edirne'nin bi ilçesi,aynı zamanda kişiden kişiye değişen uzunluk ölçülerine göre ki bence 1000 km den uzun olan köprüye verdiğim isimdir.türkiyedeki en uzun köprü adana da bulunup,uzunluğu 1.8 km olan uzunköprüdür.
kırmızıyla özdeşleşmiş,bastığın zaman asfaltı ve sağındaki aracın sürücüsünü ağlatma özelliğine sahip,çok ama çok fazla benzin tüketen hoş bir araba markası.
koyu bir beşiktaşlı olmama rağmen içince kendimi aslan ve hatta ultraslan gibi hissetmeme neden olan ki içinde anason var sanırım bu sebepledir,biraz yakan sek içeni takdir ettiğim,yanında muhakkak peynir olması gereken adanada şalgamla içilen güzel bişey.adamın aslan yawrusu olası geliyo ama zebra yemek caydırıyo işte
topu direkler arasından ofsayta düşmeden defansı hallaç pamuğu gibi atlatan,zıplatan,belini kıran,pazara gönderen her durum ve pozisyonda hatta ve hatta pozisyon yokken yaratabilen futbolculardır ki,üstüne tanımam ilhan mansız
gaza gelinmedeki en üst noktadır ve erkeğin dilini tam olarak tercüme eder,fakat her durumda geri teper tek bir durum hariç oda hatunun etek traşı olmamışı ve cazıtmışıysa
eti yenilen fakat ülke insanının fazla rağbet göstermediği, muhabbetti yapılan fakat ülke insanın fazla rağbet gösterdiği bir tür hayvan.fakat biz yanlış faydalanıyoruz işte
doğanın en pahalı nimetlerinden birinin çıktığı ender ülkelerden biridir fakat fazla bulup kıçına sürmektedir ki,her vatandaşına ev,düğün hediyesi falan dağıtır ayrıca şeriat denilen bi sistemle yönetilir ve sormaktayım petrol çıkarıp satmak caiz midir
kabız bir varlığın iç depresyonunun adıdır ki, çıkışında bir gökgürültüsü bir acı bir koku verir fakat bu acı 3 veya 5 saniye içinde tarifsiz bir zevk ve rahatlıkla yer değiştirir,ve kazanan yine varlıktr
bak gidersem dönmem cümlesi tamamıyla bir yalandan ibarettir.bunu söyleyen yalvaran,acı çeken,gitmemek için herşeyini verebilecek olandır.bir ilişki bitiyorsa bu cümleyle noktalanmamalıdır ki bitsin.
ufakken çok fazla oynadığım ve bilinç altımın ağzına sıçmış büyüyünce bütün balları sattım diye arıların beni sokucağına inandığım bir oyundur ki bu gerçekleşmedi çok şükür o yüzden yeni nesilede tavsiyemdir fakat bu çağda oynamasalar daha iyi olur derim
atlara verilen fakat denize düşünce deliler gibi mayolarımızı giyip koştuğumuz o anı bize yaşatan bir tür yeşil ve kamufulajlı desene sahip at yiyeceği
çoğalmamızın birinci aşaması erkek ve bunu anneyle veya başkalarıyla yapan ve bizzat üretimde yer alan,oluşumdan sonra bakmak,beslemek,dövmek gibi yetileri olan adamın aile içindeki ismidir
yeşil diye bilinen fakat yavaş yavaş bu özelliğini kaybeden,bi sürü camii, türbe,mescid gibi dini yerlerin olduğu hacı truzimine imkanlar tanıyan,mükemmel bir dağı olan o kadar ki insana yazlık çadırlarla bile camp gazı veren,ikinci lige düşmüş fakat bu sene kesin eski yerine dönecek olan bi takımı olan,gençler için sıkıcı sayılan ,büyük şehir olduğuna batıl bir şekilde inanılan,gaylerin anavatanı olarak görülen ki fatih ürek bursalı değildir,ova olarak tabir edilen fakat her yürüme deneyimimde bayır inip çıkmama neden olan bi şehirdir.
adem oğlunun ve havva kızının ateşi bulduktan sonra ne yakalım ne yakalım diye yaprakla gezdikleri zamandan itibaren kullanılmaya başlanan fakat zamanla daha bi kıymete binen ve utanmadan uzun yıllar+basınçlar sonucunda elmas gibi muhteşem bişiye dönüşebilen siyahımsı odunun kankası maddedir ki isimleri bi çok durumda beraber anılır,gerçektende iyi ısıtır fakat son dönemlerde doğal diye anılan fakat bi ton işleme tutulan gaza tahtını kaptırmış ve sadece dandik tren endüstirisine hitap edebilendir.
ruhun bedeni terk ettiği o tarifsiz andan sonra imamın bi kaç muamelesinden geçerek hayır duaları ve zırlamalar eşliğinde bir gün hepimizin gideceği toprak parçasının bir bölümünün adıdır.ve burada bi çok rahmetli zat yanyana yatmaktadır ve umarım banada yer kalmıştır :)
henry diye hitap edilen arkadaşın başka takıma transfer olmasıyla küme düşeceğine inandığım bir ingiltere primier takımı,ayrıca bu sene hatta şu saatte villarealle yarı final maçı yapan takımdır
şiire müstakbel şarapla başlayan ve şarabın her deminde bir mısra daha yazan,yazdıkça içen ve hatta içmeden yazamayan,fazla kaçırınca her demci gibi kusan,içip içip karalayan ve karaladıkça meşur olan platonik şiiir ve şarap tutkunu zatı muhteremdir