Bu bir siyasetçi olabilir, bir futbolcu olabilir, şarkıcı olabilir, tanıdığınız biri olabilir. Hayali güzeldir, hele hele o isimle bir karşı karşıya gelirsem kafes dövüşünde kafasını bütün parmaklıklarda gezdiririm. 1vs1 de beni alma imkanı yok.
Luppo geçen günkü malum dayı sonucu popüler olmuş ve gündeme oturmuştur ancak asla bir halley'in kalitesini yakalayamayacaktır. Aslında marshmallow la bisküvi ikilisini pek sevmem ama yine de en güzeli çokomeldir. Önce dışındaki ince çikolata tabakasını yersiniz, sonra marshmallow u sade bir şekilde höpürdetir en son da en alt tabaka olan tatlı bisküvisini ısırırsınız.
Maşallah yavrum sen ne yiyip içiyorsun denilesidir. Hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme sonucu oluşur. Çok da şişman olunmamasına rağmen kendini iri ve haşmetli bir göbekle gösterir ki o göbek iç yağlanmanın bir belirtisidir.
Hayatına bir sıfır önde devam edecek yazarlardır. Bu yazarlar mantık çerçevesi içinde yaşarlar, çoluk çocuk torun torba hayallerine kapılmazlar, hayattan tat almasını bilirler.
Yapılmaması gerekendir. Ne sonuçlar doğuracağını kesinlikle önceden kestiremezsiniz. Hali hazırda bir tedaviniz varsa bunu ancak doktorunuz sonlandırabilir, ilaçları arttırabilir, azaltabilir veya bıraktırabilir. Evet buraya kadarki kısım işin kamu spotu. Ben 5 seneyi aşkın süredir okb tedavisi görüyorum. Şikayetlerim zamanla azaldı ve sonunda yok oldu. 2 yılı aşkın bir süredir de hiçbir şikayetim yok. Obsesyonlar şöyle bir uğramıyor bile. Ancak doktorum bunun şeker hastalığı gibi kronik bir hastalık olduğunu ve ilaçlarımı sürekli kullanmam gerektiğini söylüyor. Bense bu ilaçların bende yıllardır uyku ve sersemlik hali yarattığını biliyorum ve hiçbir şikayetim olmamasına rağmen artık bu ilaçları kullanmak istemiyorum. Sen ilaçların etkisiyle düzgün bir haldesin ilaçları kestiğin an eski haline dönebilirsin diyebilirsiniz. Ama bununla alakalı da bir tecrübem var. Son 2-3 aydır ilaç kullanımını bayağı bir aksattım hele son zamanlarda kullanmadım gibi birşey. Ancak bunun da hiçbir yan etkisini görmedim, hiçbir olumsuz yanıyla karşılaşmadım. Ben de artık ilaçları bırakmaya karar verdim. Bir dahaki randevumda bu kararımı doktoruma da söyleyeceğim. Elbette ki ağzıma sıçacak ama ömür boyu ilaç kullanmak istemediğimi kendisine belirteceğim. Konuyla alakalı bilir bir kişi konuyu aydınlatırsa minnettar olurum.
Gerçekçi yaklaşmak gerekirse bu hastalık alınan tedbirlerin sağlamlığına göre hızlı veya yavaş bir şekilde yayılmaya devam edecek. Eğer bilim adamlarınca bir çözüm bulunmaz ise er ya da geç bir çoğumuza bulaşacak. Kendimizi karantinaya aldık ve olabildiğince evlerden çıkmıyoruz ama bu nereye kadar sürecek? Diyelim ki hastalık kriz noktasına geldi ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi (ilan edilir veya edilmez ayrı konu), bunun da bir süresi var. Hastalığın yayılımı belli bir oranda tutulsa bile sürekli diken üstünde olacağız, çünkü en ufak bir rehavette yayılım hızı çok artacak. Eğer bir ilaç veya aşı bulunmazsa dedikleri gibi bu hastalıktan herkese bulaştıktan sonra kurtulacak isek bile bu en azından aylar sürer, nisan mayıs gibi bu iş bitmez yani. Tabi bunun doğurduğu ekonomik sonuçlar olacak, psikolojik sonuçlar olacak. Olacak da olacak. Özetle ben bu corona meselesine pek umutlu yaklaşamıyorum. Çin'i örnek gösterebilirsiniz adamlar hastalığı bitirdi diyebilirsiniz ama bizim bu corona konusunda çinle hiç benzeşmeyeceğimiz aşikar. Üstelik çin için de henüz tehlike yüzde yüz geçmiş sayılmaz.
Size bir teklif sundular. istediğiniz her çeşit ve sınırsız alkol size bedava olacak, istediğiniz an istediğiniz markete tekele girip istediğiniz alkolü hiçbir ücret ödemeden alıp çıkabileceksiniz ama karşılığında ömür boyunca kimseyle sex yapmayacaksınız. Kabul mü? Bence kabul, bence adil. Gece gece böyle bir saçmalık nerden geldi aklıma bilmem.
Totoşumdan uydurdum böyle bir nesil yok. Ama bundan daha zevkli çok az şey var. 50 lik istanblue'yu çekip trevor philips'i alıp zentornoya atlayıp senora çölünde vutututututuu diye gaza basmak vardı şimdi. Karantinada iyi gider.
Bu korona illetinin ne zaman biteceği belli olmaz ama diyelim ki korona virüsü bitti veya kontrol altına alındı. insanlar artık rahatça ve güvenli bir şekilde evlerinden dışarı çıkabilecekler. Yapacağınız ilk şey ne olurdu?
Bu tanrının kişiye sunduğu bir lütuftur. Kadınların yüzlerine bakarsınız ve hiçbir şey hissetmezsiniz. Yüzlercesini binlercesini görürsünüz ama içinizde hiçbir kıpırtı olmaz. Diğer insanlardan üstünsünüzdür artık. Aşık olmayan adam, muhtaç kalmayan adam olursunuz artık. Bir çift göze, bir ince dudağa mahkum değilsinizdir. Zincirleriniz kimsenin elinde değildir. Kimileri bunu bir lanet olarak görür ama bu bir hediyedir.
Evrenle -kimilerince bu tanrı olarak da adlandırılabilir- yapılan anlaşmadır. istenilen şey karşısında evrene bir şeyler sunulur veya bazı şeylerden fedakarlık edilir ve karşılığında anlaşma tamamlanır. Dini ögelerde buna dair bir içerik var mıdır merak söz konusu (belki islamdaki adak adama olayı bununla ilgili olabilir). Acaba yazarlarımızın bu konu hakkındaki düşünleri nelerdir, böyle bir şey mümkün müdür?
Geçen sene de belirttiğim gibi, sevgililer gününü kutlayan erkek her şeyden önce tangasını giyer, tanganın verdiği hafiflik ve ibnelik hissiyle özgüveni yüksek bir şekilde sokağa çıkar. Bu tangalar leopar desenli veya kırmızı olabilir. Sevgililer gününü kutlayan erkek mi olur ya aklıma geldikçe fıttırıyorum.
7/24 spor hareketleri ve kaslı erkeklerin vücutlarından bahsedip duran ultra mega süper ibiş erkektir. Kafasına koşu bandı geçirilmeli, gerisine dambıl seti sokulmalıdır. Bi sus be arkadaş ne fitness mış be yeter ulan.
Dünyadaki tüm annelerimizin ve emekçi kadınların kadınlar günü kutlu olsun. Baba parası yiyen, tek işi berkecan'a vurdurmak olan, gezip tozan, süslü kokona pelinsuların ise canı cehenneme sizinki kutlu olmasın pls.
Kimilerince ucuz ve dandik votka olarak adlandırılsa da başka kimselerce vazgeçilmezdir. Yanında bir paket elma suyu veya ananas suyu iyi gider. 35 lik yetersiz kaldığı için 50 liğini tercih edersiniz ama hızlı içilirse şişenin dibine doğru kafa kayması yaşatır. Bilgisayarda film dizi izlerken veya oyun oynarken birebirdir.
Hardcore vurdurur. O gün geldiğinde kırmızı tangasını giyer ve sevgilisinin yanına gider, çaktırmadan etraftaki erkekleri keser, sevgilisini eve bıraktıktan sonra en az 5 erkekle toplu gay sex partisi verir.
Geleceğe yönelik hedeflerin olmaması ve sürekli bir belirsizlik içinde bulunma halidir. Yaş ilerledikçe kişiyi mahveder. Ulan ben yaşantımı nasıl idare edeceğim sorusunu akla getirir.
Birbirlerinin gerçek isimlerini bilmeler, tanışmalar, hediyeleşmeler. Vay arkadaş bu neymiş yav. Ben de herkesi kendim gibi sözlüğe giriyor rastgele entry yazıp çıkıyor zannediyorum. Meğerse izdivaç programına dönmüş sözlük veya hep öyleymiş.
Aniden gelen değişik hareketler yapma ve değişik sesler çıkarma isteğidir. Büyük bir enerji patlamasıyla birlikte açığa çıkar. Sebebi yüzyıllardır belirsizdir.
Yeter be yeter sik bok şarkıları, tipleri, fenomenleri başımıza çıkardınız sırf şu zevkler ve renkler tartışılmaz felsefesi yüzünden. Kırıyorum zincirlerimi ve basıyorum küfürlerimi zevksiz iğrenç şarkılarınıza işte o kadar.
7/24 aşk edebiyatı yapan, aşk acısı çeken lüzumsuz ve leş tayfanın azalmaya başlamasıdır. En azından sosyal medyada pek görünmüyorlar. Aşk meşk olayları "aga bee" denilerek geçiştiriliyor. Yeni nesli ne kadar sevmesem de bu güzel bir olay. Aşk acısı çekenler beynimize şınav çektirmez oldular ohh bee.