yukarılarda okudum, uyuduğum bir kaç saat için vicdan azabı duydum diye yazmış bir yazar.. gerçekten çok fena vicdan azabı duyuyorum ben de, dün yürüdüğüm yoldaki çiçek kokuları ilk kez canımı yaktı. hep o kokuyu duyduğumda derin derin nefes alırdım. dün ise o derin nefesi almaya cesaret edemedim. gözümün önüne kapkaranlık yeraltında ölümü bekleyen insanlar geldi. sonra çizmesiyle sedyeyi kirletmeye çekinen madenci, kapkara delik çoraplarıyla sedyede gördüğüm vücut, kendisi çıkarıldığı halde "mahmut çıktı mı? mahmut çıktı mı? çıkmadı o" diye ağlayan adam, gencecik maden mühendisi kocası için ağlayan gencecik kadının gözlerindeki tarifsiz acı, acısından yumruğunu ağzına tıkayan bir kadın, kardeşini teşhis etmek için 50-60 cesete baktığını söyleyen abinin çökmüş omuzları... daha hangisini anlatayım? hepiniz gördünüz değil mi? hepinizin içi sızladı. ben artık asıl sorumluların bedel ödediğini görmek istiyorum, yapanın yanına kar kaldığını değil...ne adalete inancımız kaldı, ne insanlığa...
içimi sızlatan, gözlerimi dolduran cümle. hepimizin kendimize sormamız gerekiyor: "biz ne yaptık da bu insanlar kendilerini sedyeden hatta sedyeden değil üzerindeki örtüden daha değersiz hissediyor"
çok fena yanıyor canım çok.
insanların hayatının ucuz ve kıymetsiz olduğu ülke. düşüncene değer verilmez hatta düşünmesen daha iyi. fikrini söylemene müsaade edilmez, çünkü konuşursan kendinle birlikte bir kaç kişiyi daha uyandırabilirsin. senden tek beklenen bir ot olman. sana ne denirse onu yapman. kalabalık yaratman. alkış tutman. 200 (şu anda ki sayı ama görünen o ki çok çok daha fazla) vatandaşın ölmüş ama sen elinden gelse olayı örtbas edeceksin. şşşştttttttt!!! kimse duymasın!
vicdanın sana ne diyor diye sormak istiyorum bunu yazan arkadaşa. vicdan yok, akıl yok, fikir yok, insanlık yok, koyunluk dibine kadar, taraftarlık dibine kadar. sen göm kafanı kuma devekuşu kardeşim. devam et...
ulusal yas ilan edilmesi bir savaşta yenilginin kabul edilmesi anlamına mı geliyor? büyük bir acı yaşıyoruz ama ateş düştüğü yeri yakıyor. oradaki insanlara "acınız hepimizin, acınızı paylaşıyoruz" dememiz gerekmez mi?
dayanılmaz bir iç yangınına sebep olan kaza (!) hayatta en çok vicdanı olmayan insandan korkarım ve ne yazık ki para-güç ile vicdan çoğu zaman ters orantılı...