Çalgılı çengili bir ortamda gerçekleştirilirse tadından yenmeyecek olaydır. özellikle bülent hanım teyzemizin rakı bardağını eaaallllaaahhh nidasıyla yere fırlatışı ayrı bir zevktir. tek dikkat edilmesi gereken husus, bülent hanım teyze iyice kafayı bulmadan olay mahalini terk eylemektir. aksi halde karambole gelinebilir. *
joseph conrad'ın mükemmel romanıdır. oryantalist bakış açısından batı medeniyetini mükemmel bir dilde anlatır. roman genel olarak 'aldatma' ve 'kimlik' temalarını işler. joseph conrad'ın orta yaşlardan sonra ingilizce'yi öğrenip, mükemmel akıcı bir ingilizce ile bu başyapıtı ingiliz edebiyatına kazandırmış olması ayrıca hayret verici bir durumdur.
t.s. eliot'un mythic edebiyat öğelerini başarıyla uyguladığı eseridir. tipik bir modern edebiyat örneğidir. türkçe'ye rahmetli bülent ecevit çevirmiştir.
gün içerisinde haberlerde izlediğim hadisedir. savcının ayağına diken batmıştır. ambulans gelir. savcının tansiyonu ölçülür ve üniversite hastanesi acil servisinde başarıyla geçen bir operasyon sonrası savcının ayağına batan terbiyesiz diken çıkarılır. ülkemizde sokaklarda ölen, saatlerce ambulans bekleyip olduğu yerde can veren insanlar düşünülünce insanın ağlayası gelir.
Not: edirne hızır acil servisini konuya gösterdikleri hassasiyetten ötürü kutlarız.
eğlencenin başkenti memleketimizde zirve olsa da gitsek dediğim sorunsal. malum havalar ısındı, antalya'da sezon açıldı. cennete bir uluzirve yakışır kanımca. keşke olsa bu sorunsal da mazi olsa.
vakti zamanında şahit olduğum dolmuş jargonu. yaşlı amca şoföre doğru bağırır;
yaşlı amca: abem, mübarek bi yerde inecek vaa!!
şoför insanı: tamam emmi indiriverem!
simetri kişisi: ??!!??!!?!??!
şoför gider ilerideki caminin önünde durur. yaşlı amca iner. olay artık anlaşılmıştır.
doğru olması kuvvetle muhtemel önerme. salak bir kız insanı ne kadar fizik harikası olursa olsun etkileyici olamaz diyenlerin söyleyeceği cümle. kişi sadece sürtünecek vücut arıyorsa o başka, saygı duyarım ona da. ama aptalla hayat geçmez bence.
geceleri sözlükte yazarlık görevini icra edip gündüzleri uykuya teslim olan yazar çeşidi. bu yazarlar akşam saatlerine doğru uyanır, kahvaltılarını yaparlar. daha sonra yazarman kostümlerini giyip ulusözlük semalarında devriye gezerler.
(bkz: içinde bulunduğum durum)
minibüsün iç dekorasyonunda mavi,mor,kırmızı renkte cırtlak lambalar kullanılması durumudur. yolcu insanı araca bindiği anda başka bir boyuta geçmiş gibi hisseder. sanki yanında ayakta dikilen adam alevli meyva tabağı uzatacakmış gibi bir his yaratır. soför kişisinin patlak kolonlardan içeriye zerk ettiği cankan ve yk şarkıları bünyeyi iyice gerer. dolmuştan inildiği anda rüzgar insanın yüzüne vurur. az önce yaşananlar bir rüya gibidir.
-cuma namazı saatlerinde
-kaçak kablosuz internet kullanarak
-arkadaşın bilgisayarından izinsiz sözlük sayfası açarak
girilen entrylerin haram olabileceği varsayımı.
Türkiye'nin sayılı edebiyatçılarından birisi. pamukkale üniversitesi ingiliz dili ve edebiyatının eski bölüm başkanı. Girdiği derslerde öğrencilerine hayatı öğretebilen unutulmaz profesör.
- ya bakar mısın, hattımı yeni aldım da aramaya açıldımı acaba? seni bi çaldırsam?
- olur! (bkz: dumurdan tepki verememek)
- kaç numaran?
- 0555......
- tamam canım, şimdi kaydediyorum akşam çaldırırım ben seni! (bkz: yok canım)
izmir'de nam salmış ünlü bir ege tv programı. Sunucusu orta yaşlı şekerimsi bir amcadır. Programın açılış jeneriğinde paytak paytak güvercinlerin üzerine koşup kafalarına yem fırlatır. çok yetenekli bir amcadır. her türlü müzik aletini ustalıkla çalabilir. sevgi pıtırcığıdır.
ingiliz rock grubu 'manic street preachers'ın 10 numara şarkısı.
empty souls will leave their homes
to find a place where they're alone
rattling memories and hollow bones
leaves a taste so bitter and cold
for empty souls will stand alone
shivering like black-eyed dogs
waiting to be taken home
where that is they only know
exposed to a truth we don't know
collapsing like the twin towers
falling down like april showers
colossal endless like a marathon
god knows what makes the comparison
god knows what makes the comparison
for the empty souls
for the empty souls
for empty souls they stand alone
shivering like black-eyed dogs
waiting to be taken home
where that is they only know
exposed to a truth we don't know
collapsing like the twin towers
falling down like april showers
colossal endless like a marathon
god knows what makes the comparison
god knows what makes the comparison
for the empty souls
for the empty souls
colossal endless like a marathon
god knows what makes the comparison
god knows what makes the comparison