çok şükür bugünde kaybettik. ekseriyetle devam ediyor bu durum
"inanmışım kaybetmek esrarıdır esrarın,
çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
ipimden kurtulmuşum kaybediyorum"
bu satırlardan ibaret hayatım ve sisyphosun aksine ben kendimi yuvarlıyorum. düşüyor. yazgıdaki musa, yabancıda ki meursault. insan bir neden bulmalı. ölünce mutluluk geçirmeyen dostoyevski paltosu örtsünler üzerime.
depresif günler yaşıyorum. bir de bu boktan hislerin sebebini bulamayınca daha da kötü hissediyor insan. uykularım bile terk ediyor beni. oysa ben tüm sorunlarımı uyuyarak geçiştirirdim. yani sözlük kendimi savunamıyorum artık. aşk acısı bile çekiyorum. bıktım bu bunalımdan, depresif hallerden. isteksizlik o kadar çökmüş ki üzerime bunları yazarken bile zorlanıyorum. daha önce de yazmıştım, hayat vs ben. yeniliyorum.
kaçmanın en kolay şeklidir. tüm seçenekler size acı verecek haldeyken siz uyumayı seçersiniz, başka bir seçenek bulma umuduyla. sonra ne olur? uyanırsınız ve en kötüsünü seçersiniz. yıllardır yaptığım olay.
Biliyor musun,
aslında her şey başladığı yerde
biter ve bir bitki biter oracıkta.
Benim bitkim küçük kısır bir
zeytin ağacıdır . Güneye doğru
yola çıktığımda hep yolumu
kesen ve yollarda tüm kasvetimi
bir paket sigaraya kurban eden
küçük kısır bir zeytin ağacı . Bir
gün bir bahçem olacak ve zeytin
ağaçları yetiştireceğim . Anason ,
afyon ve zeytin ağacı . Bir gün bir
bahçem olacak ve kurtulacağım
tüm lanet arka bahçelerden.
insan olacağım. Sevgili, koca ya
da metres olmayı bırakıp ; bırakıp
araba yıkamayı , bulaşıkçılığı,
dost olmayı, insan olacağım.
Kimseye yer ayırmıyorum
bahçemde, yalnız ve mutsuz
olacağım. Gittiğim güne dek
hayatın beyin damarlarındaki bir
hava kabarcığı olacağım . Bir gün
patlayacağım ve her şey sona
erecek . Ne güzel , değil mi ? Hala
hayal kurabiliyor olmak , bekar
olmak , her gün kansere, AIDS'e
ve tüm illetlere biraz daha yakın
olmak ne güzel . istersen cevap
da verebilirsin , ya da en iyisi sus
biraz. Çünkü hep ben
konuşmalıyım ki gerçek gibi
dursun tüm bunlar .
bazen çok mutlu oluyorum, biraz sonra mutlu olduğum olay bana huzursuzluk veriyor. herkese olur bu biliyorum lakin bende aşırı oluyor. hatta mutlu olurken mutsuz olacağımı düşünüp iki duyguyu ayni anda yaşayabiliyorum. mutlu olurken mutlu olduğumda oluyor. mutlulukception gibi bir sey bu. her sey silüetinin silüetinin silüeti....
telefonumun sarji bitmeden sarja takmiyorum. bu da bütün hayatıma yansıyor. iyi de olsa kötüde olsa şeylerin dibini görmek istiyorum. mesela ben bu yazıyı saçmalamadan bitiremem. çünkü huyum bu. yiyeceğim eksilerde umrumda olmaz.
olabilecek ihtimallerden hiçbirinin sendeki eksikliği kapatacağına inanmama durumudur. hiçbir şey cezbetmiyordur artık. aramaktan da vazgeçmişsindir. velev ki yıldızlar yer yüzüne inse bile ''aa ne güzeller'' deyip uyumaya devam edersin.