Konusu: Kano Haruko (Naka Riisa): Ünlü moda dergilerinde yer almış, mükemmel bir moda anlayışına sahip bir kızdır. Ancak onun hayali bir lise ögretmeni olmaktır ve bu hayalinden vazgeçmek gibi bir niyeti de yoktur. Haruko eski ögretmeni tarafından Yüksek Japonca Dil Okuluna üç aylığına öğretmen olması için çağrılır. Orada yabancılara Japonca ögretmeye başlar. Haruko artık 9 yabancı ögrencinin antrenörlerüdür. Yüksek Japonca Dil Okulunun stajyer Ögretmeni Haruko kendi inaçları dogrultusunda Bir lise ögretmeni olacaktır.
tanım: 24 saatlik süreçten sonra en çok oy alan entrylerin sıralandığı listedir.
abi siz şaka mısınız? bu mudur yani? bu ne amk? 28 martın en beğenilen entrylerinde akıl almaz bir çılgınlık var ve bu sadece orada kalmıyor, sol frameden de çıkmıyor bu konuşmalar. bakın beni çok entry okuyup oylayan, entry giren biri olarak görmeyin. ben her gün gelirim buraya dün beğenilen entrylere bakarım oy veririm, beni etkileyen entry varsa gider araştırırım. sonra o gün benim için biter. evet normalde kalıp sol frameden çıkan başlıklara yorum atabilirim. atmıyorum neden atmadığım da çok belli. o kadar iğrenç entryler için de bu entry en güzelini açıklamıştır.(#19165070)
ya hadi kürdistan, kürt, pkk'lara atılmış lafları saymıyorum. onlardan kimse bıkmaz o her ertesi gün en beğenilenlerde bir tane olmazsa benim günüm kötü geçer o allah'ın emri zaten. peki diğerlerine ne demeli.
her allah'ın günü hep bunlar:
-forum benzeri başlıklara atılan entryler.
-açılan başlığa sokulan laflar.
-sözlük yazarlarının itirafları(o kadar itiraf içinde nasıl sadece o itiraf o kadar oy alıyor hala anlamış değilim.)
-futbolcu, teknik direktör, politikacı, peygamber'lere atılan laflara karşın ustaca yazılmış bir entry.(abi tamam olsun olmasın demiyorum ama her gün ya her gün!)
hadi ben iyimser bir insanım bu kadar olsun neden olmasın, illa ki bu konular da açılacak ama bugünküsü tam bir facia. allahtan yaran facebook iletileri fazla çıkmıyor da ondan kurtuluyoruz. bir kaç tane güzel entry de olmasa forumdan geçilmeyecek burası. hala bir kaç tane iyi okuyan oy atan insanlar da var da geçen haftanın en beğenilen entry'lerine güzelleri giriyor.
Geçen sene başlayan ve daha dün biten(bitirdiğim) animedir kendileri. Hikaye yakın gelecekte, insanların ruh halleri ve kişilik değerlerininin anında ölçülüp nicelenebildiği bir ortamda geçiyor. insanlardan alınan bu bilgi kaydedilip işlenebiliyor ki animenin ismi olan "Psycho-Pass" de kişinin yapısal (varoluş) değerini ölçmek için kullanılan bir ölçündür (birim). Hikayemiz de işte böyle bir dünyada suçu kontrol altında tutmakla görevlendirilmiş "polis memurumuz" Shinya Kougami ve Akane Tsumemori etrafında şekilleniyor.
Anime belki de en güzel yanı tipik animelerin etrafından sıyrılıp kendi çizgisini koruması ve diyalogların, o ütopik dünyanın şekilleriyle sizi düşünmesidir. Bunun en güzel örneği "Sibyl Sistemi" adında kurulmuş ve insanları gözetleyen onların stres seviyelerini ölçen yapay bir ölçerdir. Bu ölçer "Psycho-Pass" şeklinde bir puan belirleyerek insanların ne kadar stresli ve suça ne kadar eğilimli olduğunu gösterir ama bunu tabii ki de toplumun belli bir kesimi beğenmez ve isyanlar çıkar. işte böyle Dünya'dır burası ki olması da çok imkansız değil bilim kurgu açısından bakarsak ya da futuristik açıdan.
entry yazmam ve başlık açmam belki de onlar sayesindedir. ekşi sözlüğün büyük geçmişi yüzünden o kadar anime başlığı vardır. bizde de niye olmasın değil sayın animeseverler?
2009'da başlayan ve hala devam eden bir mangadır. 6 nisanda da animesi çıkıyor. Konusu da böyledir,
Yüzyıllar önce insanlık devler tarafından yok olmanın eşiğine geldi. Devler hakkında bilinen şeyler, uzun olduklar, akıllı olmadıkları, insan yedikleri ve en kötüsü de bunu beslenmek için değil zevk için yaptıklarıydı. insanlığın küçük bir kısmı kendilerini en uzun devlerin bile ulaşcamacığı çok yüksek surların arkasına hapsederek hayatta kalmayı başardı.
Günlerden birgün, 100 yıldan fazla zamandır her hangi bir dev tarafından saldırıya uğramamış bu şehirde genç Elen ve üvey kızkardeşi Mikasa, dev surların çok büyük bir dev tarafından parçalandığına şahit olurlar. Küçük devler şehire dolmaya başlar ve bu iki küçük çocuğun ailesini gözlerinin önünde canlı canlı yerler. Bundan sonra Elen tek bir tane bile bırakmadan tüm devleri katledeceğine yemin eder.
Manga kolay kolay okumam bu mangaya da başladığımdan 1 ay sonra animesinin fragmanı çıktı. çok hoşuma gitti. zaten şu aralar hangi mangaya başlasam ya bitiyor ya da animesi başlıyor. mangası maalesef haftalık değil aylık çıkıyor ama 40 sayfaya yakın okunabiliyor. güzel bir şey bu. açıkçası internetten tanımını buldum ama bu tanıtım hiç yakışmıyor çünkü pek fazla shounen değil bence.
ben de olduğuna inandığım bir hastalıktır. görüyorum böyle etrafta insanlar çalışıyor yorulmuyor falan ama ben de öyle bir şey var ki. Ben çok yalnız kalmaya alıştım sanırsam. insan görmesem banyo yapmıyorum o derece ama bi' ara o kadar çok sıkıldım ki az kalsın bulaşıkları yıkıyordum tam son anda youtube'da görmediğim bir kedi videosuna rast geldim de kurtuldum.
Yine the sims serisinin yaratıcısından spore'un bir devam niteliğinde olan aksiyon-rpg türünde bir oyundur. hack 'n slash ve rpg türünü sevenler için birebir olan bu oyunun en büyük dezavantajı oyunun çevrimdışı oynanmaması. evet bildiğin gidip oyunu satın alıyorsun.
aynen benim gibi yani. oyunu alınca daha başlamadan konusunu açtım. çok ilgincim biliyorum ama oyun güzel gibi görünüyor.
bir diğer dezavantajı ise önceki oyuna göre yaratıcılığın yani yaratık yaratma olayının detaylarının biraz daha kısılması olmuş. her ne kadar yine etraftan kemik, dna vs. toplayıp kendinizi geliştirseniz bile önceki oyuna göre bu geliştirme gayet sınırlı.
Türkiye halkının küfür ve beddua gazabından kurtulamayan bu işlerin bir anda bir kişide bütünleşmesidir.
Yani 40 yaşında sadece yanlarda saçı olan ama ortası boş olan bir adam düşünün. Bu adam hem ösym yönetim başkanı hem son 2 derbiyi yöneten bir hakem hem de akpli büyükşehir belediyesi başkanı. yüzdelik dağılım olarak grafik de yapardım ama herkesin gülmesini beklemek zorundayım galiba. **
Drama-Gerilim türünde 2010 Japon yapımı bir filmdir.
Bir öğretmenin çocuğunu sınıfındaki bir kaç öğrenci tarafından öldürülmesi üzere onlara acımasız bir işkence çektirir. bunun sonucunda hem o çocukların hem de diğer çocukların hayatları bir anda değişir.
Kimse pek beğenmez uzak doğu filmlerini ama ben Son Veda filminden sonra artık her şeyi yapacaklarına inandım drama ile ilgili ve bildiğiniz bu film hayatınızı sikip atıyor. Eğer çok pis depresyona girecek bir haliniz varsa bu filmi izlemeyin ama şu aralar hayatı boşluyorsanız kendinize geleceğinize inanıyorsunuz bu film tam size göredir.
Sadece kurgu alanında da değil. Hikayenin gidişi sıra sıra herkesin bir şeyler itiraf edişi sözlük yazarlarının itirafları bu itirafların yanında çok sönük kalıyor.
Sahnelerin harika açıdan çekilmeleri olsun, küçücük çocukların o rollere inanılmaz tüyler ürpertici bir şekilde de olsun harika bir görsellik sağlıyor.
ufak bir edit: film imdb'den 7.9 puan almakla birlikte. 12 adayda 4 tane ödülü vardır.
an itibariyle linkini vereceğim site, bütün mangakaların twitterlarını toplamış ve mesajlarıyla beraber bir çeşit güncellem yapmıştır. bu listenin içinde en sevilen ve en popüler mangakalar da vardır.
şu anda ise tek olmayan sanırsam KHR'nin mangakası. Merakla bekliyoruz.
Reyting komasına giren bazı dizilerin yapımcıları ve amcaları böyle toplanıp dizilerimizi çiftleştirelim adına da şunu şunu koyalım şöyle olsun demeleri lazım bence. köpeklerdeki kırmalar gibi bu dizi kırmaları da çok satar hem.
micheal jackson'ın herkesi etkilediği ve etkilemesi de gerektiği tartışılmazdır. Fakat bir yetenek yarışmasına sürekli aynı şeyle çıkılması mantıksızlıktan başka bir şey değildir. Sürekli çıkıldığı halde de yine de bazılarının evet oyu alması mantıksızlığın da ötesinde bir şeydir. Kabul edilemez.