özgün, yüreğiyle gören ve bu gördüklerini izleyiciye aktarabilen, yaptığı her reklamda insanın içine dokunmayı becerleyen yönetmen, iletişimci. rio'nun kurucusu aynı zamanda.
doğrusu türk hava yolları için tezahurat yapacağım aklıma gelmezdi.
yönetmen özer selik ve arkasındaki rio film'e neler desek ne methiyeler düzsek az kalır.
akıl eden, emeği geçen, gören, yaşayan, hisseden o hisleri bize en derinden hissettiren, böylesine bir gündemi 25 dakikada değiştirip, gecemizi şenlendiren / hüzünlendiren / anılara götürten herkese en içten teşekkürler.
iyi ki yapılmış, iyi ki geç de olsa kavuştuğumuz bir inönü'ye saygı belgeselimiz olmuş.
sabırsızlıkla beklediğim hatta heyecan, heves ve meraktan açıp açıp teaserı izlediğim, videoyu otomatik oynata sabitlediğim inönü'ye veda filmi. belki bir süprizle yeni stad da filmden göz kırpar.
insan yastığa başını koymadan önce kafasındaki işleri bitirmiş artık kendiyle yalnız kalma zamanı gelmiştir. işte bu anda akla düşendir sevgili.
sadece o zaman olsa uyumazsınız olur biter. bir yerde karşı koyamayacaksınızdır uykusuzluğa nasılsa. çözümlenir bu sorun böylece. ama işte...keşke sadece yastığa başın konduğu anda gelse denilir.
türkiyede çok fazla insan tarafından kullanılan bir antideprasandır.
ya hakikaten çok kötü bir dönemimdeydim anca vasat bir hale getirdi beni ya da benle bir sorunu vardı bu ilacın kullandığım zamanlar. plasebo etkisini bile görmedim kısacası.
keşkelerle başlayan duygudur.
ama unutulmaması gerekir ki yapılan şeylerden dolayı duyulan pişmanlık geçicidir. yapmadığımız şeyler için duyulansa hayat boyu bizimledir.
sütü sütlükten,çayı çaylıktan çıkaran karışımdır
ayrıca da yapılan araştırmalara göre; çaya süt eklemenin çayın kalbe yararlı etkisini azalttığını bulunmustur. fareler ve sağlıklı 16 kadın üzerinde yapılan araştırmada siyah çayın belirgin olarak damarların genişlemesini sağladığını, ancak bu etkinin çaya süt eklendiğinde azaldığını görülmüştür. bunun nedeni ise sütteki kazein proteininin çayla karışması durumunda çayda bulunan kateşin maddesinin yoğunluğunun azalması olarak belirlenmiştir
bazı zamanlarda hayatın yükünden ezilip, hani o hiçbir derdin, sorumluluğun olmadığı; tek sorunun dizlerimizdeki yaraların kabukları olduğu, bu kabukları da yolarken de garip bir zevk aldığımız; bir kaç şekere dünyayı bile unutacağımız zamanları hatırladığımızda duyduğumuz o buruk özlem.
yemesine doyum olmayan fakat fazla yenildiği takdirde barsaklar için pek hayırlı bir sonuç vermeyen beyaziyla, kırmızısıyla, karasıyla ağaçta yetişen meyvedir.
tıp eğitiminde kullanılan kadavraların, bozulmalarını önleyen, insanın burnunun direğini düşürecek kadar kötü bir kokuya sahip olan kimyasal.
ayrıca tek karbonlu aldehit.
sonuçta bir günlük diye okumaya başlayıp, içinde genç bir kızın hayata son bakışını, kanser tedavisi sırasında yaşadıklarını ve babasının kızına yazdığı iç burkan şiirleri bulursunuz.
bu dizelerden biri de annemin kitabı okumasından sonra odanı topla lafını hiç işetmemenin sebebidir.
dağınık bir odada
yaşanmışlık vardır
ben düzeni severdim
al işte...
sevgili adayı olan kişinin zaten hali hazırda başka bir ilişkisi olup olmadığıdır. çünkü bunu aylar sonra öğrenince can acıtmasından başka bir işe yaramamakta.