimlerin bu isimlere saygı göstermesi, bu kesimlerin samimi olup olmadığını belirleyicidir.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası:(1924 - 25)
Başkan Kâzım Karabekir, ikinci Başkan Dr. Abdülhak Adnan (Adıvar) ve Hüseyin Rauf (Orbay), Genel Sekreter-Ali Fuat Paşa (Cebesoy). Diğer merkez yönetim kurulu üyeleri ise Rüştü Paşa (Erzurum mebusu), ismail Canbolat (istanbul), Sabit (Erzurum), Şükrü (izmit), Muhtar (Trabzon, Halis Turgut (Sivas), Necati (Bursa), Faik (Ordu) Beylerdi.
Bunlar tek parti (chf) karşısında ikinci bir oluşumu kurup yürütmüşler, bunun sonucunda 6 buçuk ay içinde partileri kapatılmış, yıllar içinde bu isimlerin bir kısmı idam edilmiş, bir kısmı yargılanmış, yazdıkları yakılmış, kendileri ülke yönetiminden uzaklaştırılmıştır.
dinsiz ateist komünistlerin nasıl vahşi ve cahil olabildiklerini dünyaya göstermiş olan yakın tarih gerçeğidir.
kamboçya'da 1970 li yıllarda iktidarı ellerine geçiren kızılların hayvanlar gibi uyguladıkları vahşet ve katliam, bu türün içinde yatan hastalıklı ruh halini göstermektedir. milyonlarca insanı kafalarına şiş saplamak gibi kendilerini tatmin eden psikopat yöntemlerle katletmişlerdir.
Öyle ki, dönemin tanıkları, kızıl kmerler denen ateist sürüsünün sırf gözlük taktığı için bile "adam okuyan bilinçli biri olabilir, köylü sınıfından değil" mantığıyla insanları alıp acılı yöntemlerle öldürdüklerini anlatıyorlar.
(buradaki gezici it sürüsünün davranışlarını hatırlarsanız bu gürüh eline güç geçirse neler olabileceğini kıyaslayabilirsiniz)
ateist vahşetin izleri için bir yerli bir yabancı kaynaklı iki kısa videoyu izleyiniz. katliamların eserleri bugün kamboçya'da soykırım müzelerinde sergilenmektedir.
Gazze'ye uygulanan ambargoyu delmek amacıyla 15 Mayıs'ta Norveç ve isveç'ten yola çıkan Özgürlük Filosu'nun israil ordusu tarafından durdurulduğu bildirildi.
Gazze'ye tıbbi malzeme taşıyan ve Norveç bayrağı asılı gemide aralarında gazeteci ve insan hakları savunucularının da yer aldığı 16 ülkeden 22 kişi bulunuyor.
1669’da ingiliz elçisinin papazı olarak gelen ve 1770’lerde Osmanlı topraklarında 7 yıl kalan Dr. John Covel, arkadaşına yazdıkları içinde şu satırlara yer vermektedir:
“Tüm şehir [istanbul] boyunca (bir veya iki kere tamamen kendi başıma) büyük Türk kalabalıkları arasında gidip geldim; yine de seni temin ederim ki dünyanın en ufacık bir hakaretiyle karşılaşmadım; tam aksine olağanüstü bir nezaket gördüm… Ve tüm bu büyük kalabalıklar arasında herkes bizim vaaz sırasında olduğumuz kadar sessiz ve düzenlidirler. Eğer öyle olduğunu görmeseydim muhtemelen inanamazdım buna, benden öğrendiğinle sen de bu harika [şeye] inanabilirsin.”
Mısır'ın başkenti kahire hayvanat bahçesinde yaşanmış olaydır.
şimdi orada yönetimde bizdeki cehaşpelilerin pek takdir ettiği diktatör sisi var. bu sebepten kimse sesini çıkaramamış ama bir çocuk sonunda "kral çıplak" der gibi "olm bu bildiğin eşek lan, boyaları akıyo" deyince mesele açığa çıkmış. https://www.haberler.com/...-boyayan-11088263-haberi/
islam toplumunda insanların renklerine, zenginliklerine, ırklarına bakılmaksızın aynı kardeşlik duygusu etrafında toplayıcı anlayıştır.
faşizm ve ırkçılık demek, ayrılık ve sorun demektir.
temennimizdir.
zaten kendisinin de böyle bir niyeti olmadığından önce başkanlık seçimleri öncesi ortalık hareketliyken el çabukluğuyla muhalifleri şutladı, sonra da il yönetimlerine, belediyecilere filan dar alanda "telkin"de bulunarak kurultay karşıtı açıklama yaptırttı.
biz de kalmasından yanayız. hatta elin ingilteresinde, belçikasında kral var kraliçe var da bizde neden olmasın? turistler sorarsa ülkenin başında yok ama bir partinin başında kral var deyip işlek bir turistik mekanda sergileyebiliriz kendisini.
Dünyaca ünlü israilli piyanist, orkestra şefi, aktivist Daniel Barenboim, israil meclisinde kabul edilen ve yasalaşan "Yahudi ulus devleti" yasasının, sadece yahudileri kapsayan ırkçı bir yasa olduğunu belirterek, "Bugün israilli olduğum için kendimden utanıyorum" dedi.
Bizim buradaki israil dostları sebatayist kalıntısı yahudiseverler bile utanmıyor ama adam utanıyor. vicdanlı adammış.
"imza toplanıyor" lafını duyduğu anda bile sinirden salçalık domates gibi olan kızıleniklerin yüce sultanı.
sezarları.
çok akıllı fizikçi muarrem'i "gel bakalım buraya muarrem" diyerek seçimde öne atmış, o kalabalıkta gargaraya getirip muarrem destekçilerini parti yönetiminden şutlamış olan uyanık.
ateistlerin inancıdır.
dünyanın dönmediğine, başlarının döndüğüne inanıyorlar. Ayrıca uzayın dünyadan büyük olmadığına, yıldızların da çakıl taşı kadar olduğuna inanıyorlar. Neymiş, gidip gözümüzle mi görmüşüz? o yüzden inanmıyorlarmış.
bir de insanoğlu her gün kendini yeterince sıkıp enerjisini kıçında toplarsa ve uçmayı hayal ederse yaklaşık 2 ila 3 bin yıl içinde götümüzde roket evrimleşeceğini de söylüyorlar.
size diyolar olm insanoğlu. uyumayın, sıkın poponuzu.
sosyalist venezuela'da beklenen durumdur.
müslüman olan "çakal" carlos'a sahip çıkan tek ülke böyle olmayaydı iyiydi ama...
"Dünyanın en büyük kanıtlanmış petrol rezervine sahip Venezuela'da beş yıldır süren ekonomik kriz nedeniyle halk gıda ve ilaç maliyetlerini karşılayamaz hale gelirken süpermarket rafları da boş kaldı. Suç oranının arttığı ülkede halk gece evlerinden çıkmaya korkar hale geldi."
ülkedeki sosyalistler ekonomik çöküşü emperyalist güçlerin, daha doğrusu abd'nin müdahalelerine bağlarken sokakta sosyalist yönetim aleyhine örgütlenen gençler "abd suçlu değil, hükümet suçlu" diyor.
bizdeki eyitimli çok bilmiş twitter solcularıyla aynı düşüncedeler yani; "dış güşlerin oyunu demeyin olum, goca abd işi gücü bırakup biznen mi urğaşıyor?" diyerek yönetimin devrilmesi için çalışıyorlar.
Dr. rıza nur'un lozan'a gidişi esnasında yaşananları yazdığı hatıratında yer alan bir paragraftır.
(not: he he herkes deli bi sizinkiler akıllı. he muharrem'i seçim gecesi kaçırıp yerine uzaylı android koydular he)
"Bizde ne hazırlık var, ne dosya var, hiçbir şey yok. Lord Curzon gibi birtakım resmi diplomatlar burada. Hem bunların mükemmel dosyaları vardır. Ne yapacağız! Hey’et-i Vekile bize giderken bir içtimada avuç içi kadar bir kâğıda sığan bir talimat verdi. Mustafa Kemal, ismet ile beni bir tarafa çekti. Galiba ne bahasına olursa olsun sulh istiyor. «icabında istanbulu da bırakın» diyordu. Doğrusu Trakya için zahmet çekmedik, kolay aldık. Sade Dimetoka’yı boşuna kaybettik. Fakat ismet Lozan’da Musul için daima bana, «Canım gel şunu bırakalım da sulh yapalım» der, beni zorlardı. Ben «Olmaz, bütün mukavemetleri yapalım» derdim. «Canım sonra boca ederiz. Sulhu kaçırırız. Verelim.» derdi. Boca onun tabiridir. ihtimal ingilizler, Trakya ve istanbul
için de Musul gibi yapsalardı oraları da vermek isteyecekti."
tarihimizde bir figür olan yahudi haim nahum'un peydahladığı evlatlarının buralarda ses vererek dedelerini savunmak için çabalamasıdır.
ne demiş şair:
"ulur aya karşı kirli çakallar."
hakikat ay gibi dururken ona tahammül edemeyerek uluyan köpek soyları böyledir işte.
videoda bir kısmına değinilen, joseph grew'in anlattıklarıdır.
(not:dikkat, alerjen uyarısı. gerçeklerden hiç hazzetmeyenler, herhangi bir bilgiye beyinlerini kapatıp kepenk indirmiş olanlar, tarihe alerjisi olanlar seyretmesin. videomuz ulusal tv veya sözcüde değil, izlemeyin siz.) https://www.youtube.com/watch?v=fKVBIykrUXQ
ip partisi (şu meral'in başkanı olduğu bildiğiniz ip işte) çanakkale il başkanlığında ayağını bayrağın üzerine atmış götünü devirip keyif çatan teresin görüntüsüdür.
anlatmaya gerek yok. gürüyorsunuz.
Dersim'de devlete karşı isyan eden aşiretlere uyguladığı politikadır.
Devlete ayaklanan dersim çapulcularını köpek gibi öldürüp dağıtmıştır. Başlarındaki rıza isimli isyancı dümbük de idam edilmiştir. o dönemin şahitlerinin aynen ifadeleriyle mağaralara tıkılanları fare gibi gazla zehirleyip imha etmişlerdir. ilk kadın türk savaş pilotu sabiha gökçen de kendi isteği ile m kemal tarafından operasyonda görevlendirilmiş, isyancıların üstüne bomba yağdırmıştır.
Üstteki entrye sesli gülsek ayıp olur mu ki?
Mevlana'nın islamla ilgisi yokmuş
Zaten şeyh de değilmiş.
Hmmm. Demek ki nazım bunları bilmiyordu, onun için "mürid" olmak istiyordu.
Ha gayret. Az daha eğip bükersek orada kastedilenin aslında konfiçyüs olduğunu filan çıkarıp sorgulanamaz, eleştirilemez, dandik olduğu itiraf edilemez şairinizi bu işten sıyırabilirsiniz.
üüzerinde değişiklik yapılarak ağırlaştırılması gereken maddedir.
....."Her kim Allah'a veya semavî dinlerden veya bu dinlerin peygamberlerinden veya mukaddes kitaplarından
veya mezheplerinden birine hakaret ederse; bir kimseyi dlini inançlarından veya mensup olduğu dinin
emirlerini yerine getirmesinden veya yasaklarından kaçınmasından dolayı kınar, tezyif veya tahkir eder yahut
alaya alırsa altı aydan bir yıla kadar hapis ve beşbin liradan yirmibeşbin liraya kadar ağır para cezası ile
cezalandınfer.
Üçüncü fıkrada yazılı suçlar basın, yayın yolu ile işlenirse, ceza bir misli artırılarak hükmolunur.
Bilinci fıkrada yazılı suçların basın ve yayın yolu ile teşvik ve tahrik edilmesi halinde aynı ceza uygulanır."
odtü'de devlet başkanına hakaret eden aşağılık pankartı açan orospu döllerini fikir özgürü ilan edenlerin bugün ağızlarına ne girmiş böyle yav dedirten bir gündür.
o 15 temmuz'da sela okuyan müezzinlere saldıran vatan millet düşmanı maymunlarla gezide etrafı yakıp yıkan ve halen elini kolunu sallayarak dolaşan alman osuruklarını ve buralarda "halkın din ve inancına saldırıp hakaret ederek kin ve düşmanlık körükleyen" kerhane yetişmeleri için de bir an evvel adalet yerini bulsun diye sivil toplum olarak elimizden geleni yapalım.