Tanımadığım insana hakaret etmek beni huzursuz etse de müstahak ona; işi gücü ypk mu onun ya ne evet basıyor ki beyin yoksunu, yalak. Sanki gelecekte kendi çekecek.
dünyanın toz pembe yanından ziyada o gerçekleri dediğimiz bok şeyleri fark ettiğimiz andır. Nefret ettiğim olaydır. Bi dilek hakkım olsa dilemek isteyecğim ilk üç şeyden ikincisi küçülmek olacaktır.
'Bırakamıyorum olmuyor' sözüne zerre inanmazdım zaten, tüm uzuvlarıyla organlarıyla isteyen bırakabiliyormuş demek ki. Ama istemiyorum sorun da bu işte.
Madem ki diyanet olacak tüm dinleri mezhepleri temsil etmelidir ya da olmamalıdır. Ama olmaması durumunda da bu toplumda din kötü emellere alet edilebilecek kurumdur.
her zaman aklımın bir köşesinde bugünlere kadar bastırdığım reddettiğim düşüncedir özellikle insanlarından soğuduğum bu yerde artık bastırmadığım bir fikir.
çirkin sözlük kızlarının altına yazdığım gibi "içi; fitne, fesat, yargılayıcı ve öz güvensiz olmasın yeter. o zaman birazda bakımsız güzellik bekleyen, giyinmesini ve haddini bilmeyen kızları tartışın cinsiyetçi fertler; buyurun hodri meydan. " rötuş içerir.